Datasets:
The full dataset viewer is not available (click to read why). Only showing a preview of the rows.
Error code: UnexpectedError
Need help to make the dataset viewer work? Make sure to review how to configure the dataset viewer, and open a discussion for direct support.
text
string |
|---|
=== 29021127_16230146_TDK___Buyuk_Turkce_Sozluk.pdf === BüyükTürkçe Sözlük SürümNo:1.0 Farabi Açıklama (veyaağzınıniçine)bakmak *nesöyleyeceğinibeklemek. *onunsözünegöredavranmak. ...(bir)hâlalmak *birdurumagelmek. ...canlısı *düşkünü. ...damgasınıvurmak *(biriiçin)kötübiryargıyavarmak. ...-ekuvvet *herhangibirşeyeağırlıkverildiğindekullanılır. ...fırınekmekyemesilâzım *birdurumaerişmekiçinpekçokemekvermesi,çalışmasıgerekir. ...gözüylebakmak *yerinekoymak. ...ileberaber *ilebirlikte. ...kim...kim *yakıştırılanşeyinuygunsuzluğunubelirtmeyeyarar. ...olsun,... olsun, *sözügeçenherşey. ...süsüvermek *gerçeğeaykırıolarak,kendisindeveyaherhangibirşeydeüstünbirnitelikveyadeğervarmışgibi göstermek. ...ziyafetiçekmek *herhangibirşeyieniyibiçimdebaşarmak,herhangibiryönüyledoyurmak. ...-aveya...-egelince *sıragelinceanlamınagelerekbirkonubittiktensonrasözübaşkabirkonuyageçirmeyeyarar. *ayrıcalıkgösterenbirdüşünceyegeçildiğinianlatır. ...-a,...-yagetirmek *birinibirdurumagetirerekistediğigibidavranmak. ...-deneylemek *yoksunbırakmak. ...-ında/...-indedeğil *birşeyinsöylenenniteliğineönemvermeyianlatır. ...itutmak *birişiyapacağıvegöreceğiozamanarastlamak. ...ikinciplânadüşmek *birkimseninveyatopluluğungözündeeskiönemini,değeriniyitirmek. ...ileberaber *-dığı/ -diğianda. *-dan/-denbaşka. *-dığı/ -diğihâlde. ...-masıyla,...-mesibirolmak *aynıanda,çabucacık,birden. ...mayaveya...meyegörsün(veyagör) *sözkonusufiilindoğuracağısonucakesinlikkazandırmakiçinkullanılır. ...nınresmidir... *birdurumunolacağıkesinvebellidir. 19Mayıs 30Ağustos *ZaferBayramı. a *Seslenme bildirir. a *(a:)Şaşma,hatırlama,sevinme,acıma,üzülme,kızmagibiduygularıgüçlendirir,cümleninbaşındaveya sonundakullanılır. a/e *Çekimlifiilinsonunagelerekanlamıpekiştirir. -a-/ -e- *İsimdenfiiltüretenek. -a/ -e *Yönelmedurumueki:dağa,eve,yola,öne.Ünlüilebitenisimlerdensonraarayaysesigirer. -a/ -e *Fiildenzarftüretenek:yazayaza,gidegide,koşakoşa,düşekalka,güleoynaya.Ünlüilebitenfiillerden sonraarayaysesigirer:yaşayayaşaya,bekleyebekleye,okuyaokuya,yürüyeyürüye.Buekgöre,kala,geçe,sapa örneklerindekalıplaşmıştır. a,A *Türkalfabesininbirinciharfi,sesbilimibakımındankalınünlülerindüzvegenişolanınıgösterir. *Notaişaretleriniharflerlegöstermeyöntemindelâsesinibildirir. ab *Su. aba *Yünden,dövülerekyapılankalınvekabakumaş. *Bukumaştanyapılmışyakasızveuzunüstlük. *Bukumaştanyapılmışolan. *Eskidendervişleringiydiğiabadanyapılmış,önüaçıkhırka. *Abla. *Anne. abaaltındandeğnek(sopa)göstermek *yumuşakgörünmeklebirlikteyinedegözünükorkutmak. abagibi *(kumaşiçin)kabavekalın. abagüreşi *Abagiyilerekvebelekuşakbağlanarakyapılanbirtürgüreş. abavaktiyaba,yabavaktiaba *kişi,ihtiyaçlarınıvaktindenönceveucuzolduğuzamankarşılamalıdır. abacı *Abayapanveyasatankimse. *Abadangiyecekyapanveyasatankimse. *Bedavacı,asalak. abacıkebeci,arayerdesenneci? *"anlamadığınbuişenekarışıyorsun?"anlamındakullanılanbirsöz. abacılık *Abayapmaveyasatmaişi. *Abadangiyecekyapmaveyasatmaişi. abadî *Kalıncaveaçıksamanrenginde,yarımatbiryazıkâğıdıtürü. abajur *Işığıbiryeretoplamak,doğrudandoğruyagözlerevurmasınıönlemekiçinkullanılanlâmbasiperi. *Genellikleüzerisiperlimasalâmbasıveyaayaklılâmba. abajurcu *Abajuryapanveyasatankimse. abajurculuk *Abajurcununişiveyamesleği. abajurlu *Abajuruolan. abaküs *Sayıboncuğu,çörkü. abalı *Abasıolan,abagiymişolan. abandırma *Abandırmakişi. abandırmak *Birkimseninbiryereabanmasınısağlamak. *Birhayvanıyereçöktürmek. abandone *Dövüşemeyecekdurumagelen(boksör). abandoneetmek *dövüşemeyecekdurumagetirmek. abandoneolmak *dövüşemeyecekdurumagelmek. abanî *Sarımtırakdallınakışlarlaişlenmişbirtürbeyaz,ipekkumaş. *Bukumaştanyapılmış. abanma *Abanmakişi. abanmak *Eğilerekbirşeyin,birkimseninüzerinekapanmak. *Biryereveyabirkimseyeyaslanmak,dayanmak. *Birşeyinveyabirkimseninüzerineçöküpçullanmak. *Birineyükolarakonunsırtındangeçinmeyebakmak. abanoz *Abanozgillerinağır,sertvesiyahrenklitahtası. abanozgibi *çoksert. abanozkesilmek *sertleşerekdayanıklılığıartmak. *kirdenmatlaşmak,renginikaybetmek. abanozgiller *İkiçeneklilerden,sıcakülkelerdeyetişenvekerestesineabanozdenilenbirbitkifamilyası. abanozlaşma *Abanozlaşmakdurumualma. abanozlaşmak *Ağaçvebenzerimaddeleruzunsüresudakalarakkararmak. *(insan)uzunsüregüneştekalarakkararmak,yanmak. abartı *Abartma,mübalâğa. abartıcı *Birşeyiolduğundanbüyükveyaçokgöstermehuyundaolan(kimse),abartmacı,mübalâğacı. abartıcılık *Abartıcıolmadurumu,abartmacılık,mübalâğacılık. abartılı *Olduğundanfazlagösterilen,mübalâğalı. abartılma *Abartılmakişi. abartılmak *Abartmakişinekonuolmak,mübalâğaedilmek. abartısız *Olduğundanfazlagösterilmeyen,mübalâğasız. abartış *Abartmakişiveyabiçimi. abartma *Abartmakişi,mübalâğa. abartmacı *Abartıcı,mübalâğacı. abartmacılık *Abartıcılık,mübalâğacılık. abartmak *Birşeyiolduğundanbüyükveyaçokgöstererekanlatmak,mübalâğaetmek. abartmalı *Abartılmış,mübalâğalı. abartmasız *Abartılmamış,abartmadan,mübalâğasız. abasız *Abasıolmayan,abagiymemişolan. abaşo *Alt,alttaki,aşağı. *Gemiyibaştanveyakıçtanhalatlakarayabağlama. abat *Bayındır,mamur. *Şen,rahat. abatetmek *mamuretmek,rahatakavuşturmak,zenginleştirmek,gönendirmek. abateylemek *abatetmek. abatolmak *mutluolmak,rahatakavuşmak,gönenmek. abayısermek *biryereteklifsizceyerleşmek. abayıyakmak *gönülvermek,tutulmak,âşıkolmak. Abaza *KuzeybatıKafkasya'dayaşayanbirhalkvebuhalkamensupolankimse. Abazaca *Abazalartarafındankullanılandil. abazan *Karnıaçolan(kimse). *Uzunsürekadınsızkalan(erkek). abazankalmak *uzunsürecinselilişkidebulunmamak,kadınsızkalmak. abazanlık *Abazanolmadurumu. Abbasyolcu *yolaçıkacakkimse. Abbasî *AbbasbinAbdülmuttalibsoyundangelen,BağdatmerkezolmaküzereÖnAsyaveKuzeyAfrika'da750- 1258tarihleriarasındahükümsürensülâle. abd *Kul. *Köle. Abdal *Safevîlerdevrindeİran'dayaşayanTürkoymaklarındanbiri. *Anadolu'dayaşayanbirtakımoymaklaraverilenad. abdal *Eskidenbazıgezgindervişlereverilenad. *Dilencikılıklı,üstübaşıperişankimse. *Bkz.aptal. abdalamalûmolur *birşeyinolacağınıöncedensezenkimseleriçinşakayollusöylenir. abdallık *Abdalolmadurumu. abdest *Müslümanların,bazıibadetleriyapabilmekiçinel,ağız,burun,yüz,kol,ayakyıkamavebaşa,enseyeıslakel gezdirme,kulağıtemizlemebiçimindeyaptıklarıarınma. *İdraryapmavekalınbağırsağıboşaltma. abdestalmak *abdestyoluylaarınmak. *namazkılmakiçingerekliyıkamakurallarınıyerinegetirmek. abdestbozmak *ayakyolunagitmek. abdestbozulmak *yenidenabdestalmagereğiortayaçıkmak. abdesttazelemek *yenidenabdestalmak. abdestbozan *Şeritgillerden,vücuduyassı,birbirinekenetlenmişboğumlarıbulunanvebazısımetrelerceboydaolanbir bağırsakasalağı,tenya,şerit. abdestbozanotu *Gülgillerden,siyahveyeşilboyaçıkarılanbirbitki(Poteriumspinosum). abdesthane *Abdestbozacakyer,ayakyolu,tuvalet. abdestigelmek(veyaolmak) *abdestbozmayaihtiyaçduymak. abdestikaçmak *abdestbozmaihtiyacıvarkenyokolmak. abdestindenamazında *dindar. abdestindenşüphesiolmamak *yaptığıiştekusuruolmadığınıkesinolarakbilmek. abdestinivermek *azarlamak. abdestli *Abdestalmışbulunanveyaabdestibozulmamışolan. abdestlik *Abdestalınacakyer. *Abdestalınırkengiyilenvekolsuzhırkayabenzeyenbirtürgiyecek. *Abdestalmayayarayan. abdestsiz *Abdestalmamışveyaabdestibozulmuşolan. abdestsizyerebasmamak *dinbuyruklarınatitizlikleuymak. abdiâciz *Alçakgönüllülükbildirmeküzere"ben"yerinekullanılır. abdülleziz *AkdenizbölgesindeveAfrika'dayetişençokyıllıkveotsubirbitki(Cyperusesculentus). *Bubitkininyemişgibiyenilen,tatlıveyağlıürünü. abece *Bkz.alfabe. abecesırası *Bkz.alfabesırası. abecesel *Bkz.alfabetik. aberasyon *Sapınç. abes *Aklavegerçeğeaykırı. *Gereksiz,lüzumsuz,yersiz,boş. abesbulmak *gereksiz,saçmasaymak. abeskaçmak *uygunsuzdüşmek. abesleuğraşmak(veyaabesleiştigaletmek) *yersiz,yararsızşeylerlevakitöldürmek. abeslik
|
*Abesolmadurumu. abıhayat *Efsaneleregöreiçenkimseyeölümsüzlüksağlayanbirsu,bengisu. abıhayatiçmiş *yaşıçokilerlemişolduğuhâldegençgörünen(kimse). abıkevser *CennettebulunduğunainanılanKevserırmağınınadı. abıru *Yüzsuyu. *Irz,namus,şeref,haysiyet. abide *Anıt. abideleşme *Anıtlaşma. abideleşmek *Anıtlaşmak. abideleştirme *Anıtlaştırmakişi. abideleştirmek *Anıtlaştırmak. abidemsi *Anıtbenzeri. abidevî *Anıtlailgili,anıtsal,anıtabenzer,anıtgibi. abis *Okyanuslarınçokderinyerivedahaözelolarak,güneşışığınınerişemediğikesim. abiye *Bayanlarınözelgecelerdegiydiğişıkgiysiveyatuvalet. abla *Birkimseninkendindenbüyükolankızkardeşi. *Büyükkızkardeşgibisaygıvesevgigösterilenkızveyakadın. *Genelevveyarandevueviişletmecisikadın,çaça,mama. ablak *Yayvanvedolgunyüzveyayüzüböyleolan(kimse). ablakça *Ablakgibi,ablaktarzında. ablaklık *Ablakolmadurumu. ablalık *Ablaolmadurumu. ablalıketmek *ablagibiyakınvekoruyucudavranıştabulunmak. ablâtif *Çıkmadurumu. ablatya *Uzunluğu150,genişliği4-10kulaçolanbirbalıkağı. abli *Yarımserenlerisağa,solaveyaortayaçevirmekiçinbunlarınucunabağlıbulunandonanım. abliyikaçırmak(veyabırakmak) *şaşırmak,soğukkanlılığınıyitirmek,ipinucunukaçırmak. abluka *Birülkeninveyabiryerindışdünyaileolanhertürlübağlantısınıkuvvetkullanarakkesme,kuşatma,ihata. ablukaaltındatutmak *ablukayıdevamettirmek. ablukaetmek *genellikledenizdenkuşatmak. *etrafınıçevirmek,bulunduğuyerdenayırmak. ablukayaalmak *Bkz.ablukaetmek. ablukayıkaldırmak *ablukakararındanveuygulamasındanvazgeçmek. ablukayıyarmak *ablukabölgesinizorkullanarakyarıpgeçmek. abone *Öncedenödemedebulunaraksüreliyayınlaraalıcıolmaişi. *Peşinparailebirşeyebellibirsüreiçinalıcıolankimse. *Biryeregitmeyialışkanlıkhâlinegetirmek. aboneetmek *peşinparailebellibirsüreiçinbir şeyisürekliolarakalmayısağlamak. aboneolmak *peşinparailebellibirsüreiçinbir şeyisürekliolarakalmayıöncedenüstlenmek. aboneyapmak *aboneolmayısağlamak.. abonelik *Aboneveyaaboneleriçinkullanılabilecekkadarolan. abonman *Birsatıcıveyakamukuruluşuilealıcılararasındayapılananlaşma. aborda *Birdenizteknesininbaşkabirtekneye,biriskeleyeveyabirrıhtımayanınıvererekyanaşması. abordaetmek *(gemiiçin)yanlamasınayanaşmak. abra *Bozukteraziyidengelemekiçinhafifgelenkefeyekonulantaş,demir,çivigibiağırlık,dara. *Birdeğiştokuştaüsteverilenşey. abrakadabra *Eskiçağlardabazıhastalıklaraiyigeldiğineinanılanbüyülüsöz. *Sihirbazlarınsıkçakullandığıbüyülüsöz. abrama *Abramakişi,idare. abramak *(deniztaşıtlarıiçin)Yönetmek,idareetmek. abraş *Alacabenekli. *(bitkiyapraklarında)Klorofilazlığındandolayıaçıkrenktelekeleriolan. *Çilli,çopuryüzlü,açıkrenkgözlü,çapar. *Deseniveatkısıbozukhalı. *Çarpık,eğri,düzgünolmayan. *Ters,kaba,görgüsüz. abril *Nisan,april. abstraksiyonizm *Bkz.soyutçuluk. abstre *Soyut,somutkarşıtı,mücerret. abstresayı *Bkz.soyutsayı. absürt *Saçma. absürttiyatro *Bkz.saçmatiyatro. abu *Şaşmavekorkubildirir. abuhava *İklim. abuksabuk *Akla,mantığauymayan,düşünmedensöylenen,saçmasapan(söz). abuksabukkonuşmak *saçmasapansözsöylemek. abuksabukluk *Ciddiyetsizlik,saçmalık. abuli *İstençyitimi,iradekaybı. abullabut *Hantal,kabaveanlayışsız(kimse). *Biçimsizvekötügiyinen,giyimineözengöstermeyen(kimse). abullabutluk *Abullabutgibidavranma,abullabutolmadurumu. aburcubur *Sırası,tadı,yararıgözetilmeksizinrastgeleyenilenşeyler. *İşeyaramayan,boş. abus *Asıksuratlı,somurtkan(kimse). *Somurtkan,çatık,asık(yüz). *Niteliğibilinmeyen,garip,acayip. Ac *Aktinyum'unkısaltması. acaba *Merak,kararsızlıkveyakuşkuanlatır. -acak/ -ecek *Fiilçekimeki(gelecekzamaneki). *Fiildenisimvesıfatyapmaeki. Acar *GüneybatıKafkasya'nınTürkiyesınırınayakınbölgesindeyaşayanbirhalk. acar *Atılgan,gözüpek,yiğit,kabadayı,yılmaz,kabınasığmaz. *Güçlüvebecerikli,çevik,enerjik. *Yeni. Acara *Bkz.Acar. acarlaşma *Acarlaşmakişi. acarlaşmak *Acardurumagelmek. acarlık *Acarolmadurumu. acayibinegitmek *yadırgamak,tuhafınagitmek. acayip *Sağduyuya,göreneğe,olağanaaykırı,şaşılacak,şaşmayadeğer,garip,tuhaf,yadırganan,yabansı. *Şaşmaanlatır. acayipolmak *yadırganacakbirdurumagirmek. acayipleşme *Acayipleşmekdurumu. acayipleşmek *Başkalaşmak,yadırganacakbirdurumagirmek. acayipleştirme *Acayipleştirmekişi. acayipleştirmek *Acayip,yadırganacakbirdurumagetirmek. acayiplik *Acayipolmadurumu,yabansılık,gariplik,tuhaflık. accelerando *Parçanınçalınırkengittikçehızlanacağınıanlatır. acele *Çabukdavranmazorunluluğu,ivedi,ivecenlik. *Vakitgeçirmeden,tezolarak. aceleacele *Çabukçabuk,hızlıolarak,büyükbirçabuklukla. aceleetmek *çabukdavranmak,ivmek. *telâşetmek,sabırsızlanmak. aceleişeşeytankarışır *düşünüptaşınmadan,ivediolarakyapılanişteniyisonuçbeklenmemesigerektiğinianlatır. aceleci *Tezişgören,çabukdavranan,telâşlı,ivecen. acelecilik *Aceleciolmadurumu,ivecenlik. aceleleştirme *Aceleleştirmekişi. aceleleştirmek *Çabuklaştırmak. aceleyegelmek *çabukyapıldığıiçingerekenözengösterilmemişolmak. aceleyegetirmek *zamandarlığındanyararlanarakbirinialdatmakveyabirişiüstünkörüyapmak. Acem *İranlı. *İran'aözgü. *İranülkesi. acem *Türkmüziğindeminotasınayakınbirperde. Acemhalayı *GüneyAnadoluyöresindeoynananbirhalkoyunu. Acemkılıcıgibi *hembirindenyana,hemonakarşıolabilen. Acemlâlesi *Taşkırangillerden,turuncuvesarırenkteçiçekli,yıllıkveçokyıllıktürleriolan,tohumlasaksıdavetarlada üretilebilenbirsüsbitkisi,güneştopu. Acempilâvı *Safranvezencefilileyapılanİranusulübirpilâvçeşidi. acemaşiran *KlâsikTürkmüziğindekullanılanşetmakamlarındanbiri. acemborusu *Canlıkırmızıçiçekleraçanbirsüsbitkisi(Bigoniaradicams). acembuselik *KlâsikTürkmüziğindekullanılanbirleşikbirmakam. Acemce *Farsça. acemi *Birişinyabancısıolan,eliişealışmamış,birişibeceremeyen. *İşinde,mesleğindeilerlememiş. *Biryerin,birşeyinyabancısı. *Sarayayenialınmışcariyelereverilenad. acemiağası *Haremeyenialınancariyelerinağası. acemiçaylak *Tecrübesiz,toy,beceriksiz. acemier *Askereyenialınanveeğitimdöneminihenüztamamlamamışer. acemiocağı *Osmanlıordusunakapıkulueriyetiştirmekiçinkurulanokul. acemioğlanı *YeniçeriocağındayetiştirilmeküzeretutsaklardanveyadevşirmeyoluylaHristiyanlardantoplanançocuk. acemice *Toyca,beceriksizce. acemileşme *Acemileşmekdurumu. acemileşmek *Beceriksizlikgöstermek,bocalamak. acemilik *Acemiolmadurumu,acemininçekingenliğiveürkekliği,acemicedavranış,toyluk. acemilikçekmek *henüzalışmadığıbiriştezorlukçekmek,bocalamak. acemiliketmek *düşüncesizcehareketetmek,acemicedavranmak. acemkürdi *KlâsikTürkmüziğindebirleşikbirmakam. acemleşme *Acemleşmekdurumunagelmek. acemleşmek *Kültürvemedeniyetbakımındanİran'ıveyaİranhalkınıörnekalmak. *Kendiniİranlıgibihissetmekveya İranlıgibidavranmak. acemleştirme *Acemleştirmekişi. acemleştirmek *Kültürveyamedeniyetbakımındanİran'ıveyaİranhalkınıörnekaldırmak,Acemkültürünü yaygınlaştırmak. acente *Birkuruluşunmalîveyaticarîişlerinikazançkarşılığındayürütenticarethane. *Vapurortaklığıveyabankaşubesi. *Birkurumunveyaşubelerininbaşındabulunankimse. *Birkuruluşabağlıolmaksızınsözleşmeyedayanarakbelirlibiryervebölgeiçindesürekliolarakticarethane veyaişletmeyiilgilendirenişlerdearacılıkeden,bunlarıoişletmeadınayapankimse. acentelik *Acenteninyaptığıiş. *Acentekuruluşu. acep *Acaba. aceze *Acizler,güçsüzler,eliermezler,düşkünler. acı *Tatalmaorganındabazımaddelerinbıraktığıyakıcıdurum,tatlıkarşıtı. *Tadıbunitelikteolan. *Keskin,hoşagitmeyen,şiddetli. *Renkiçin,koyu. * Ağrı,sancı. *Dışarıdangelenbiretkiiledışorganlardabirdenbireoluşanveoetkilerinkalkmasıileduyulanrahatsızlık, ıstırap. *Kırıcı,üzücü,incitici,dokunaklı,korkunç. *Ölüm,yangın,depremgibiolaylarınyarattığıüzüntü,keder,elem. acıacı *Acıolarak,acıvererek,acıduyurarak,üzüntüiçinde. *Dokunaklı,kırıcı,üzücüolarak,üzüntüiçinde. acıağaç *Sedefotugillerden,sıcakülkelerdeyetişen,kabuğuveodunuhekimliktekullanılanküçükbirağaç,kavasya (Quassiaamara). acıbadem *Gülgillerdenbirmeyveağacı(Amygdalusamara). *Buağacınacımtırak,keskinkokulumeyvesi. acıbademkurabiyesi *İrmikveşekerleyoğrularaküzerineacıbademkonduktansonrafırındapişirilenbirçeşitkurabiye. acıbakla *Baklagillerden,acıolantanelerisudatatlılaştırılarakyenilenotsubirbitki,Yahudibaklası(Lupinustermis). acıbal
|
*Delibal. acıbalık *Sazangillerden,Avrupa'daveülkemizgöllerindeyaşayan,8-10cmuzunluğundabirbalık,gördek(Rhodeus amarus). acıceviz *GenellikleKuzeyAmerika'dayetişen,güzelgörünüşlübirceviztürü. acıçekmek(veyaduymak) *ağrı,sızıduymak. *üzülmek,üzüntüiçindekalmak. acıçiğdem *Zambakgillerden,10-30cmboyunda,şerityapraklıveaçıkrenkçiçekli,tohumlarıromatizmatedavisinde kullanılanzehirlibirçiğdemtürü,güzçiğdemi(Colchicumautumnale). acıelma *Bkz.ebucehilkarpuzu. acıgelmek *dokunaklı,kırıcı,üzücügelmek. acıgörmüş *kötügünleryaşamış. acıhıyar *Bkz.ebucehilkarpuzu. acıkarpuz *Bkz.ebucehilkarpuzu. acıkavak *Dağkavağıveyatitrekkavak(Populustremula). acıkavun *Bkz.eşekhıyarı. acıkök *Loğusaotuköklerininkurutularakdövülmesiyleeldeedilenacıbirtoz. acıkuvvet *Sert,etkili,zorlukuvvet. acımarul *Birleşikgillerden,tadıacı,dişliyapraklı,sürgünündençıkansütüuyuşturucuveyatıştırıcıolarakkullanılan ikiyıllıkbirbitki(Lactucavirosa). acımeyan *Bkz.dikenlimeyan. acıot *KuzeyAnadoludağlarınınormanlarındayetişen,toprakaltındabilekkalınlığındakökübulunançokyıllık veotsubirbitki(Tamuscommunis). acıpatlıcanıkırağıçalmaz *kötüdurumdaolanbirkimseyiyenikötüdurumlaretkilemez. acısakız *Çamsakızı. acısöylemek *olumsuzbirdavranışakarşıgerçeğiolduğugibisöylemek. acısöz *Kişininonurunadokunangönlünüincitensöz. acısu *İçindekiminerallerinetkisiyletadısertolankuyuveyapınarsuyu. acıtatlı *İyikötü. acıvermek *üzüntüyesebepolmak,incitmek. acıyavşan *Tüylüdalakotu. acıyitimi *Sinirbozukluğu,çokilâçalma,donmagibisebeplerleacıduyumununbirazınınveyatamamınınyok olması,analjezi. acıyonca *Kızılkantarongillerden,bataklıkyerlerdeyetişen,kötükokuluveçokacıolanyapraklarıhekimlikte kullanılanbirbitki(Menyanthestrifoliata). acıca *Oldukçaacı. acıkılma * Acıkılmakişiveyadurumu. acıkılmak *Acıkmakişinekonuolmak. acıklı *Acındıracak,acıvereceknitelikteolan,dokunaklı,koygun. *Acıgörmüş,yaslı,kederli. acıklıkomedi * Eğlendiriciolmayıamaçlamayan,dramatikyönüağırbasan,duygusalbiroyuntürü,trajikomik. acıkma *Acıkmakişi. acıkmak *Açlıkduymak,yemekyemeihtiyacıduymak. *Uzunsürebirşeyinyokluğunuçekenkimse,oşeydennekadarçokeldeetse,yinekendisineyetmeyeceğini düşünür. acıktırma * Acıktırmakişi. acıktırmak *Açlıkduymasınasebepolmak. *Açbırakmak,yeterincedoyurmamak. acılanma *Acılanmakişi. acılanmak *Tadıacıolmak,acılaşmak. *Acılıdurumdaolmak,üzüntüyekapılmak,üzülmek. acılaşma *Acılaşmakişi. acılaşmak *Tadıbozulmak,acıolmak. *Dokunaklıdurumagelmek. *(konuşma)Kırıcı,sertbirdurumalmak. *Yemlerdegenellikleyağasitlerininoksidasyonuvehidrolizsonucuuygunolmayankokuvetatmeydana gelmek. acılaştırma *Acılaştırmakişi. acılaştırmak *Acıbirdurumagetirmek. acılı *Acıkatılmışolan. *Acısıolan,kederli. acılık *Acıolmadurumu. *Dokunaklılık,kederlilik,yaslılık. acılılık *Acılıolmadurumu. acıma *Acımakişi. *Başkabirkimseninveyacanlınınmutsuzluğunakarşıduyulanüzüntü,merhamet. acımak *Tadıacıdurumagelmek,acılaşmak. *Acılı,ağrılıolmak. *Başkasınınacısınaortakolmakveyadurumundanüzüntüduymak. *Başkasınınuğradığıveyauğrayacağıkötübirdurumaüzülmek,merhametetmek. *Birşeyivermeyekıyamamakveyaverdiğine,eldençıkardığınaüzülmek. acımasız *Acımaz,katıyürekli,merhametsiz. acımasızca *Acımasızolarak,acımasızbirbiçimde,zalimce,zalimane. acımasızlık *Acımazolmadurumu,merhametsizlik,zulüm. acımık *Buğdaytarlalarındayetişen,tohumuzehirli,yabanîbirbitki,belemir. acımsı *Acıyayakıntadıolan,tadıazacıolan,acımtırak. *Dokunaklı. acımtırak *Acımsı. acınacak *Üzüntüduyulacak,merhametedilecek. acındanölmek *açlıktanölmek. *çokacıkmak. acındırma *Acındırmakişi. acındırmak *Birkimseninacımasınayolaçmak,merhametegetirmek. acınılacak *Üzüntüduyulacak,merhametedilecekdurumdabulunan. acınılma *Acınılmakişi. acınılmak *Acınmakişinekonuolmak. acınma *Acınmakişi. acınmak *Acımakişinekonuolmak. *Başkasınınhesabınaüzülmek,yazıklanmak,yerinmek,eseflenmek,esefetmek,teessüfetmek. acırak *Azacı,acımtırak. acırga *Yabanturpu. acısıçıkmak *olumsuz,kötüsonucuortayaçıkmak. acısıiçine(veyayüreğine)çökmek(veyaişlemek) *birşeyinacısınıpekçokduymak. *olmadanolacağıdüşünerekçoküzülmek. acısınadayanamamak *birkimsebiryakınınınölümündenbüyüküzüntüduymak. acısınıalmak *acılığınıgidermek. *sızıyıdindirmek. *kederiniazaltmak. acısınıbağrınabasmak *şikâyetetmedenüzüntüyekatlanmak. acısınıçekmek *yapılanyanlışbirişinkötüsonucunugörmek. acısınıçıkarmak *(tatiçin)acılığınıyoketmek. *uğradığımaddîveyamanevîzararıkarşılayacakbirişyapmak. *öçalmak,intikamalmak. acısınıgörmek *biryakınınınölümünügörmek. acısız *Tadıacıolmayan. *Ağrı,sızıduyulmayan. *Üzüntü,sıkıntıolmayan,kedersiz. acıtış *Acıtmakişiveyabiçimi. acıtma *Acıtmakişi. acıtmak *Acılıkvermek. *Ağrıvesızıduymasınasebepolmak. acıyıcı *Acımaduygusuolan(kimse). acıyış *Acımakişiveyabiçimi. acibe *Hiçgörülmemiş,alışılmamış,şaşılacakveyayadırganacakşey. acil *İvedi,ivedili. acilservis *(hastanelerde)Vakityitirilmedenbakılmasıgerekenhastalarınilktedavilerininyapıldığıyer. acil şifalardilemek *hastanınkısasüredeiyileşmesidileğindebulunmak. acilen *Hemen,hiçzamanyitirmeden,tezelden,gecikmeden,ivedilikle. aciyo *Bkz.acyo. aciz *Gücübirişeyetmezolanındurumu,güçsüzlük. *Beceriksizlik. *Birininborcunuvaktindeödeyememesidurumu. âciz *Gücübirişeyetmezolan,güçsüz. *Beceriksiz. âcizkalmak *çokuğraşmayarağmenoişiyapamamak. âcizane *Sözsöyleyenkimseninkendiyaptıklarınıabartmamakiçinkullandığı"acizlereyakışacakbiçimde" anlamındabirnezaketsözü. âcizleri *Alçakgönüllülükgöstermekiçin"ben"zamiriyerinekullanılanbirsöz. âcizlik *Beceriksizlik,güçsüzlük. acube *Tuhafkimse. acul *Tezcanlı,içitez,ivecen. * Hızlı,çabuk. acun *Dünya. acur *Bkz.ajur. acur *Kabakgillerden,kabuğuçizgilivetüylü,sarımtırak,yeşilveyasarı,üzeriyeşillekeli,iricebirçeşithıyar (Cucumisflexuosus). acurlu *Bkz.ajurlu. acuze *Huysuz,çirkin,yaşlıkadın,cadıkarı. acyo *Herhangibirparanıngerçekdeğeriylesürümdeğeriarasındaveyabirticaretsenedininüzerindeyazılı miktarileindirimdensonrakitutarıarasındadoğanfark. *Birticaretsenedininyenilenmesindealınankomisyon. *Senetlikrediişlemlerindebankalarınyaptıklarıtahsilât. acyocu *Borsaveyapiyasadatahviliçinçeşitlihileleruygulayan,dolaplarçevirenkimse. acziçindeolmak *gücüyetmemek,becerememek. aczedüşmek *çaresizkalmak,elindenbirşeygelmemek. aç *Yemekyemeihtiyacıolanveyayemesigereken,tokkarşıtı. *Yiyecekbulamayan,yoksulkimse. *Gözüdoymaz,haris. *Çokistekli,çokhevesli. *Karnıdoymamışolarak. -aç/ -eç *İsimdenisimvesıfatyapmaeki:bakr-aç,top-aç,kır-açvb. *Fiildensıfatyapmaeki:gül-eçvb. *Fiildenisimyapmaeki:tıka-ç,say-aç,sür-eçvb. açacına *açolarak,birşeyyemeden. açaçıkkalmak *yoksullukiçinde,evsizbarksızkalmak. açayıoynamaz *kendisindenişbeklenilenkimsedenemeğininkarşılığıesirgenmemelidir. açbırakmak *yiyecekvermemekveyakarnınıdoyurmasınaengelolmak. açbîilâç *Sürekliolarakaçvebakımsız. *Sürekliolarakaçvebakımsız. açdoymam,tokacıkmamsanır *açinsaneldeettiğindençoğunuister,varlıklıinsanisevarolanlayetinirgibigörünür. açdoyurmak *yoksullarıbeslemek. açgezmektensetokölmekyeğdir *yoksullukölümdendebeterdir. açgöz *Gözüaç,doymaz,tamahkâr,haris. açgözlü *Malaveyayiyecekiçecekşeyleredoymakbilmeyen,gözüaç,doymaz,tamahkâr,haris,camgöz. açgözlü *karşıtı. açgözlülük *Açgözlüolmadurumuveyaaçgözlüyeyakışacakdavranış,doymazlık,tamahkârlık,tamah. açgözlülük *karşıtı. açgözlülüketmek *birşeyekarşıaşırıistekduymak,doyumsuzcadavranmak,tamahkârlıketmek. açgözünü,açarlargözünü *"uğraşılardauyanıkbulunmakgerekir,yoksaumulmadıkbirandabüyükzararlarlayüzyüzegelirsin" anlamındakullanılır. açkalmak *karnınıdoyuramamak. *yoksulluğadüşmek. açkarnına *mideboşkenhenüzbirşeyyiyipiçmemişken. açkurtgibi(yemek,üşüşmekveyasaldırmak) *büyükbiristekle. açsusuzkalmak
|
*yoksulluktanyaşayamayacakbirdurumagelmek,yoksulbirdurumadüşmek. açtavukkendiniarpaambarındasanır *insanlar,yokluğunu,yoksulluğunuçektiklerişeyleriçinolmayacakhayaller,düşlerkurar. açacak *Açmayayarayanaraç. *Anahtar. açalya *Kokusuz,güzelrenkliçiçekleraçanbirbitki,açelya,azelya. açan *Açmakişiniyapan. *Oynakkemiklerinarasındakiaçılarıgenişletmeyeyarayankaslarıngeneladı,bükenkarşıtı. açar *Anahtar. *İştahaçmakiçinyemektenönceiçilenalkollüiçki,aperitif. açelya *Bkz.açalya. açı *Birbirinikesenikiyüzeyinveyaikidoğrununoluşturduğuçıkıntı. *Birbirinikesenikiyüzeyveyaaynınoktadançıkanikiyarımdoğrununoluşturduğugeometrikbiçim, zaviye. *Görüş,bakım,yön. açıölçüm *Açıölçmedesözkonusuolanyöntemveteknik. açıcı *Açmakişiniyapan. açığaalınmak *görevinesonverilmek. açığaalma *birgörevliyigeçicibirsüreiştenalma. açığaalmak *görevinesonvermek. açığaçıkarmak *işindençıkarmak. açığaçıkmak *belliolmak,anlaşılmak. *işindençıkarılmak. açığavurmak *bellietmek,ortayaçıkarmak. *gizlibirdurumuortayaçıkarmak. açığıçıkmak *saklamaklagörevlibulunduğuparanınveyamalıneksikolduğuanlaşılmak. açığınıkapatmak *eksiğinitamamlamak. açık *Açılmış,kapalıolmayan,kapalıkarşıtı. *Engelsiz. *Örtüsüz,çıplak. *Boş. *Görevlisiolmayan,boş(iş,görev),münhal. *Aralığıçok. *İşlerdurumdaolan. *Kolayanlaşılır,vazıh. *Gizliliğiolmayan,olduğugibigörünen. *Hertürlüdüşünceyihoşgörüylekarşılayabilen,etkisindekalabilen. *(renkiçin)Koyuolmayan. *(kitap,resim,filmiçin)Sevişmesahnelerinibütünçıplaklığıylaanlatan. *Kapalıolmayan(hava,işyeri). *Bellibiryerinbirazuzağı. *Denizinkıyıdanuzakçaolanyeri. *Doğruolarak,açıkça. *Birihtiyacınkarşılanamamasıdurumu. açıkaçık *Saklamaksızın,gizliyerbırakmaksızın,içtenlikle. açıkağıl *Koyunlarınvekeçilerinbarındırıldıklarıüstüaçık,etrafıtaşduvarveyaölüçitlerleçevrilibasitbarınak. açıkağızlı *Aptal,sersem,ahmak. açıkalınla *başarıveövünçile. açıkartırma *Birmalınsatışındaalıcılararasındafiyatartırmayarışınadayanansatış. açıkbilet *Yolculuklardadönüştarihikararlaştırılmamış,belirlibirdönemiçingeçerli,gidişdönüşbileti. açıkbono *Parahanesiboşbırakılarakimzaedilenbono. açıkbonovermek *sınırsızyetkitanımak. açıkbölge *Gümrüksınırlamalarınınolmadığıbölge,serbestbölge,serbestmıntıka. açıkcelse *Açıkduruşma. açıkciro *Senetveyaçekarkasınakimeödeneceğibelirtilmedenimzalanmayoluylayapılanciro. açıkçek *Üzerineparamiktarıyazılmamış,çek. açıkdeniz *Denizin,karasularınındışındakalanbölümü. *Yakınkaralarlaçevriliolmayandeniz,engin. açıkdevre *İçindensürekliakımgeçmeyecekbiryalıtkanlakesilmişelektrikdevresi. açıkdolaşımsistemi *Genelliklebütüneklembacaklılardavebirçokyumuşakçadabulunanatardamarvekanboşluğundan oluşmuşaçıkbirdolaşımsistemi. açıkduruşma *Mahkemedeherkesinduruşmayıdinleyebileceğioturum. açıkdüşme *Yağlıgüreştepehlivanınkıçüstüdüşerekyenilmişsayılması. açıkeksiltme *Yaptırılacakbirişinveyasatınalınacakbirmalınucuzasağlanmasıiçinişiyapacakveya malısatacakkişiler arasındafiyatdüşürmeyarışınadayananişlem. açıkelli *Cömert. açıkellilik *Cömertlik. açıkfikirli *Olaylarıveözellikleyenilikleriiyianlayıpgereğigibikarşılayabilen,düşündüğünüolduğugibisöyleyebilen (kimse). açıkfikirlilik *Açıkfikirliolmadurumu. açıkhava *Bulutsuzhava. *Bahçe,parkgibiyapıdışıolanyer. açıkhavasineması *Yazınveyaiklimielverişliyerlerdesürekliolarakçalışan,üstüaçık,yanlarıkapalısinema. açıkhavatiyatrosu *Yazınveyaiklimielverişliyerlerdesürekliolarakçalışan,üstüaçık,yanlarıkapalıtiyatro. açıkhece *Ünlüilebitenhece. açıkhesap *Peşinparaveyabonovermedenyapılanalışveriş. açıkimza *Üzeriboşbırakılanbirkâğıdınaltına,dolduracakolanagüvenilerekatılanimza. açıkişletme *Madenyatağınıörtenverimsiztopraklarkaldırıldıktansonraaçıkhavadayapılanişletme. açıkkahverengi *Kahverengininbirveyabirkaçtonaçığı. açıkkalpameliyatı *Kalbiniçiaçılmadanöncedolaşımsun'îkalpdenilenbiraygıtadevredildiktensonrayapılankalpameliyatı. açıkkalpli *Bkz.açıkyürekli. açıkkalplilik *Bkz.açıkyüreklilik. açıkkapamak *(bütçe)giderfazlasınıparasağlayarakgidermek. açıkkapıbırakmak *gereğinde,birkonuyayenidendönebilmeimkânıbırakmak,kesipatmamak. açıkkapıpolitikası *Yabancımallarıbirülkeyeserbestçesokmapolitikası. açıkkapısiyaseti *Açıkkapıpolitikası. açıkkonuşmak *gerçeğiçekinmedensöylemek. açıkkredi *Bankalarıngüvendiklerimüşterilererehin,ipotekveyakefilistemeksizinverdikleriborçpara. açıkliman *Bütüngemilerinformaliteyönündenkolaycagiripçıktıklarıliman. *Havaşartlarındankolaycaetkilenenliman. açıkmaaşı *Görevindenalınanbirineyasacatanınan,belirlibirsüreiçindeödenenaylık. açıkmavi *Mavininbirtonaçığı. açıkmektup *Zarfıyapıştırılmamışmektup. *Yazıldığıkimseyegönderilmeyipbasınyoluylaaçıklananmektup. açıkolmak *(oyerde)kendisiherzamaniyikarşılanmak. açıkordugâh *Kırdakurulanordugâh. açıkoturum *Güncel,siyasî,sosyalvebilimselkonularınveyasorunlarınherkesinizleyebileceğibirbiçimdeaçıkolarak tartışıldığıtoplantı. açıkoy *Vereninadınıgösterenvekonuşulansorunüzerindekidüşüncesinibelliedecekyoldaverilenoy. açıköğretim *Derskonularıradyovetelevizyongibiaraçlarlayayımlananveyapostaileilgililereulaştırılanöğretim yöntemi. açıkönerme *İçerisindedeğişkenbulunanvebudeğişkeninalacağıdeğerledoğruluğuveyayanlışlığıkesinleşenönerme. açıkpazar *Gümrükkaydıolmayan,herdevletinmalınıserbestçesatabileceğişehirveyaülke. açıkpembe *Pembeninbirtonaçığı. açıkpoliçe *Eksikbilgilerisonradantamamlanmaküzeredüzenlenenpoliçe. açıkrejim *Parlâmenterrejim. açıksaçık *Göreneğeaykırıderecedeçıplakveyaörtüsüz. açıksaçıkkonuşmak *cinsîkonularlailgilisözlersöylemek. açıksarı *Sarınınbirtonaçığı. açıksayım *Birseçimsonundaverilenoylarınaçıkolaraksayılması,alenitadat. açıkseçik *Çokaçık,çokbelirgin. açıksenet *Bkz.açıkbono. açıksöylemek *anlaşılmamışyönünübırakmadananlatmakveyaçekinmedensöylemek. açıksözlü *Herşeyiolduğugibisöyleyen,sözünüesirgemeyen. açıksözlülük *Açıksözlüolmadurumu. açıkşehir *Düşmansaldırısınakarşısavunmaönlemlerialınmamış,içindeherhangibiraskerîhedefbulunmayanvebu durumuöncedenilânedilmişolanşehir. açıktaşıt *Üstüörtülmemiştaşıt(araba,otomobilvb.). açıkteşekkür *Herhangibirinebasınyoluylaedilenteşekkür. açıktohumlular *Tohumlarıkozalakpullarıüzerindeaçıkolarakbulunançiçeklibitkilerinayrıldığıikibüyükdaldanbiri. açıktribün *Açıkhavadakispormüsabakalarındaseyircilerin oturduğuveüstükapalıolmayanbölüm. açıktutmak *birişyerininçalışırdurumunusürdürmek. açıkvermek *gelir,giderikarşılamamak. *gizlenmekistenenbirolayı,birdüşünceyiveyadurumueldeolmayarakortayakoymak,açıklamak. açıkyara *Kapanmamış,sürekliişleyenyara. açıkyeşil *Yeşilinbirtonaçığı. açıkyürekle *özüsözübirolarak,hiçbirşeysaklamaksızın. açıkyürekli *Düşündüğünüolduğugibisöyleyen,içitemiz,gizliyönüolmayan(kimse),samimî,açıkkalpli. açıkyüreklilik *Açıkyürekliolmadurumu,samimiyet,açıkkalplilik. açıkzaman *Tutkalınyüzeyesürüldüğüanilepresedilip,sıkılmasıgerekenanarasındageçensüre. açıkağız *Turpgillerdenbirbitki(Hesperisacris). açıkça *Gizlibiryönükalmaksızın,kolayanlaşılırbirbiçimde. açıkçası *Doğrusu,açıkolanı,anlaşılırbiçimi,gizlikapaklıolmayanyanı. *Açıkolarak. açıkçı *Borsadafiyatdalgalanmalarındanyararlanarakaçıktanparakazanan(kimse). açıkgöz *Uyanıkdavranarakçıkarınısağlayan,imkânlardankurnazcayararlanmasınıbilen. açıkgözlük *Açıkgözlülük. açıkgözlülük *Açıkgözolanındurumu,açıkgözeyakışacakdavranış. açıklama *Açıklamakişi,izah. açıklamacümlesi *Biröncekicümleylebağlantıkuranyani,demekki,öylekigibibağlayıcılarlabaşlayan,sözkonusuduygu veyadüşünceyibütünleyencümle. açıklamayapmak *herhangibirkonuyuaydınlığakavuşturmakamacıylakonuşmakveyayazmak. açıklamak *Birkonuylailgiliolarakgereklibilgilerivermek,izahetmek. *Birsorunlailgiliolarakaydınlatıcıbilgivermek,tavzihetmek. *Birsözün,biryazınınneanlatmakistediğinibelirtmek,yorumlamak. *Açıkçasöylemek,ifşaetmek. *Belirtmek,göstermek,açığavurmak,izharetmek. açıklamalı *Birtakımaçıklamalarlaanlaşılması,öğrenilmesikolaylaştırılmış,izahlı. açıklanan *Açıklamalarsonundaortayaçıkmasıbeklenenkavram. açıklanma *Açıklanmakişi. açıklanmak *Açıklamakişiyapılmak,izahedilmek,ifşaedilmek. açıklarlivası *İşigücüolmayan,boştakalankimse. açıklarlivası *işigücüolmayan,boştakalankimse. açıklarlivasıolmak *işbulamayarakişsizvekazançsızkalmak. açıklaşma *Açıklaşmakdurumualmak. açıklaşmak *Açıkdurumagelmek. *Rengiaçılmak. açıklaştırma *Açıklaştırmakişi. açıklaştırmak *Açıkdurumagetirmek. *Renginiaçtırmak. açıklatma *Açıklatmakişi. açıklatmak *Açıklamasınısağlamak. açıklayan *Açıklamalarsonucundaeldeedilenkavram. açıklayıcı *Birsorunugerekliaçıklığakavuşturan. *Kendindenöncegelenkelimeyibelirten,açıklayan(kelimeveyakelimeler):"AtatürkyeniTürkiye'nin kurucusu,daimasaygıileanılacaktır"cümlesindeki'yeniTürkiye'ninkurucusu'sözüAtatürkadınınaçıklayıcısıdır. açıklayış *Açıklamakişiveyabiçimi. açıklığakavuşturmak *(birkonuveyasorunu)aydınlatmak,kapalılıktankurtarmak,anlaşılırdurumagetirmek. açıklık *Açıkolmadurumu. *Uzaklık,mesafe. *Örtüsüz,çıplakyer. *Boşvegenişyer. *Biryerinuzaklarakadarbakılabilecekvebakanıniçindeferahlıkdoğuracakdurumdaolması. *Gerçeğiolduğugibiyansıtmadurumu. *Birsözveyayazıdamaksadınaçıkolmasıözelliği,vuzuh. *Dürbün,fotoğrafmakinesigibioptikaraçlardaağızçapı,ışığıngirebildiğidelik. açıklıkgetirmek(veyakazandırmak)
|
*(birkonuveyasorunu)anlaşılırdurumagetirmek. açıklıkölçer *Birmikroskobunaçıklığınıölçmeyeyarayanalet. açıktabırakmak *işvegörevvermemek,yersizyurtsuzbırakmakveyabirkaçkişiyebirliktesağlananbiriyiliktenbirini yararlandırmamak. açıktakalmak(veyaolmak) *işvegörevbulamamak,yersizyurtsuzkalmakveyabirkaçkişininbirlikteeriştiğibiriyilikten yararlanamamak. açıktan *Biryerinuzağından. *Sıraveaşamagözetilmeden,dışarıdanatayarak. *Emekveparaharcamadan. açıktan(para)kazanmak *emekvesermayeolmadanparakazanmak. açıktanaçığa *Belirginolarak,gözgöregöre. açıktankazanmak *emekvesermayekoymadankazançsağlamak. açıktanparaalmak *birişveyamaliçin,kararlaştırılmışücretveyadeğerdışındaparaalmak. açıktantayin *Derecevebellibirsıragözetilmeksizinyapılanatama. açılama *İleride,içlerindeenuygunununseçilebilmesiiçin,güçbirsahneninçeşitliaçılardançekimininyapılması. açılım *Açılma. *Biryıldızlagökekvatoruarasındakiuzaklık;kuzeyedoğruolanıartı,güneyedoğruolanıdaeksiişaretiyle ölçülür. açılıpsaçılmak *(kadıniçin)çokaçıksaçıkgiyinmeyebaşlamak. *(kadıniçin)eskisinegöreölçüsüzdavranışlardabulunmayabaşlamak. açılış *Açılmakişiveyabiçimi. *Yenibiryapının,yerinveyayenibirkuruluşunçalışmayabaşlaması,küşat. açılışkonuşması *Herhangibirtoplantınınaçılmasısırasındayapılanilkkonuşma. açılıştöreni *Biraçılışıkutlamakiçinyapılantoplantı,resmiküşat. açılma *Açılmakişi. *Birfilmçekimindekaranlıktabaşlayıpgittikçeaydınlanarakgörüntülerinbelirmesinedayanannoktalama. *Birgrupta,sıralarınjimnastikalıştırmalarıiçindağınıkdüzenegirmesi. *Çatlama. açılmak *Açmakişiyapılmakveyaaçmakişinekonuolmak. *(renkiçin)Koyuluğunuyitirmek. *Kendinegelmek,biraziyileşmek,ferahlamak. *(gemi)Gitmek,uzaklaşmak. *Sıkılması,çekinmesi,tutukluğukalmamak. *(kuruluşlariçin)İlkkezveyayenidenişebaşlamak. *İşinigereğindenveyagötürebileceğindengeniştutmak. *Genişlemek,bollaşmak. *Delinmek,yırtılmak. *(sis,karanlık,dumaniçin)Dağılmak,yoğunluğunuyitirmek. *Gerekengüceulaşmak. *Sırrını,üzüntüsünü,sorunlarınıbirinesöylemek. *(pencere,kapı,yoliçin)Geçitvermek. *Ayrıntıyagirmek. *(yüzerken)Kıyıdanuzaklaşmak. açım *Açma,açılış,küşat. açımlama *Açımlamakişi,teşrih, şerh. açımlamak *Birsorunuveyakonuyuelealıpenincenoktalarınakadargözdengeçirerekanlatmak,şerhetmek,teşrih etmek. açımlanma *Açımlanmakişi. açımlanmak *Açımlamakişinekonuolmak. açındırma *Açındırmakişi. açındırmak *Açınmasınısağlamak. *Bircisminyüzeyiniaçarakbirdüzlemüzerineyaymak. açınım *Açınmakişi,inkişaf. *Bircisminyüzeylerininaçılıpbirdüzlemüzerineyayılması. açınma *Açınmakişi. açınmak *Gelişmek. *(tohum,hastalıkiçin)İçindekiyetenekleruyanarakamacınavarmak,gelişmek,inkişafetmek. açınsama *Açınsamakişi,istikşaf. açınsamak *Biryerinözellikleriniortayaçıkarmakiçinaraştırmaveincelemeyapmak,istikşafetmek. açıortay *Biraçısalbölgeyi,ölçüleribirbirineeşitolanikiaçısalbölgeyeayırandoğru. açıortaydüzlemi *İkidüzlemlibiraçıyıikikomşuveeşitaçıyabölendüzlem. açıölçer *Bkz.iletki. açısal *Açıileilgili. açısalbölge *Açıileiçbölgesininbirleşimindenoluşandüzlemparçası. açısalçap *AyveGüneşgibigökcisimlerininikidoğrusuarasındakiaçı. açısalhız *Hareketedenbircismiduranbirnoktayabirleştirendoğruparçasınınbirimzamandataradığıaçı. açısalivme *Açısalhızınbirimzamandadeğişenniceliği. açısalsapma *Bellibiraçıdüzeyindegerçekleşensapma. açısaluzaklık *Gökcisimlerinin(yıldızveyagezegen)birbirlerininkarşılaşmadüzleminegöreuzaklığı. açısalyol *Hareketedencisminbirimzamandagözlemciyegörealdığıyol. açış *Açmakişiveyabiçimi. *Birkuruluşuçalışmayabaşlatma. açışkonuşması *Herhangibirtoplantıyıbaşlatmakiçinyapılanilkkonuşma. açıt *Birduvardaaçıkbırakılmışbulunankapı,pencere,kemerlemebenzeriaçıklık. açkı *Bircisminyüzeyiüzerindesertbirmaddeveyabiraraçsürterekonudüzleştiripparlatma,perdah. *Demirciliktedelikbüyütmektekullanılanaraç. *Anahtarvehertürlüaçmaaracı. açkıcı *Açkıyapan(kimse),perdahçı. *Anahtarcı. açkılama *Açkılamakişi. açkılamak *Açkıileparlatmak. açkılanma *Açkılanmakişi. açkılanmak *Açkıyapılmak,perdahlanmak. açkılatma *Açkılatmakişi. açkılatmak *Açkıişiyaptırmak,perdahlatmak. açkılı *Açkıyapılmış,perdahlanmış,perdahlı. açkısız *Açkıyapılmamış,perdahlanmamış,perdahsız. açlığıöldürmek *açlıkhissinigeçiştirmek,yatıştırmak. açlık *Açolmadurumu. *Kıtlık. *Yoksulluk. *Aşırıistekiçindebulunmak. açlıkçekmek *yoksullukiçindebulunmak. açlıkgrevi *Kendisineveyabaşkalarınayapılanbirhaksızlığıprotestoiçinbirkimseninaçdurarakgösterdiğitepki. açlıktangözü(veyagözleri)kararmak(veyadönmek) *çokacıkmak. açlıktanimanıgevremek *çokacıkmak. açlıktannefesikokmak *yoksullukiçindebulunmak. açlıktanölmek *dayanılmazderecedeacıkmak,çokacıkmak. açlıktanölmeyecekkadar *(yiyecek,içecekiçin)pekaz(yemek,içmek). *gereğindenaz. açma *Açmakişi. *Ormaniçindeağaçkesmeveyayakmayoluylatarımaelverişlibirdurumagetirilenarazi. *Birçeşitsusamsız,kalıncayağlısimit. açmacı *Açmayapanveyasatankimse. açmak *Birşeyikapalıdurumdankurtarmak. *Birşeyinkapağınıveyaörtüsünükaldırmak. *Engelikaldırmak. *Sarılmış,katlanmış,örtülmüşveyailiklenmişolanşeyleribudurumdankurtarmak. *Oyarakveyakazarakçukur,delikoluşturmak. *Tıkalıbirşeyi,budurumdankurtarmak. *Çevresinigenişletmek. *Birbirindenuzaklaştırmak. *Yarmak. *Düğümüveyadolaşmışbir şeyiçözmek. * Birkuruluşu,birişyerini,biryeriişlerveyailkdefakullanılırdurumagetirmek. *Biraygıtı,birdüzenivb.leriniçalışırdurumagetirmek. *Alışverişibaşlatmak. *Renginkoyuluğunuazaltmak. *Yakışmak,güzelgöstermek. *Ferahlıkvermek. *Birkonuileilgilikonuşmak. *Savaşlaalmak,fethetmek. *Avunmakveyadanışmakiçinsöylemek. *Yapmak,düzenlemek. *Ayırmak,tahsisetmek. *Sıkılganlığını,utangaçlığınıgidermek. *Görünürdurumagetirmek. *(havaiçin)Bulutlarındağılmasıylagökyüzüaydınlanmak. *Geçitvermek. *İçinidökmek. açmalık *Kiriçıkarmakveyaeşyayıiyicetemizlemekiçinkullanılanhertürlümadde. açmaz *Satrançoyunundaşahıkoruyantaşlardanbirininyerindenoynatılmamasıdurumu. *İçindenzorçıkılırdurum. *(tulûatta)Karşısındakinebirnükteveyatekerlemesöylemekolaylığınıverensöz. açmazhalatı *Gemilerinlimanabağlanmasıvesahildenesecekrüzgârlarıhtımdanuzaklaşmamasıiçinkıyıyadikine bağlananhalat. açmazadüşmek *içindençıkılmasıgüçdurumdakalmak. açmazagetirmek(veyadüşürmek) *düzen,hileyapmak,birkimseyioyunagetirmek,zordurumasokmak. açmazlık *Açmazolmadurumu. *Ağzıpeksıkıolmadurumu,ketumiyet. açtıağzını,yumdugözünü *öfkelenerekveyakızarakağırsözlersöyledi. açtırma *Açtırmakişi. açtırmakutuyu,söyletmekötüyü *kötükonuşabilecekbirine,bildikleriniaçıklamafırsatıverilmemesigerektiğiniöğütler. açtırmak *Açmakişiniyaptırmak. ad *Birkimseyi,birşeyianlatmaya,tanımlamaya,açıklamaya, bildirmeyeyarayansöz,isim:Çocuk,kedi,ağaç, düşünce,iyilik,Ahmet,Ertuğrulbireraddır. *Herkesçetanınmışveyaişitilmişolmadurumu,ün,nam,şöhret. *Anılacakdeğer,önem. *İsim. ad *Sayma,sayılma. adalmak *kendisineadverilmek. *ünkazanma. adbilimi *Özeladlarüzerindeduranveözeladlarıkökenbilgisi,tarihîgelişme,dilvekültürsorunlarıaçısından inceleyenbilimdalı. adcümlesi *Bkz.isimcümlesi. adçekilmek *adçekmekişiyapılmak. adçekilmek *adçekmekişiyapılmak. adçekimi *Bkz.isimçekimi. adçekme *Adçekmekişi,kur'a. adçekmek *raslantıyavetalihebağlıbirayırmayapmakiçin,herbirindebireradyazılmışkâğıtlardanbiriniçekmek, kur'açekmek. adçekmeyegirmek *kur'ayatâbiolmak. *oyununbaşlangıcında,oyunculararasındaalanseçimi,başlamaatışıveyakarşılamahakkıiçinöncelik sağlayaniş. adçektirmek *adçekmekişiniyaptırmak. addeğişimi *Bkz.mecazimürsel. addurumu *Bkz.isimhâli. adgövdesi *Bkz.isimgövdesi. adkoymak *çağırmakveyaanmakiçinbircanlıya,biryere,birşeyeadvermek,adlandırmak,isimkoymak,tesmiye etmek. adkökü *Bkz.isimkökü. adtakmak *adlandırmak,adkoymak. adtamlaması *Bkz.isimtamlaması. advermek *adkoymak,adlandırmak,tesmiyeetmek. *birişikiminyaptığınısöylemek. adyapmak *isimyapmak. ada * Heryanısuileçevrilmişkaraparçası. *Trafiğeaçıkbiryolüzerindesoladönüşlerisağlayan,sağtaraftaveyayolortasındayeralankaldırımtaşıyla ayrılmışalan. *Çevresiyollarlabelirlenmişolanarsaveböylebirarsayıkaplayanyapılartopluluğu. adabalığı *Bkz.amberbalığı. adaçayı *Ballıbabagillerden,yurdumuzdaçokyetişentüylüvebeyazımtırakyapraklarıolanıtırlıbirbitki(Salvia oflicinalis). *Bubitkidenyapılansıcakiçecek. adagibigemi *pekbüyük(gemi). adasoğanı *Zambakgillerden,soğanındanilâçolarakyararlanılanbirtakımmaddelereldeedilençokyıllıkbirbitki (Urgineamaritima). adatavşanı *Evcilcinslerideolantavşanayakınbirkemiricimemeli(Oryetolaguscuniculus). adabımuaşeret *Terbiyeli,incedavranmakiçintutulmasıgerekenyollar,davranıştöresi,davranışbilgisi,topluluktöresi, görgü. adacık *Küçükada.
|
adacılık *Kavramlarıngerçekvarlıklarolduğunukabuleden,kavramgerekliğinekarşıtolarak,tümelkavramların yalnızcanesnelerinadlarıolduğunuilerisürengörüş,nominalizm. adagio *Yavaş,ağırolarak. *Bubiçimdeçalınanbeste. adak *Adamakişiveyaadanılanşey,nezir. adakadamak *birdileğingerçekleşmesiamacıylakurbankesipyoksullaradağıtmakveyakutsalbirgüceyönelikbirniyette bulunmak. adaklama *Adaklamakdurumu. adaklamak *Küçükçocukyürümeyebaşlamak. adaklanma *Adaklanmakişiveyadurumu. adaklanmak *Nişanlıdurumagelmek,nişanlanmak. adaklı *Adağıolan,adakadamışolan. *Nişanlı,yavuklu,sözlü. adaklık *Adakolarakayrılmış(hayvan). *Adakadananyer. adaksız *Adağıolmayan,adakadamamışolan. *Nişanlıolmayan. adale *Kas. adaleli *Kaslı,kaslarısıkı,gelişmiş. adalesiz *Kassız. adalet *Hakvehukukauygunluk,hakkıgözetme,doğruluk,türe. *Buişiuygulayan,yerinegetirendevletkuruluşları. *Herkesekendineuygundüşeni,kendihakkıolanıverme. adaletdağıtmak *kanunlarınsaydığıhaklarısahiplerinevermek,tanınmak. adaletdivanı *DevletlerarasındakibirtakımhukukanlaşmazlıklarınabakanvemerkeziLaHaye'debulunanuluslararası mahkeme. adaletkapısı *Hakvehukukunaranmasıiçinbaşvurulanmerci,mahkeme. adaletmahkemesi *Bkz.adliyemahkemesi. adaletörgütü *Adliyeteşkilâtı. adaletsarayı *Mahkemelerinbulunduğubüyükyapı. adaleteteslimetmek *sanığı,adaletişleriyleuğraşankuruluşagötürmek. adaleteteslimolmak *sanık,adaletişleriyleuğraşankuruluşagidiphakkındagerekliişleminyapılmasınıistemek. adaletinesığınmak *(birinden)anlayış,hoşgörü,yakınlıkbeklemek. adaletli *Adaleteuygundüşenveyaadaletliolan,adil. adaletlilik *Adaletliolmadurumu. adaletsiz *Adaleteaykırıdüşenveyaadaletiolmayan. adaletsizlik *Adaleteaykırıdavranış. adalı *Adahalkındanolan(kimse). adalî *Kasniteliğindeolan;kaslailgiliolan,kasıl. *Kaslarıiyigelişmiş,adaleli,kaslı. adam *İnsan. *Erkekkişi. *İyiyetişmiş,değerlikimse. *Birininyanındaveişindebulunankimse. *Birininyararlandığı,kullandığıkimse. *Birininsözünüdinleyen,nazınıçekenkimse,kayırıcı. *İyihuylu,güvenilirkimse. *(belirsizlikzamiriyerine),Herkes,kimolursaolsun. *Görevlikimse. *(isimtamlamalarında)Biralandaderinbilgisiolanveyabiralanıbenimseyen. *Eş,koca. adamadama(savunma) *futbolda,basketboldakarşıtakımoyuncusunukollama,rahathareketetmesini,sayıyapmasınıengelleme. adamakıllı *Bkz.adamakıllı. adamalmamak *sonderecekalabalıkolmak. adamazmanı *Çokiriyapılıkimse. adambaşına *herkişiye,herbirine. adambeğenmemek *herkesideğersizgörmek. adamboyu *Yaklaşıkolaraknormalbiradamboyunda. *İnsanboyunca. adamdeğilim *herhangibirdurumungerçekleşmemesihâlinde,kendisinininsansayılamayacağıanlamındakullanılanant, gözdağısözü. adametmek *eğitmek,yetiştirmek,toplumayararlıdurumagetirmek. *biryeridüzenesokmakveyabirşeyiişeyarardurumagetirmek. adamevlâdı *İyibiraileniniyiyetişmişçocuğu. adamgibi *terbiyeli,akıllıuslu. *adamlığa,insanlığayaraşıryolda. *iyice. adamhesabınakoymak *birinedeğervermek,saygıgöstermek. adamiçineçıkmak *topluluğakarışmak,değerliinsanlarınbulunduğuyerleregitmek,eşedostagitmek. adamiçinekarışmak *değerlibirtopluluğagirmek,kendisinedeğerverilirolmak. adamkıtlığında(veyayokluğunda) *işeyararkimselerinbulunmadığıdurumda. adamkullanmak *iyiçalıştırmasınıbilmek. adamolmak *gelişmek,büyümek,şişmanlamak. *iyiyetişmek,iyibirdurumagelmek. adamsarrafı *İnsanlarınkarakteriniçabukanlayacakdurumagelmişkimse,insansarrafı. adamsende!(veyayalnızadam) *birişinönemsenmediğinianlatmakiçinsöylenir. adamsırasınageçmek(veyagirmek) *dahaöncetoplumdaönemlibiryeriveyaözelbirdeğeriyokkenartık kendisineönemvedeğerverilmek. adamyerinekoymak *adamdansaymak,varlığınıkabuletmek. adama *Adamakişi. adamadönmek(veyabenzemek) *düzelmek. adamak *Birdileğingerçekleşmesiamacıylakurbankesipyoksullaradağıtmakveyakutsalbirgüceyönelikbirniyette bulunmak,nezretmek. *Kutsalsaydığıbirşeyuğrunakendinifedaetmek,antniteliğindesözvermek. *Ayırmak. adamakıllı *Gereğindençok,iyice. adamakla maltükenmez *büyükvaatlerdebulunanlariçinalayyollusöylenir. adamca *İnsanayaraşırbiçimde. *İnsansayısıolarak. adamcağız *Kendisinekarşısevgiveyaacımaduyulanadam. adamcasına *Adamca. adamcık *Yerilen,küçümsenen;acınan(kimse). adamcıl *İnsandanürkmeyen,insanaalışmışolan,insanasokulan,sıcakkanlı,munis. adamcıllık *Adamcılolmadurumu. adamdansaymak *birkimseyedeğeriolmadığıhâldedeğervermek,saygıduymak. adamı *(birişi)ustalıklayapan. adamınadıçıkacağınacanıçıksın *Bkz.insanınadıçıkacağınacanıçıksın. adamınalacasıiçinde,hayvanınalacasıdışında *Bkz.insanınalacasıiçinde,hayvanınalacasıdışında. adamıniyisialışverişte(veyaişbaşında)belliolur *birkişiyiiyibirinsanolarakdeğerlendirebilmekiçinalışverişteveyaişbaşındaahlâkdışıdavranışlarda bulunmamasıgerekir. adamınaçatmak *Bkz.tamadamınaçatmak. adamınadüşmek *(yapılacakbiriş)güzelbirrastlantısonundaanlayanına,uzmanınaverilmişolmak. adamınagöre *kişilerarasındaayrıcalıkgözeterek. *herkesinyeteneğineuygunolarak. adamınıbulmak *Bkz.tamadamınıbulmak(veyaadamınadüşmek). adamkökü *Bkz.adamotu. adamlık *İnsanayakışacakdurum,tutumvedavranış. *Yabanlık. adamlıksendekalsın *iyilikbilmesedesenyineiyiliket. *buişinasılolsasanayaptıracaklar,barikendiliğindenyapdaonurunukoru. adamotu *Patlıcangillerden,genişyapraklı,kötükokulubirbitki,kankurutan,adamkökü(Mandragoraautumnalis). adamsız *Yardımcısız,hizmetçisiz. *Erkeksiz,kocasız. adamsızlık *Adamsızolmadurumu. a'danz'yekadar *baştanaşağı,bütünüyle. Adanakebabı *Kıymasınabolcaacıbiberkatılarakhazırlananşişköfte. adanma *Adanmakişi. adanmak *Adamakişinekonuolmak. adap *Töre. *Yolyordam,yolyöntem. adaperkân *Yolyöntem. adaptasyon *Uyarlama. *Bireseriçevrildiğidilin,konuşulduğutoplumunyaşayışına,inançlarınauyarlama. *Uyma. adapte *Uyarlanmış. adapteetmek *uyarlamak. adapteolmak *uymak. adaptör *Birâletinçaplarıbirbirindenfarklıolanparçalarındanbiriniötekinegeçirebilmekiçinyararlanılanbağlayıcı. adaş *Adlarıaynıolanlardanherbiri. adaşlık *Adaşolma,aynıadıtaşımadurumu. adatepe *Genellikletropikalbölgelerdegörülenveçevresindekialçakalanlarüzerindedikyamaçlarlabiradagibi yükselen,aşınımdandolayıortayaçıkmıştepe. adatma *Adatmakişiniyaptırmak. adatmak *Adamakişiniyaptırmak. adavet *Düşmanlık,yağılık. aday *Birgörev,birişiçinkendiniilerisürenveyabaşkalarıtarafındanilerisürülenkimse. *Birişiçinyetiştirilmekteolankimse,namzet. adayadayı *Herhangibirişiyapmak,birgöreviyüklenmekiçinadaylıkaşamasınıkazanmakamacıylabaşvurankimse. *Milletvekilivesenatörseçimlerinde,partininadayıolmakiçin,partisindeyapılanönseçimlereadaylığını koyankimse. adaygöstermek *birişveyabirgöreviçinbiriniadayolarakbelirlemek:Anayasa. adayolmak *herhangibirişealınmakveyaseçilmekiçinistekliolmak. adayavrusu *İkiveyaüççiftekürekliküçükbalıkçıteknesi. adaylığınıkoymak *birişveyagöreveseçilmekiçinkendiniilerisürmek. adaylık *Herhangibiriş,birgöreviçinkendiniilerisürmeveyabaşkalarıtarafındanilerisürülme,namzetlik. *Birgörevdeyetiştirilme. adcı *Adcılıköğretisiyleilgiliolan. *Buöğretiyebağlıkimse. adcılık *Kavramlarıngerçekvarlıklarolduğunukabuleden,kavramgerçekliğinekarşıtolarak,tümelkavramların yalnızcanesnelerinadlarıolduğunuilerisürengörüş,isimcilik,nominalizm. addantüremefiil *Bkz.isimdentüremefiil. addedilme *Addedilmekişi. addedilmek *Sayılmak. addetme *Addetmekişi. addetmek *Saymak. addolunma *Addolunmakişiveyadurumu. addolunmak *Sayılmak. adedî *Adetçe,sayıca. adem *Yokluk,hiçlik,ölüm. *Osmanlıcasözlerlebirleşerek"-siz,-lik"anlamındakullanılır. Âdem *Dinîinançlaragöreilkyaratılaninsanveilkpeygamber. *İnsan,insanoğlu,adam. *İnsandabulunmasıgerekenolumluözellikleresahipolan. Âdembaba *İnsanlığınbabası,Hz.Âdem. *Hapishanedeçevresindekimahkûmlarıharacabağlayankimse. *Afyonkeş. Âdemelması *Gırtlakçıkıntısı. Âdemevlâdı *Bkz.âdemoğlu. Âdemci *Âdemcilikyanlısıolankimse. Âdemcilik *XX.yüzyılınbaşındasimgeciliğekarşıbirtepkiolarakRusya'daortayaçıkanbiredebiyatakımı. ademimerkeziyet *Yerindenyönetim. ademimerkeziyetçi *Yerindenyönetimci. ademimerkeziyetçilik *Yerindenyönetimcilik. ademiyet *Yokluk. âdemiyet *İnsanlık.
|
*Doğrudürüstinsanayakışırdurum,adamlık. âdemoğlu *İnsandenilenyaratıklarınhepsi. âdemotu *Bkz.adamotu. adenit *Lenfdüğümleriiltihabı. adese *Mercek. *Kovucuk. *Görüşderecesi,inceliği. adet *Sayı. *Herhangibirsayıdaolan(şey),tane. âdet *Birkimseninyapmayaalışmışolduğu şey,alışkı. *Toplulukiçindeeskidenberiuyulankural,töre. *Aybaşı. âdetedinmek *birşeyialışkanlıkvehuydurumunagetirmek. âdetgörmek *(kadın)aybaşıolmak. âdetolmak *ötedenberiyapılırolmak. *birşeygelenekdurumunagelmişolmak. âdetyerinibulsundiye *gerekligörüldüğüiçindeğil,yalnızalışılmışolduğuiçin. âdeta *Bayağı,basbayağı,hemenhemen,sanki. *Bayağıyürüyüşle. adetçe *Sayıbakımından,sayıca. adetimürettep *Bkz.tamsayı. adezyonkuvveti *Yanyanaduranveyasürtünenikicisminmolekülleriarasındakiçekişkuvveti. adı(veyaismi)gibibilmek *çokiyibilmek. adıbatası(veyaadıbatasıca) *"yokolası"anlamındabirilenme. adıbatmak *(sevilmeyenbirşeyveyakimseiçin)unutulmak,adıanılmazolmak,artıksözüedilmemek. adıbelirsiz *ünüolmayan,tanınmayan,kimveneolduğubilinmeyen. adıbileokunmamak *birinehiçönemverilmemek. adıçıkmak *kötübirünkazanmak. *hakkıolmayanbirünkazanma. adıçıkmışdokuza,inmezsekize *birininbirkereadıçıktıktansonraonunhakkındakiyaygıninançartıkkolaykolaydüzelemez. adıdeliyeçıkmak *deliolmadığıhâldedeliolaraktanınmak. adıduyulmak *tanınmak,ünlenmek. adıgeçmek *anılmak,sözkonusuolmak,ismigeçmek. *adıyazılmak. adıkaldırılmak *anılmazolmak,silinipgitmek. adıkalmak *birkimseveyabirşeyortadançekildikten,öldüktensonradillerdeyalnızadıdolaşmak. adıkarışmak *(kötü)birişlebirininilgisibulunduğusöylenilmek. adıkötüyeçıkmak *ünükötüolarakyayılmak. adıolmak *gereksiz,yersizünüolmak. adısanı *birkimseninkimliği. adıüstünde *adındanbelliolduğugibi. adıvar *yaşamayan,yalnızcahayaldevarolan. adıverilmek *adtakılmak. adıl *Zamir. adım *Yürümekiçinyapılanayakatışlarınınherbiri. *Biradımdaalınanyol(buuzunluk75cmsayılır). *Girişim,hamle. *Birgöstergeucununeşolarakayrılmışyaylardanbiriboyuncaaldığıyol. *Ayaktatemelduruştan,birayağıntürlüyönlerdeikiayakboyukadararaileyerdeğiştirmesi. *Teknolojideikidişliarasındakiaralık. adımadım *Ağırağır,yavaşyavaş. adımadımgezmek *heryerinidolaşıpgörmek. adımadımizlemek *arkasındanizlemek. *gizlicetakipetmek. adımatmak *yürümekiçinayağınıönedoğruuzatıpbasmak. *birişeilkkezgirişmek. adımatmamak *gitmemek,uğramamak,aramamak. adımbaşı *Birbirineyakınyerlerde,sıksık. adımınıattırmamak *biryeregirmesineengelolmak. adımınıgerialmak *başladığıbiriştengeridönmek. adımlama *Adımlamakişi. adımlamak *Adımlaölçmek. *Biryerdeileriyegeriyedoğrugiderekdolaşmak. adımlarınıaçmak *yürürkenhızlanmak. adımlarınıseyrekleştirmek *hızlıyürürkenadımlarınıyavaşlatmak. adımlarınısıklaştırmak *dahaküçükveçabukadımlaratarakhızlıyurümek,ivmek,aceleetmek. adımlık *Adımuzunluğundaolan. *Biryerinçokuzakolmadığınıbelirtmekiçinkullanılır. adımsayar *Yürümesırasındagerçeksonuçlaravarabilmekiçingeçilenyerinuzunluğunuanlayabilmekamacıylaayağa takılanalet,pedometre. adına *oşeyinveyaokimseninyerindeolarak,namına,onunhesabına. adınıağzınaalmamak *dargınlık,kırgınlık,kızgınlıkgibibirsebeplebirkimsedenhiçsözetmemek. adınıalmak *adtakılmak,adverilmek. adınıanmak(veyaanmamak) *birindensözetmek(veyaetmemek). adınıbağışlamak *birbaşkasındanadınısöylemesiniistemek. adınıbozmak *andınauymamak,andınaaykırıdavranmak. adınıkirletmek(veyalekelemek) *adınınkötüyeçıkmasınayolaçmak. adınıkoymak *karşılığınıveyafiyatınıkararlaştırmak. adınıtaşımak *birininadıylaanılmak,sahipolduğuadınsorumluluğunuyüklenmişolmak. adınıvermek *birininadınıbildirmek. *biritarafındansalıkverildiğinisöylemek. adıylasanıyla *bilinenünveniteliğiyle. adî *Sıradan,hiçbirözelliğiolmayan. *Aşağılık,bayağı,alçak. adîadım *Adımdauygunluk,beraberlikgerektirmeyenvegrupolarakyapılanbirtüryürüyüş. adîdefter *Birişletmeninveyaticarethaneninyaptığıişlemlerininmuhasebekayıtlarınıngeçirildiğiticarîdefter. adîkesir *Bayağıkesir. adîsuçlu *Basitsuçlarıişleyenkimse. adil *Adaletleişgören,adaletten,haktanayrılmayan,hakkıyerinegetiren,adaletli. *Hakkauygun,haklı. adilâne *Adaleteuygunolarak,hakça. adîleşme *Adîleşmekdurumu. adîleşmek *Adîbirdurumagirmek,bayağılaşmak. adîleştirme *Adîleştirmekişi. adîleştirmek *Adîleşmesineyolaçmak. adîlik *Bayağılık,düşüklük,aşağılık. adisyon *(lokanta,otelgibiyerlerde)Hesap. adlandırılma *Adlandırılmakişi. adlandırılmak *Advermekişiyapılmak. adlandırma *Adlandırmakişi. adlandırmak *Birkimseyiveyabirşeyikullanarakbellietmek,advermek,adkoymak,tesmiyeetmek. *Adkoyma,advermeyisağlamak,tesmiyeetmek. adlanma *Adlanmakişi. adlanmak *Kendisineadverilmek. *Kötüünkazanmak. adlaşma *Adlaşmakdurumu. adlaşmak *Addurumunagelmek. adlaştırma *Adlaştırmakişi. adlaştırmak *Addurumunagetirmek. adlı *Adıolan. *Ünlü. adlıadıyla *herkesinbiliptanıdığıbiçimde. adlısanlı *Ünlü. adlî *Adaletleilgili. adlîmakam *Adaletişleriningörüldüğüvesonucabağlandığıkamuyaaityönetimyeri. adlîmerci *Adaletleilgilisorunlarınçözümüiçinbaşvurulanresmîdaireler. adlîpolis *Adliyeiçerisindegüvenliğisağlayıpadlîişlereyardımcıolankollukgücü. adlîsicil *Birkimseninmahkûmiyetininolupolmadığınınanlaşılmasıiçinkonulmuşolankayıtyöntemi. adlîtabip *Adlîtıptagörevlidoktor. adlîtatil *Heryıl20Temmuzile5Eylültarihleriarasında,kanundayazılıdurumlarındışında,hiçbiradlîişlemin yapılmadığısüre. adlîtıp *Tıbbınadaleteyardımedenkolu;adaletinbuişleuğraşankuruluşu. adlîyıl *Mahkemelerinbiryıliçindekiçalışmasüresi. adlîzabıta *Birsuçsonrasısanığıvesuçdelilleriniadlîyetkilileresunankollukkuvveti. adliye *Hukukveadaletişlerinigörendevletkuruluşları. *Hukukveâdaletişleriningörüldüğüresmîyapı. adliyeencümeni *Adaletkomisyonu. adliyemahkemesi *Anayasamahkemesi,genelmahkemeler,askerîveidarîmahkemelerdışındakalanvedenetimmahkemesi olanYargıtayilehükümmahkemeleri. adliyenezareti *Osmanlıİmparatorluğundaadliyeteşkilâtınınbağlıolduğuenüstmakam. adliyeteşkilâtı *Yargıorganlarıvebuorganlarınbirbirleriyleolanilişkilerini,derecelerini,görevveyetkilerinidüzenleyen veyürütenmekanizmanınbütünü. adliyevekâleti *Adaletbakanlığı. adliyeci *Adliyekuruluşundameslekgörevlisi. adrenalin *Böbreküstübezlerininetkilibirmaddesi;hekimliktedamarlarıdaraltma,bronşlarıaçma,kanamalarıkesme gibiamaçlarlakullanılır. adres *Birkimseninarandığındabulunabileceğiyer,oturduğuyer. *Gönderilenşeyinüzerine,alıcınınadınıvebulunduğuyeribildirmekiçinyazılanyazı. adresbırakmak(göstermekveya vermek) *arandığındabulunabileceği,oturduğuyeribildirmek. adresdefteri *Kişilerinkendilerinelâzımolanadresleritopladıklarıdefter. adreskartı *Adresdefteri. adreskitabı *Genelliklebellibirişveyameslekteolanlarınişveevadreslerinitopluolarakgösterenkitap. adresmakinesi *Postagönderilerininüzerinekâğıt,plâstikveyamadenden,adresbasanalet. adresrehberi *Adresdefteri. adsız *Adıolmayan,isimsiz. *Türklerde,ailesindenayrıldığıiçinartıkonunadınıtaşımak,onunadıileanılmakhakkınıyitirmişolanve ancakbiryararlıkgösterinceadkazanabilendelikanlı. adsızparmak *Ortaparmakveserçeparmakarasındakiparmak,yüzükparmağı. aerobik *Hızlımüziktemposueşliğindeyapılan,vücudunçevikliğinevehareketliliğinedayananbirtürjimnastik. aerobiksolunum *Hücredeyalnızmoleküleroksijeninkullanıldığıbirsolunumşekli. aerodinamik *Harekethâlindeolanbircisimüzerindehavanınyarattığıetkiyiinceleyenbilim. *Aerodinamikbilimalanıylailgili. *Fizikbiliminingazlarınhareketiniinceleyendalı. af *Birsuçu,birkusuruveyabirhatayıbağışlama. *Mazurgörmeveyagörülme. *(görevden)çıkarılma. afbuyurun! *"affedersiniz"veya"affınızıricaederim"anlamındabirsöz. afçıkarılmak *birsuçunbağışlanmasıiçinTürkiyeBüyükMilletMeclisindenkanunçıkarmak. afdilemek *bağışlanmasınıistemek. afkapsamınaalınmak *afkanununagirmek. afacan *Zekiveyaramaz(çocuk). afacanlaşma *Afacanlaşmakişi. afacanlaşmak *Yaramazlaşmak,yaramaz,eleavucasığmazdurumagelmek. afacanlık *Afacanolmadurumu,yaramazlık. afak *Ufuklar,dörtbirtaraf. afakan *Bkz.hafakan. afakî *Bellibirkonuüzerineolmayan(konuşma),deredentepeden. *Nesnel,objektif. afakîlik
|
*Bkz.objektiflik. afalafal *Şaşkınbirbiçimde. afallama *Afallamakişi. afallamak *Şaşkınlıktansersemleşmek. afallaşma *Afallaşmakişi. afallaşmak *Şaşkınlıkiçindekalmak,şaşırıpbirşeyyapamazolmak. afallaştırma *Afallaştırmakişi. afallaştırmak *Şaşkınlıkiçindebırakmak,birinişaşırıpbirşeyyapamazdurumasokmak. afallatma *Afallatmakişi. afallatmak *Şaşkınlığadüşürereksersemleştirmek. afat *Afetler,belâlar,kıranlar. afazi *Bkz.sözyitimi. aferin *Okşama,alkışlama,beğenmegibiduygularıbelirtmekiçinsöylenir,bravo. *Eskidenöğrencilereverilenbeğenmevetakdirkâğıdı. aferinalmak *değerligörülüpbeğenilmek. aferist *Vurguncu,dalavereci,çıkarınıbilen,çıkarcı. afet *Doğanınsebepolduğuyıkım. *Kıran. *Çokkötü. *Güzelliğiileinsanışaşkınaçeviren,aklınıbaşındanalankadın. *Hastalıklarındokulardayaptığıbozukluk. afetzede *Afeteuğramış,afetgörmüş. affauğramak *bağışlanmak,affedilmek. affedersinveyaaffedersiniz *özürdilemekiçinsöylenir. *karşıçıkmakiçinsöylenir. affedilme *Bağışlanma. affedilmek *Bağışlanmak. affetme *Bağışlama. affetmek *Bağışlamak. *Hoşgörüilekarşılamak,mazurgörmek. *Görevveyaiştençıkarmak. affetmemek *bağışlamamak,hoşgörmemek. affetmişsin *"hiçdeöyledeğil",yanılıyorsun"anlamındakullanılır. affettirme *Affettirmekişi. affettirmek *Bağışlanmasınısağlamak. affettuoso *Birparçanınyumuşakveduygulubirbiçimdeçalınacağınıanlatır. affeyleme *Affeylemekişi. affeylemek *Affetmek. affınıdilemek(veyaistemek) *birişveyagöreviyerinegetiremeyeceğininezaketlebildirmek. affınızasığınarak *"bağışlayacağınızagüvenerek"anlamındabirnezaketsözü. affolunma *Affolunmakişi. affolunmak *Bağışlanmak,affedilmek. Afgan *Afganistanhalkındanveyabuhalkınsoyundanolankimse. *Afganistan'aveAfganistanhalkınaözgüolan. Afganlı *Afgan. afi *Gösteriş,çalım,caka. afikesmek(satmakveyayapmak) *birinekarşıgösterişyapmak,kabadayılıketmek. afif *İffetli. afife *Namuslu,iffetli,saygıdeğer(kadın). afili *Gösterişli,çalımlı. afis *Gümüşbalığınınküçüğü. afiş *Birşeyiduyurmak,tanıtmakiçinhazırlanan,çoğuresimliduvarilânı. afişasmak *duvarlarailânyapıştırmak. afişyutmak *yalanadolanakanmak. afişçi *Afişyapansanatçı. afişçilik *Afişyapmasanatı. afişe *Açığaçıkmış,duyulmuş. afişeetmek *açığavurmak,belirtmek,duyurmak,diledüşürmek,reklâmetmek. afişeolmak *(birkimse)bilinmeyenbiryönüyletanınmak. afişleme *Afişasmaişi,afişlemekişi. afişlemek *Afişasıpduyurmak. *Nitelemek,göstermek. afiştekalmak *(oyuniçin)ilgigörerekgünlerceoynanmak. afiyet *Hastaolmamadurumu,sağlık,esenlik. afiyetbulmak *iyileşmek,sağlığınıkazanmak. afiyetolsun *birşeyyiyipiçenlere"yarasın"anlamındasöyleneniyidileksözü. afiyet şekerolsun *"yarasın,ağıztadıylayensin'"anlamındasöylenir. afiyetüzereolmak *sağlıklı,rahatyaşamak. afiyetle *ağıztadıyla,keyifle. afoni *Bkz.Sesyitimi. aforizm *Özlüsöz,özdeyiş. aforoz *Hristiyanlıktakilisetarafındanverilen"cemaattenkovma"cezası. aforozetmek *kilisebirliğindençıkarmak. *darılıpbiriylekonuşmamak,yakınıolmaktançıkarmak,ilgiyikesipuzaklaştırmak,adınıduymakbile istememek. aforozlama *Aforozlamakişi. aforozlamak *Aforozetmek,kovmak. aforozlu *Aforozedilmiş,kovulmuş,uzaklaştırılmış. afratafra *Çalım. *Çalımlı. afralıtafralı *Çalımlı. Afrikaçekirgesi *DeğişikboydaverenktegenelliklekuzeyAfrika'daekilmemişarazilerderastlananzararsızbirçekirge (Locustamigratona). Afrikadomuzu *Çiftparmaklılardan,kalınderili,Afrika'dayaşayanveyabandomuzunabenzerbirhayvan(Phacochoerus aethiopicus). Afrikamenekşesi *İkiçeneklilerden,tüylüyapraklı,mor,pembe,beyazrenkliçiçekleriolan,evlerdesaksıdayetiştirilençok yıllıkbirsüsbitkisi(Saintpauliaionantha). Afrikalı *Afrikakökenliolankimse. *Afrikalıoyuncu. Afrikalılık *Afrikalıolma. afsun *Büyü,füsun. afsuncu *Büyücü,üfürükçü. afsunculuk *Afsuncununyaptığıiş. afsunlama *Afsunlamakişi. afsunlamak *Büyülemek. afsunlanma *Afsunlanmakişi. afsunlanmak *Büyülenmek. afsunlu *Büyülü,sihirli,füsunkâr. Afşar *OğuzTürklerinin24boyundanbiri. aft *Pamukçuk. aftos *Oynaş,metres. afurtafur *Çalım. afurtafuragelmemek *çalımsatmadanhoşlanmamak;böylebirdavranışakarşıtepkigöstermek. afyon *Olgunlaşmamışhaşhaşkapsüllerineyapılançizintilerdensızan,sonradankatılaşansüt;içindemorfinve kodeingibiçokuyuşturucumaddelerbulunan,güçlübirzehirolmaklabirlikte,hekimliktekullanılandeğerlibirilâç. afyonçekmek *keyifiçinafyonyutmak. afyonruhu *Yatıştırıcıolarakkullanılanafyontentürü. afyonkeş *Keyifiçinafyonyutanveyaçeken(kimse),afyontiryakisi. afyonkeşlik *Afyonçekmeyedüşkünlük. afyonlama *Afyonlamakişi. afyonlamak *Afyonvererekuyuşturmak,uyutmak. *Telkinyoluyladoğrudüşünmeyiönleyerekzararlıbiryolasürüklemek. afyonlanma *Afyonlanmakişi. afyonlanmak *Afyonlamakişiyapılmak. afyonlu *İçindeafyonbulunan. *Afyonyutmuş. *Dalgın,uyuşmuş,uyuşuk(kimse). afyonubaşınavurmak *aşırıdavranışlardabulunacakkadaröfkelenmek,neyaptığınıbilememek. afyonunupatlatmak *kendikeyfinedalmışolanbiriniöfkelendirmek. Ag *Gümüş'ünkısaltması. aga *Ağa. agâh *Bilir,bilgili,haberli,uyanık. agâholmak *bilgiedinmişolmak. agami *GüneyAmerika'dayaşayan,maviveyeşilmetalikyansımalıbirkuş. aganta *Yısaveyalâçkaedilmekteolanbirhalatınvezincirinkısabirsüreeldetutulupbırakılmamasıiçinverilen emir. agaragar *Denizyosunlarındançıkarılan,beslenmeendüstrisinde,hekimliktevebakteriyolojidekullanılanbirtür jelâtin,jeloz. agel *Araperkeklerininkefiyelerininüzerinebağladıkları,yündenörülmüşkalınçemberbağ. agitato *Birparçanıncanlıvecoşkuluçalınacağınıanlatır. aglütinasyon *Kümeleşim. aglütinin *Serumdameydanagelenantikor. agnosi *Tanısızlık. agnostik *Bilinemezci. *Bilinemezcilikleilgili. agnostisizm *Bilinemezcilik. agnozi *Duyulardaherhangibirbozuklukolmamasınarağmensınavsistemininbelirlibiryerindekidoku bozukluğundanilerigelenalgıkaybıveyayokluğu. Agop'unkazıgibibakmak *aptalaptalbakmak. agora *Yunanklâsikdevrinde,siteninyönetim,politikaveticaretişlerinikonuşmakiçinhalkıntoplandığıalan, halkmeydanı. agorafobi *Bkz.alankorkusu. agraf *Kanca,kopça. agrafi *Bkz.yazmayitimi. agrandisman *Büyültme. agrandisör *(fotoğrafçılıkta)Büyülteç. agreje *(yabancıülkelerde)Doçentolmakiçinsınavvermişkimse,doçent. agreman *Birelçininbirülkeyeatanmasındanönceoülkedenistenenuygungörmeyazısı. agu *Sütçocuklarınınneşelendiklerizamançıkardıklarıses. agubebek *Büyüdüğühâldebebekliğeözenençocuklaraalayyollusöylenir. agucuk *Sütçocuğu. *Sütçocuğunusevmekiçinsöylenir. agulama *Agulamakişi. *Yenidoğmuşbebeklerinçıkardığıses. agulamak *(bebek)Aguagudiyesesçıkarmak. aguş *Kucak. ağ *İplik,sicim,telgibiinceşeylerdenkafesbiçimindeyapılmışörgü. *Örümcekgibibirtakımhayvanlarınsalgılarıylaoluşturduklarıörgü. *Ülkeyüzeyineyaygınlaştırılmışörgü, şebeke. *Tuzak. *Oyunalanınıortadanikiyebölenipleyapılmışörgü. *Çaprazlamaörgüileyapılanvekaledirekleriarkasınagerilenörgü,file. ağ *Donunveyapantolonunapışarasınagelenyeri,apışlık. ağatmak(veyabırakmak) *balıkavlamakiçindenizeağsalmak. ağbenek *Açıklıkoyulukahverengiağgörünüşündeolan,arpayapraklarınayerleşerekoldukçaönemlizararlarayol açanasklımantar. *Bumantarınortayaçıkardığıekinhastalığı.
|
ağçekmek *yakalananbalıklarıtoplamakiçinağısudançıkarmak. ağiğnesi *Ağınörülmesindekullanılaniğbiçimindetahtadanveyaplâstiktenyapılmışalet. ağipliği *Keten,kenevir,naylongibimaddelerdenağyapımındakullanılaniplik. ağkayığı *Balıkağlarınıtaşıyankayık. ağkepçe *Balıkçılıktakullanılan,ağdanörülerekyapılanuzunsaplısepet. ağkurdu *Ençokelmaveerikgibiyemişağaçlarınazararverenbirkurt. ağkurşunu *Balıkağlarınısudatutmayayarayanzeytinçekirdeğibiçimindedeliklikurşunmadde. ağmantarlar *İnsanvehayvanlardahastalığayolaçanvebirçoktürüiçinealanilkelbitkilertopluluğu. ağtabaka *Gözyuvarlarınıniçyüzeyindegörmesinirininyayılmasıilebeliren, ışığaduyarlı,ağımsıbölüm,retina. ağtonos *Gotikmimaridekullanılmış,ağbiçimindeparçalıtonos. ağtorba *25cmgenişliğindeve50cmuzunluğundaağdanyapılmışkırmızıyosunlarınsuyadalınarakavlamada kullanılan,biripvekayıktakimakarayardımıilesuyunyüzeyineçıkıpinebilenbirtorba. ağyatak *Hamak. ağa *Kırlıkkesimdegeniştopraklarıolan,sözügeçen,varlıklıkimse. *Halkarasındasayılanvesözügeçenerkeklereverilensan. *Büyükkardeş,ağabey. *Okuryazarolmayanyaşlıcakişilerinadlarıylabirliktekullanılansan. *Osmanlıİmparatorluğundabazıkuruluşlarınbaşındabulunanlaraverilenresmîsan. ağaborçeder,uşakharç *ağaparasıkıntısıiçindeolupborçetsede,uşak,hâldenanlamazvebolharcamayısürdürür. ağakapısı *Yeniçeriağasınındairesi. ağayamağı *Yeniçeriağasınabağlıemirçavuşu. ağababa *Dede,ata. *Sanı"ağa"olanbabayaçocuğununseslenişi. *Biryerde,birtoplulukiçindeetkiliolan,sözügeçen,ilerigelen(kimse). ağabey *Birkimseninkendindenyaşçabüyükolanerkekkardeşi. *Kardeşolmayanlararasındadagenellikleyaşçabüyükolanlarabirsaygıseslenişiolarakkullanılır. ağabeylik *Ağabeyolmadurumu. ağabeyliketmek(veyayapmak) *Biriniağabeygibikorumak,gözetmek. ağacaçıkankeçinindalabakanoğlağıolur *çocuklaranavebabalarındanöğrendikleriniyapmayaözenirler. ağacaçıksapabucuyerdekalmaz *davranışlarınaengelolacakhiçbirtakıntısıyok. ağacadayanmakurur,adama(insana)dayanmaölür *insanyapacağıiştebaşkalarınadeğil,kendinegüvenmelidir. ağacıkurt,insanıdertyer *kurtağacınasıliçteniçekemirirsedertdeinsanıiçteniçeyerbitirir. ağaç *Gövdesiodunveyakeresteolmayaelverişlibulunanveuzunyıllaryaşayabilenbitki. *Bugibibitkileringövdesindenvedallarındanyapılan. *Direk. ağaçarısı *Düzgünkanatlı,kuyruğundayumurtlamahortumuolan,3-4cmboyundaağaçzararlısı. ağaçbalı *Erik,kayısıgibiağaçlardansızanzamk. ağaçbiti *Yarımkanatlılardan,bitkilerüzerindeyaşayan,sıçrayıcıbirböcektürü(Psylla). ağaççileği *Ahududu. ağaçebegümeci *Ebegümecigillerden,boyuyüksekbirot(Fr.lavatere). ağaçkaplama *Konutduvarlarınıyalıtmave güzelleştirmeamacıylaağaçveyaağaçürünlerindenyararlanılarakyapılan kaplama. ağaçkavunu *Turunçgillerden,Akdenizülkelerindeyetişen,taçyapraklarımavimsipembe,küçükbirağaç(Citrus medica). *Buağacıniribirlimongörünüşündekiburuşukkabukluyemişi. ağaçkurbağası *Kurbağagillerden,boyu3-5cmolan,sırtıyaprakyeşili,ağaçlaratırmananbirkurbağatürü(Hylaarborea). ağaçkurdu *Ağaçlarıkemirerekbeslenenbirtakımsinekkurtçuklarınaverilenad. ağaçküpesi *Hatmi. ağaçmantarı *Ağaçtabitenbazitlimantarlaraverilenad. ağaçminesi *Mineçiçeğigillerden,bahçelerdesüsbitkisiolarakyetiştirilen,kırmızı,morçiçeklibirağaççık(Lantana). ağaçmobilya *Oturma,yemekyeme,çalışma,yatmavb.işlerinyapılmasındakolaylıkverahatlıksağlayan,parçalarının büyükçoğunluğumasif,lifli,yangalıvetabakalıağaçmalzemedenyapılan,taşınabilirveyasabitolarakkullanılaneşya. ağaçnemi *Ağaçtabulunansumiktarının,aynıağacınmutlakkuruağırlığınaoranı. ağaçolmak *biryerdeveayaktaçokbeklemek. ağaçoyma *Oymabaskısanatlarındandüzbirbaskıtekniği. ağaçsakızı *Reçine. ağaçsansarı *Sansargillerden,sırtıkoyuesmer,karnıdahaaçık,iyitırmanan,postudeğerlibirmemelitürü(Martes martes). ağaçyaşikeneğilir *çocuklarküçükyaştakolayeğitilir,büyükinsankolaykolayeğitilemez. ağaççık *Taflangibi,dallarıdibindenbaşlayarakçatallananküçükağaç. ağaççılık *Ağaçyetiştirmeişi. ağaçdelen *Yuvayapmakiçinağaçlarıoyanböcek. ağaçkakan *Serçegillerden,ağaçkurtlarıilegeçinenbirkuş(Picus). ağaçkesen *Zarkanatlılardan,kurtçuklarıençokgülfidanlarıüzerindeyaşayarakyapraklarazararveren,kararenklibir böcek(Hylotoma). ağaçlama *Ağaçlamakişi. ağaçlamak *Ağaçlandırmak. ağaçlandırılma *Ağaçlandırılmakişi. ağaçlandırılmak *Ağaçlıdurumagetirilmek. ağaçlandırma *Ağaçlandırmakişi. ağaçlandırmak *Biryeriağaçlıdurumagetirmek. ağaçlanma *Ağaçlanmakişi. ağaçlanmak *Ağaçlıdurumagelmek. ağaçlaşma *Ağaçlaşmakdurumu. *Bitkişekillerigösterenveakiklerdeolduğugibimadenfilizleriningerekyüzeyindegerekiçlerinderastlanan tabiîdesen. ağaçlaşmak *Ağaçdurumunagelmek. ağaçlı *Ağacıolan. ağaçlık *Ağaçöbeği. *Ağacıbololan(yer). ağaçlıklı *Ağaçlarıbololan(yer). ağaçsı *Ağacabenzeyen,ağacıandıran. ağaçsız *Ağacıolmayan. ağalanma *Ağalanmakişi. ağalanmak *Ağatavrıtakınarakçalımyapmak. ağalık *Ağaolmadurumu. *Kibarvecömertçedavranış. -ağan/-eğen *Fiildensıfatveisimyapmaeki:yat-ağan,gez-eğen,ol-ağan,dur-ağan,piş-eğenvb. ağanınalnıterlemezseırgadınburnukanamaz *işverenişçisiilebirlikteçalışmazsaişçiişevargücüylesarılmaz. ağanınelitutulmaz *cömertliği,elininaçıklığı,tartışılmaz. ağarık *Aklaşmış,rengisolmuş. ağarma *Ağarmakişi. *Tanatma,şafaksökme. ağarmak *Akolmak,akdurumagelmek,beyazlanmak,solmak. *Aydınlanmak. ağartı *Uzaktanancakseçilebilen,bellibelirsizbiraklık. *Süt,yoğurt,peynir,ayrangibiyiyecekveiçecekler. ağartılma *Ağartılmakişi. ağartılmak *Temizlenmek,beyazlatılmak. ağartma *Ağartmakişi. *Kuyumculuktagümüşütemizlemeişi. ağartmak *Akdurumagetirmek,beyazlatmak. ağbeneklilik *Arpabitkisindegörülenmantarhastalığı(Pyrenophora). ağcı *Ağilebalıktutarakgeçinenkimse. ağcık *Palmiyelerdeçiçeklerindibininçevresindekitellikın. ağcılık *Ağilebalıktutma. ağda *Kaynatılarakçokkoyuveyapışkanbirmacundurumunagetirilenpekmezveyalimonluşekereriyiği. ağdayapmak *vücuttakifazlatüyleriağdailealmak,temizlemek. ağdacı *Şeker,tatlıvehelvayapımındaağdahazırlayanişçi. *Ağdailevücuttakifazlatüyleriveyakıllarıtemizlemeyimeslekedinmişkimse. ağdalanma *Ağdalanmakişi. ağdalanmak *Ağdadurumunagelmek,ağdalaşmayabaşlamak. *Ağdabulaşmak. ağdalaşma *Ağdalaşmakdurumu. ağdalaşmak *Ağdadurumunagelmek,ağdalanmak. *(sohbet)Tamtadınavarılırdurumalmak,koyulaşmak. ağdalaştırma *Ağdalaştırmakişi. ağdalaştırmak *Ağdadurumunagetirmek. ağdalı *Ağdalanmış. *(deyişiçin)Bilinmeyenkelimelerle,anlaşılmasıgüç,dolambaçlıcümlelerdenoluşan. *Karmaşık. ağdalık *Pekmezyapmaktanbaşkaişeyaramayanüzüm. ağdırma *Ağdırmakişi. ağdırmak *Ağmasınasebepolmak. *Aşağıinmek,yükveyaterazidedengebozularakbiryanıağırgelmek. ağı *Organizmayagirincekimyasaletkisiylefizyolojikgörevleribozanvemiktarınagörecanlıyıöldürebilen madde,zehir. ağıağacı *Zakkum. ağıçiçeği *Zakkum. ağıgibi *acıveren,çoketkileyen. *çoksert,keskin. ağıotu *Baldıran. ağıl *Koyunvekeçisürüleriningecelediği,çitveyaduvarlaçevriliyer. *Bazıyıldızların,özellikleayınçevresindegörülengenişveaydınlıkteker,ayla,hale. *Bazıgörüntülerdekiçokışıklıcisimleriçevreleyenışıklıteker. ağılama *Ağıverme,zehirleme. ağılamak *Ağıvermek,zehirlemek. *(birşeye),Ağıkatmak. ağılandırma *Ağılandırmakişi. ağılandırmak *Ağılıdurumagetirmek. ağılanma *Ağılanmakişi. ağılanmak *Bilmedenveyafarkındaolmadanzehirlibirşeyyemekveyaiçmeklezehirlenmek. ağılaşma *Ağılaşmakdurumu. ağılaşmak *Ağılıdurumagelmek. ağıldaoğlakdoğsaovadaotubiter *Tanrıheryarattığınınrızkınıverir. ağılı *İçindeağıbulunan,zehirli. ağılıböcek *Kınkanatlılardan,başkaböcekleriyemesibakımındanyararlıbirböcek.(Carabus). ağıllanma *Ağıllanmakdurumu. ağıllanmak *Toplanıpbiraradadurmak. *Çevresindeağıldenenhaleoluşmak,halelenmek. ağım *Ayağınüstündekitümsekyer. ağımlı *Üstüaşırıtümsekolan(ayak). ağınadüşürmek *tuzağınadüşürmek. ağınma *Ağınmakişi. ağınmak *(hayvan)Yereyatıpyuvarlanmak. ağır *Tartıdaçokçeken,hafifkarşıtı. *Davranışlarıyavaşolan. *Değeriçokolan,gösterişli. *Çapı,boyutlarıbüyük. *Çetin,güç. *Tehlikeli,korkulu,vahim. *Sıkıntıveren,bunaltıcı. *Dokunaklı,insanıngücünegiden,kırıcı. *Yavaş. *Ağırbaşlı,ciddî. *(kokuiçin)Keskin,boğucu. *(yiyecekiçin)Sindirimigüç. *Yoğun. *(uykuiçin)Uyanılmasıgüç,derin. *Kısık,alçak. *Güçişiten,sağır. *Ağırsiklet. ağırağır *Aceleetmeden. *Fazlasıyla. ağıraksakyürümek(veyagitmek) *pekyavaşolarak. ağıralmak
|
*birişteyavaşdavranmak. ağıraraç *Ağırvasıta. ağırayak *Doğurmasıyakın(gebekadın). ağırbasmak *ağırlığıfazlagelmek. *biriştegücüveetkisiüstüngelmek. ağırbasmak *gücü,etkisiveyaözelliğidahaüstünvebelirginolmak. *biriştegücüveetkisiüstüngelmek. ağırbasmak *birkimsekâbusauğramak. ağırcanlı *Çokyavaşişyapan,çevikolmayan. *Varlığısıkıntıverensevimsiz. *Tembel. *Gebe(kadın). ağırcanlılık *Hareketlerinyavaşolması,hımbıllık,tembelcedavranışbiçimi. ağırceza *Ağırhapisvebeşyıldanyukarıolanhapiscezaları. ağırçekmek *tartıdaağırgelmek. ağırdurmak *ciddî,ağırbaşlı,oturaklı,soğukkanlıhareketetmek. ağırelli *Bkz.eliağır. ağırellilik *Eliağırolmadurumu. ağırezgi *Çokağır,yavaşyavaş,ahenkli. ağırgelmek *gücünegitmek,onurunadokunmak. *yapılmasıgüçgelmek. ağırhapiscezası *2-24yılveyaömürboyuhapiscezası. ağırhastalık *Ölümlesonaerebilecekgibiolanhastalık. ağırhidrojen *Döteryum. ağıriş *Büyüktehlikeleryaratanvefazlagüçisteyenhertürlüiş. ağırişitmek(veyaduymak) *kulaklarıiyiişitmemek,kulaklarıazişitmek. ağırkaçmak *gücendiriciolmak. ağırkaybauğramak *maddîvemanevîbüyükzarargörmek. ağırkayıp *(savaş,deprem,selgibidoğalafetlerde)Büyükkayıp. *Maddîzarar. ağırküre *Yeryuvarlağının,yoğunluğuvekatılığıçokolanbölümü,barisfer. ağırol! *ciddî,ağırbaşlı,soğukkanlı,sabırlıol!. *aceleetme,yavaşol!. ağıroturmak *usludurmak. ağırparacezası *Bazısuçlaragöretakdiredilenparacezası. ağırsanayi *Üretimaraçlarıyapansanayi. ağırsatmak *nazlanmak,gönülsüzdavranmak. ağırsıklet *Bazıspordallarındayarışmacılarınağırlığıilesınırlandırılankategori,başağırlık. ağırsöylemek *acı,dokunaklı,sözlersöylemek. ağırsöz *Kişininonurunadokunan,dayanılmasıgüçsöz. ağırsu *Bazınükleerreaktörtiplerindenötronyavaşlatıcısıolarakkullanılan,içindehidrojenatomlarıyerine döteryumizotoplarıbulunmasısonucuoluşansu(DO). ağırtop *Güçlü,ünlü,tanınmışkimse. ağıruyku *Uyanılmasıgüç,derinuyku. ağırvasıta *Motoru,ağıryükveyabirdenfazlarömorktaşımakamacıylagüçlendirilmişkamyonvebenzeriaraç. ağırvasıtaehliyeti *Ağırvasıtasürücülerineverilenkullanmabelgesi. ağıryağ *Kalınyağ. ağırbaşlı *Davranışlarıölçülü,olgun(kimse),vakur,ciddî. ağırbaşlılık *Ağırbaşlıolmadurumu,vakar,ciddiyet. ağırca *Oldukçaağır. ağırdan *Ağırolarak. ağırdanalmak *birişigerekensüreiçindebitirmemek. *birişigönülsüz,isteksizyapmak,geciktirmek. ağırkanlı *Hippokrates'inortayaattığıağırcanlılık,soğukluk,kolaycaduygulanmayışgibiniteliklerikendindetoplayan kişiliktipi. *Bkz.ağırcanlı. ağırkanlılık *Ağırkanlıolmadurumu. ağırlama *Ağırlamakişi,ikram,izaz. *Gelinveyagüveykarşılanırkençalınankıvrakbirhava. ağırlamak *Konuğasaygıgöstererekonunhertürlürahatını,ihtiyacınısağlamak,ikrametmek,izazetmek. ağırlanma *Ağırlanmakişi. ağırlanmak *Ağırlamakişinekonuolmak. ağırlaşma *Ağırlaşmakdurumu. ağırlaşmak *(hava)Sıkıcıvebunaltıcıbirdurumalmak,bozulmak. *(hastaiçin)Tehlikelidurumagelmek,fenalaşmak. *Yavaşlamak. *(gebekadıniçin)Doğurmasıyaklaşmak. *Ağırbaşlıolmak. *(yiyecek)Bozulmayayüztutmak. *Güçleşmek,zorlaşmak. *(organiçin)Göreviniyapamazdurumagelmek. ağırlaştırma *Ağırlaştırmakişi. ağırlaştırmak *Birşeyinağırlaşmasınayolaçmak. ağırlatma *Ağırlatmakişi. ağırlatmak *Ağırlamakişiniyaptırmak. ağırlığıncaaltındeğmek *çokdeğerliolmak. ağırlığını(ortaya)koymak *kimliğinivekişiliğinikabulettirmek. ağırlık *Ağırolmadurumu. *Değerliolmadurumu. *Ağırbaşlılık. *Tehlikeliolmadurumu. *Sıkıntılı,bunaltıcıdurum. *Ordudabirbirliğincephane,yiyecekveeşyayükleri. *Çeyizinidüzmekiçingüveyingelineverdiğipara,kalın. *Uyuşuklukvegevşeklikdurumu. *Uykudaikengelenveinsanaboğulurgibibirduyguverendurum. *Yerçekiminin,bircisminmolekülleriüzerindekietkisininoluşturduğubileşke. *Takı. *Yük,külfet. *Sorumluluk. *Etki,yetki,baskı,güçlük. *Dikkativeönemibirşeyüzerindeyoğunlaştırmak. *Terazilerdetartmaişiyapılırkenbirkefeyekonulannesne. *Değerlendirmelerdeherhangibirkonuveyaevreye,olağanınüzerindevebellioranda,fazladanbirdeğer tanınması. ağırlıkbasmak(veyaçökmek) *gevşeklikveuykugelmek. *(uykuda)sıkıntılıdurumagirmek. *Ağırbirhavakaplamak,sessizlikoluşmak. ağırlıkmerkezi *Bircisminbütünnoktalarınaayrıayrıetkiyapanyerçekimikuvvetlerindenoluşmuştekkuvvet durumundakibileşkeninuygulamanoktası. *Birişinenönemlibölümü. ağırlıkolmak *birineyükolmak,kendimasrafınıbaşkasınaçektirmek,sıkıntıvermek. ağırlıklı *Değerlendirmelerde,herhangibirkonuveyaevreyeolağanınüzerindevebellibiroranda,fazladantanınan (değer). ağırsama *Ağırsamakhareketi. ağırsamak *Birinekarşısoğukdavranaraksıkıntıverdiğinianlatmak. *Birişiyavaşyapmak,önemsememek,ilgilenmemek. *Birişiağırbulmak,yüksaymak,yüksünmek. ağırşak *Yün,iplikeğirileniğiağırlaştırmakiçinaltucunageçirilenyarımkürebiçiminde,ortasıdelikağaçveya kemikparça. *Tekerbiçimindeyassınesne,kurs. ağırşaklanma *Ağırşaklanmakişiveyadurumu. ağırşaklanmak *Çıbandaveya(ergenliksırasında)memedeağırşakbiçimindebirtümsekoluşmak. ağış *Ağmakişiveyabiçimi. *(subuharınınvebaşkagazların)Yerdenhavayadoğruçıkışı,yağışkarşıtı. ağıt *Ölenbirkimseningençliğini,güzelliğini,iyiliklerini,değerlerini,arkadabıraktıklarınınacılarınıveyabüyük felâketlerinacılıetkilerinidilegetirensözveyaokunanezgi,yazılanyazı,sağu,mersiye. *Ağlama,gelinolanbirkızınarkasındanmeziyetlerinisayıpdökerekağlama. ağıtyakmak(veyatutturmak) *ağıtsöylemek,ağıtdüzmek. ağıtçı *Ölüyeağıtsöylemekiçinparailegetirilenkimse,sağucu. ağıtçılık *Ağıtçınınişiveyamesleği. ağıtlama *Ölmüşlerianmakiçindüzenlenentörendeokunanövgü. ağız *Yüzde,avurtlarlaikiçenearasında,sesçıkarmaya,solukalıpvermeyevebesinleriiçinealmayayarayan boşluk. *Buboşluğundudaklarıçevrelediğibölümü. *Kaplarınveyaiçiboşşeylerinaçıkyanı. *Birakarsuyundenizeveyagöledöküldüğüyer,munsap. *Koy,körfez,liman,yolgibiyerlerinaçıkyanı. *Birkaçyolunbirbirinekavuştuğuyer,kavşak. *Kesicialetlerinkeskinyanı. *Birdilinsınırlarıiçinde,bölgelerevesınıflaragöredeğişensöyleyişözelliği. *Biriniyanıltmak,kandırmakamacıyladolambaçlıbirtakımsözlersöylemeözelliği. *Birbölgeezgilerindegörülenözelliklerintümü. *Bazen"kez"anlamınagelir. *Üslûp,ifadeözelliği. *(tehlikelişeyleriçin)Pekyakınyer. ağız *Yenidoğurmuşmemelilerinilksütü. ağızaçmak *sözsöylemek,konuşmak. *azarlamak,paylamak. ağızaçmamak *tekbirsözolsunsöylememek,susupkalmak. ağızaçtırmamak *çokkonuşarakbaşkalarınınsözsöylemesine,konuşmasınaengelolmak. ağızağıza *ağzınakadar,tamamen. ağızağızavermek(veyakonuşmak) *ikikişibirbirinepekyakındurarakbaşkalarıişitmeyecekbiçimdekonuşmak. ağızalışkanlığı *Çoksöylendiğiiçinbirsözüsıksıkkullanmadurumu. ağızaramak(veyayoklamak) *öğrenmekistenilenşeyisöyletecekyoldadilkullanmak. ağızbirliği *Birkonudaanlaşarakaynıbiçimdekonuşma,sözbirliği. ağızbirliğietmek *birkonudaanlaşarakaynışekildekonuşmak,sözbirliğietmek. ağızbirliğietmek *birkonudaanlaşarakaynıbiçimdekonuşmak,sözbirliğietmek. ağızburunbirbirinekarışmak *dayakyemesonundayüzü,yarabereiçindekalmak. *yüzdeaşırıöfke,üzüntü,yorgunlukgibidurumlarınizlerigörünmek. ağızdalaşı *Ağızkavgası,karşılıklıatışma,bağrışma,dildalaşı. ağızdeğişikliği *Yemeğinçeşidindedeğişiklik. ağızdeğiştirmek *öncesöylediğinibaşkatürlüanlatmak. ağızdilvermemek *hiçkonuşmamak,susmak. ağızdolusu *Ağzınalabileceğikadar. *(küfüriçin)Birbiriardınca,birçok. ağızkâhyası *Birininsöyleyeceğisözlerekarışankimse. ağızkalabalığı *Birbirinitutmayangereksizsözler. ağızkalabalığınagetirmek *birinigereksizsözlersöylemekyoluileşaşırtmak. *sözsöylemebecerisinesahipolma. ağızkavafı *Karşısındakinikandırmakiçingerekligereksizçoksözsöyleyen. ağızkavgası *Karşılıklıağırsözlersöyleyerekyapılançekişme,atışma,dilkavgası. ağızkokusu *Birkimseninçekilmezdavranışları,istekleri,sözleri. ağızkullanmak *duruma,ortamagöresözsöylemek,sözünüamacınagöredeğiştirmek. ağıznişanı *Yalnızsözleyapılannişanlanma. ağızsatmak *yüksektenatarakkendiniövmek. ağızşakası *Sözleyapılanşaka. ağıztadı *(ailedeveyatoplumda)Dirlikdüzenlik,iyigeçinmeveyarahatlık. ağıztadıyla *huzurla,rahatlıkiçinde,içinesinesine,lezzetiniduyarak. ağıztamburasıçalmak *sözleavutmaya,oyalamayaçalışmak. ağıztatsızlığı *Birtoplulukiçindekigeçimsizlik,huzursuzluk. ağıztıkamak *konuşmaimkânıvermemek. ağıztüfeği *Mermilerişiddetleüflenerekfırlatılanbirçeşittüfektaslağı. ağıztütünü *Keyifiçinağızdaçiğnenenbirtürtütün. ağızünlüsü *Genizyolunakaymadançıkanünlü,ağızsılünlü. ağızyapmak *birinikandırma,yanıltmaamacıyladuygularını,düşünceleriniolduğundanbaşkatürlügösterecekbiçimde konuşmak. ağızyaymak *açıkvedürüstkonuşmaktankaçınmak. ağızyer,yüzutanır *armağanalan,armağanıvereninisteğiniyerinegetirmeyeçalışır. ağızyoklamak *Bkz.ağızaramak. ağızdadağılmak *(genelliklehamurişiiçin)iyipişmişvelezzetliolmak. ağızdasakızgibiçiğnemek *birsözveyadüşünceyisıksıktekrarlayıpdurmak. ağızdan *Yazılıolmayarak,sözle,sözlü,şifahî. ağızdanağıza *Herkesbirbirinesöyleyerek.
|
ağızdanağzadolaşmak(veyageçmek) *herkesbirbirinesöylemek. ağızdanburunyakın,kardeştenkarınyakın *"insanınkendiyararıherşeydenönemlidir"anlamındakullanılır. ağızdandolma *(topveyatüfekiçin)Namlusuağzındandoldurulan. ağızdankapmak *başkalarındandinlemekyoluileyarımyamalakbirtakımbilgileredinmek. ağızlama *Ağızlamakişi. ağızlamak *Birişikolaylamak. *Birparçayıyuvasınageçirmekiçinönceyuvanınağzınıayarlamak. *Birboğazınveyabirlimanınağzınıortalamak. ağızlarasakızolmak *herkesindilinedüşmek. ağızlaşma * Ağızlaşmakişiveyadurumu. ağızlaşmak *İkikandamarı,birbiriiçineaçılmak. ağızlı *Ağzıherhangibirbiçimdeolan. ağızlık *Birucunasigaratakılan,öbürucundannefesçekilençubukbiçimindekiaraç. *Nefesliçalgılardaağzagelenyer. *Yemişküfelerininüzerineyapraklıdallarlayapılankapak. *Kuyubileziği. *Sutesisatındasualıpvermeyeyarayanvanalıuç. *Hayvanınısırmasına,zararlıbir şeyyemesineengelolmakiçinağzınatakılantel,derigibikafes. *(dokumacılıkta)Çözgününaçılıpkapandığıveiçindemekiğingeçtiğiyer. *Telefonvebenzericihazlardaağzayaklaştırılanbölüm. *Birşeyinbaşladığıyer. *Huni. ağızlıkçı *Ağızlıkyapanveyasatankimse. ağızotu *Toplarıateşlemekiçinfalyayakonulanvebarutunpatlamasınasebepolanmadde. ağızsıl *Ağızlailgili. ağızsılünlü *Bkz.ağızünlüsü. ağızsız *Ağzıolmayan. *Yumuşakhuylu,sessiz. ağladıağlayacak *ağlamaküzereolan. ağlama *Ağlamakişi. ağlamak *Üzüntü,acı,sevinç,pişmanlıkaldanmavb.ninetkisiylegözyaşıdökmek. *Ağaçbudandığındakesilenyerlerdenbesisuyuveyaözsuakmak. *Sızlanmak,yakınmak. *Birdurumakarşıüzüntüduymak. ağlamakparaetmez *üzülmeninyararıolmaz. ağlamaklı *Ağlargibiolan,üzüntülü. ağlamaklıolmak *ağlayacakdurumagelmek. ağlamalı *Ağlargibiolan,ağlayacakgibi. *Acımaduygusuuyandıracakhâlde,sızlamalı. ağlamayançocuğamemevermezler *hakkınıaramasınıbilmeyenkimseninişigörülmez. ağlamsı *Ağlayacakgibi,ağlamalı. ağlanma * Ağlanmakişi. ağlanmak *Ağlamakişiyapılmak. ağlantı *Hafifhafifağlama. ağlargözden,sahtesözdenkendinisakın *"kendiniacındıranlardankork"anlamındakullanılır. ağlaşma *Ağlaşmakişi. ağlaşmak *Birlikteağlamak. *Sızlanmak. ağlataağlata *Sürekliağlatarak,devamlıeziyetederek,üzerek. ağlatı *Trajedi. ağlatıcı *Ağlamayayolaçan. ağlatış *Ağlatmakişiveyabiçimi. ağlatma *Ağlatmakişi. ağlatmak *Ağlamasınayolaçmak. ağlayaağlaya *Ağlayarak. ağlayanınmalıgülenehayretmez *birindenhaksızolarakalınanmalınonualanayararıolmaz. ağlayıcı *Ölününardındanağlamakiçinparailetutulankimse,ağıtçı,yasçı. ağlayış *Ağlamakişiveyabiçimi. ağlı *Ağıbulunan. ağma *Ağmakişi. *Akanyıldız,şahap. ağmak *Sarkmak,aşağıyainmek,eğilmek,meyletmek. *Yükselmek,yukarıçıkmak. ağnam *Koyunvekeçibaşınaalınanvergi,sayımvergisi. ağnama * Ağnamakişi. ağnamak *(hayvan)Yereyatıpyuvarlanmak. ağnamcı *Ağnamvergisitoplayankimse. ağraz *Kötüniyetvedüşmanlıklar. ağrı *Vücudunherhangibiryerindeduyulansürekliveşiddetliacı. ağrıkesici *Acıyı,sızıyıdindirici(ilâç). ağrıkesimi *Ağrıduyusununkendiliğindenveyatedavisonucuyokolması,analjezi. ağrısızı *Rahatsızlıkverenacı,sancı. ağrıkesen *Ağrıduyusunuortadankaldıran,dindiren(ilâçvb.),analjezik. ağrılardagözağrısı,herkişininözağrısı *herkesiençokilgilendirenşeykendiderdidir. ağrılı *Ağrıyan,ağrısıolan. ağrıma *Ağrımakişi. *Memelihayvanlardagörülenarakonakçıkenelerinbulaştırdığıağrımaasalaklarındanilerigelenhastalık. ağrımaasalakları *Omurgalılardanalyuvarasalağıolarakyaşayantürlübiçimlerdekisporlulartopluluğu. ağrımak *(vücudunbiryeri)Ağrılıolmak. ağrınagitmek *onurunadokunmakveyagücünegitmek. ağrısıtutmak *(gebekadıniçin)doğumsancılarıbaşlamak. *(hastabirorgan)ağrımayabaşlamak. ağrısız *Ağrısıolmayan. *Ağrıvermeden. *Dertsiz,tasasız. ağrısızbaşınakaşbastıbağlamak *kendinegereksizyereişçıkarmak. ağrıtma *Ağrıtmakişi. ağrıtmak *Ağrımasınayolaçmak. ağsı *Ağgörünüşündeolan,ağgibiörülmüşolan. ağu *Ağı. ağulamak *Ağulamak. ağustos *Yılın31günsürensekizinciayı. ağustosböceği *Eşkanatlılardan,erkeğiyazınkarnınınaltındakiözelbirorgandankesikvesüreklisesçıkaranbirböcek, orakböceği(Cicadaplebeja). ağustosböcekleri *Gençsürgünlerdenözsuemerektarımveormanbitkilerinezararverenbirçoktürünbulunduğueş kanatlılarfamilyası. ağyar *Başkaları,yabancılar,eller. ağzaalınmaz(veyaağzaalınmayacak) *söylenmesiayıp,çirkin(söz,küfür). ağzaalmamak *anmamak,sözünüetmemek. ağzadüşmek *dedikodukonusuolmak. ağzakoyacakbirşey *yiyecekbirşey. ağzatat,boğazaferyat *(yiyecekiçin)miktarıçokazolan. ağzıaçık *Şaşkın,alık,bön. * Hayranlıkla,büyülenmişolarak. ağzıaçık(veyaağzıbirkarışaçık)kalmak *çokşaşırmak,şaşakalmak. ağzıaçıkayrandelisi(veyabudalası) *yenigördüğüherşeyeşaşkınlıklabakan,şaşıran. *saf,bön. ağzıbir *Sözbirliğietmiş. ağzıbozuk *Sövmeyialışkanlıkedinmişolan,küfürbaz. ağzıburnuyerinde *oldukçagüzel,yakışıklı. ağzıçirişçanağınadönmek *ağzıkuruyupacılaşmak. ağzıdilibağlanmak *herhangibirsebeplekonuşamazolmak. ağzıdilikurumak *herhangibirsebepletükürükazolmak. ağzıdilitutulmak *beklenmedikbir durumkarşısındaheyecanlanmak,hayranlıkduymak. ağzıdoludolukonuşmak *heyecanlısözsöylemek. ağzıgevşek *Sırsaklamaz,sırtutmaz. ağzıhavada *çevresindekilerdenhabersiz,alık,şaşkın. ağzıkalabalık *Birbirinitutmayansözlersöyleyen,yerliyersizçokkonuşan,boşboğaz. ağzıkara *Karahabervermektenhoşlanan, şomağızlı. *Biryerdekonuşulanıveyayapılanıduyupgörmesiistenilmeyen(kimse). ağzıkenetli *Sırtutan,sırsaklayan(kimse). ağzıkilitli *Dudaklarıbeyaz(at). *Sırsaklayan. ağzıkulaklarınavarmak *çoksevinmek. ağzıkulaklarında *çoksevinçli,mutlu. ağzıkurumak *birkonuyuçoksöylemeksebebiyle,ondanbıkmak. *içecekihtiyacıduymak. ağzıkurusun *felâketdileğindebulunanlarakarşıkullanılanbirilenme. ağzılâf(veyalâkırdı)yapmak *kolaykonuşmayeteneğiolmak. *inandırıcısözsöylemeyeteneğiolmak. ağzıoynamak *birşeyleryemek. *konuşmak. ağzıpek *Sırvermeyen,ketum. ağzıpis *Sövmeyihuyedinmişolan. ağzısıkı *Bkz.ağzıpek. ağzısulanmak *imrenmek. ağzısütkokmak *çokgençvetoyolmak. ağzıtenekekaplı(olmak) *çoksıcakveyaçokacışeylerikolaylıklaiçebilenveyayiyebilenleriçinşakayollusöylenir. ağzıtorbadeğilkibüzesin *herkesindedikoduyapmasınınönünegeçilemeyeceğinianlatır. ağzıvar,diliyok *peksessiz,kendihâlinde. *konuşmayan,derdinianlatamayan. ağzıvarmamak *söylemeye,açıklamayagönlüelvermemek. ağzıyanmak *oşeydenbüyükzarargörmek. ağzına(veyadiline)kiraistemek *söylemesibeklenenşeyisöylemektenazlıdavranmak. ağzına(veyadiline)sağlık *birsözüyerindesöyleyenkişileresöylenir. ağzına(veyaönüne)birkemikatmak *biriniküçükbirçıkargösterereksusturmak. ağzınaabdestlealmak *okişiyianarkençoksaygılıdavranmak. ağzınaalmak *söylemek. ağzınaalmamak *adınıağzınaalmamak. ağzınaalmamak *sözkonusuetmemek,anmamak,söylememek. ağzınaatmak *yemekiçinağzakoymak. ağzınabakakalmak *sözlerinehayranolmak. ağzınabaktırmak *kendinizevkiledinletmek. ağzınabirparmakbalçalmak *birinitatlısözlerleveyaçeşitlihediyelerlebirsüreiçinkandırmak,oyalamak. ağzınabirşey(veyabirçöp)koymamak *hiçbirşeyyememek. ağzınabirzeytinverir,altına(veyaardına)tulumtutar. *yaptığıküçükiyiliklerekarşılıkbüyükçıkarbekler. ağzınaburnunabulaştırmak *birişibeceremeyipberbatetmek,bozmak. ağzınadüşmek *çokyaygınolarakbilinipkonuşulmak. ağzınaetmek *haddinibildirmek. ağzınageldiğigibi *önünüsonunudüşünmeden. ağzınagelenisöylemek *nezaketdışınaçıkarakağırvekırıcısözlersöylemek. *çokvedüşüncesizcekonuşmak. ağzınagemvurmak *susturmak,söyletmemek. ağzınakadar
|
*boşyerikalmayacakbiçimde. ağzınakilittakmak(veyavurmak) *susturmak. ağzınakoymamak *yememekveyaiçmemek. ağzınalâyık *biryiyeceğintadıanlatılırken"sendeyesen,beğenirsin"anlamıilesöylenir. ağzınasakızolmak *dedikodusunakonuolmak. ağzınasürmemek *birşeydenhiçyememek. ağzınataşalmış *sözekarışmayıpsusanlariçinkullanılır. ağzınatıkamak *susturmak,fazlakonuşmasınaengelolmak. ağzınatükürmek *biriniküçültmeküzereküfürolarakkullanılanuygunsuzsözlersarfetmek. *birinebenzemek. ağzınaverilmesinibeklemek(veyaistemek) *çalışmayıp,işlerininbaşkalarıtarafındanyapılmasınıbeklemek. ağzınavur,lokmasınıal *yumuşakhuylukimseyeheristenilenikolaylıklayaptırabilmeanlamındabiratasözüdür. ağzınayakışmamak *söylemesiayıpkaçmak,uygundüşmemek,yakışıkalmamak. ağzındabakla ıslanmamak *hiçsırsaklamamak. ağzındabırakmak *Bkz.lâfağzındakalmak. ağzındabüyümek *sevmediğindenveyaiçialmadığındanyutamamak. ağzındagevelemek *açıkçasöylememek. ağzındayaşkalmamak *birdüşüncesinibirkimseyebirçokkezsöylemişolmak. ağzından *birisindendinleyerek. *adına. ağzındanbaklayıçıkarmak *Bkz.baklayıağzındançıkarmak. ağzındanbalakmak *çoktatlıkonuşmak. ağzındançıkanı(veyaçıkansözü)kulağıduymamak(işitmemek) *sözlerinitartmadansöylemek. ağzındançıkmak *birsözüistemeden,farkınavarmadansöylemek,söylemişbulunmak. ağzındançıtçıkmamak *hiçbirşeysöylememek. ağzındandirhemleçıkmak *çokazkonuşmak. ağzındandökülmek *açıkçasöylemektençekindiğişey,konuşmasındanbelliolmak. ağzındandüşmemek(veya düşürmemek) *herzamansözünüetmek. ağzındangiripburnundançıkmak *türlüyollarabaşvurarakbirinibirşeyerazıetmek,kandırmak. ağzındanhayırçıkmazsabarişersöyleme *"lehtekonuşmuyorsun,barialeyhtedekonuşma"anlamındakullanılır. ağzındankaçırmak *istemediğihâldeboşbulunupsöyleyivermek. ağzındankapmak *birininbildiğişeyleri,ustalıklıkonuşmalarlaonasezdirmedenöğrenmek. *birininkonuşmasınıkeserekkendisözebaşlamak. ağzındanlâkırdı(veyalâf)almak(veyaçekmek) *karşısındakinikonuşturarakbirtakımgizli şeyleriöğrenmek. ağzındanlokmasınıalmak *birininhakkıolanşeyiondanalmak. ağzındanyelalsın *ağzınıhayraaç. ağzını(veyaçenesini)tutmak *boşboğazlıketmemek. *kötüsözsöylememe. *birkonudaarzuedilmeyendüşüncelerinaçığaçıkmasınıbirşekildeönlemek. ağzınıaçacağınagözünüaç *dikkatsizkişileriuyarmakiçin"dikkatlioluyanıkol!"anlamındakullanılır. ağzınıaçıpgözünüyummak *öfkeile,sonunudüşünmedenağzınagelenbütünağırsözlerisöylemek. ağzınıaçmak *konuşmayabaşlamak. *ağırsözlersöylemeyebaşlamak. *alıkalıkbakmak. ağzınıaçmamak *hiçbirsözsöylememek,sesçıkarmamak. ağzınıaramak(veyayoklamak) *Bkz.ağızaramak. ağzınıbıçakaçmamak *üzüntüsündensözsöyleyecekdurumdaolmamak. ağzınıbozmak *kabasözlersöylemek,küfretmek. ağzınıburnunuçarşambaçanağına(veyapazarına)çevirmek *kırıpparçalamak,dövmek. ağzınıburnunudağıtmak *birininyüzüneşiddetletokat,yumrukindirmek. ağzınıdilinibağlamak *birinikonuşamazdurumagetirmek. ağzınıhavaya(veyapoyraza)açmak *umduğunueldeedememek. ağzınıhayraaç! *kötüihtimallersözkonusuedildiğindegerçekleşmemesidileğiilesöylenir. ağzınıhayraaçmak *Bkz.ağzınıhayraaç!. ağzınıkapamak *kendisineçıkarsağlayarakbirkimseyisusturmak. ağzınıkapamak(veyakilitlemek) *susmak,birşeysöylemekistememek. ağzınıkirayavermek *kendinideilgilendirenbirkonudadüşüncesinisöylememek. ağzınıkoklamak *niyetinivedurumunuöğrenmek. ağzınıkullanmak(veyasatmak) *birininsöylediklerinikendidüşüncesigibigöstermeyeçalışmak. ağzınımühürlemek *konuşmamak,susmak. ağzınıöpeyim(veyaseveyim) *sevindiricibirsözsöyleyene"negüzelsöyledin"anlamındakullanılır. ağzınısıkı(veyapek)tutmak *sırvermemek. ağzınıtıkamak *sözünükesmeksusturmak. ağzınıtoplamak *söylemekteolduğukötüsözveyaküfürlerikesmek. ağzınıyoklamak *birininbirşeyhakkındabildiğinikendisinesezdirmedensöyletmeyeçalışmak. ağzınıniçiyangınyerinedönmek *ağzınıntadıbozulmak,tatalmaduyusunuyitirmek. ağzınıniçinebaktırmak *sözlerinisevesevevedikkatlidinletmek. ağzınıniçinegirmek *çokyanaşmak,iyicesokulmak. *hayranlıkla,büyükbirzevkleseyredipdinlemek. ağzınınkaşığı(kalıbıveyalokması)olmamak *birşeybirkimseninuğraşabileceğikonulardanolmamak. *birşey,birkimseninsözünüedemeyeceğikadardeğerliolmak. ağzınınkokusunuçekmek *birkimseninçekilmezdavranışlarınakatlanmak. ağzınınmührüile *oruçluolarak. ağzınınpayını(veyaölçüsünü)vermek *verilenkarşılıklabirkimseyisöylediğineveyayaptığınapişmanetmek. ağzınınperhiziyok *ağzınagelenisöyler. ağzınınsuyuakmak *çokbeğenipistemek,imrenmek. ağzınıntadıbozulmak(veyakaçmak) *birkimseninkuruludüzenidirliğibozulmak. ağzınıntadınıalmak *oşeyinacıtecrübesinigeçirmişbulunmak. ağzınıntadınıbilmek *güzelyemeklerdenanlamak. *herşeyingüzelini,iyisinibilmek,anlamak. ağzınıntadınıbilmek *güzelyemeklerdenanlamak. *herşeyingüzelini,iyisinibilmek,anlamak. ağzınıntadınıkaçırmak *birkimseninkuruludüzeninibozmak;neşesini,keyfinibozmak. ağzıylakuştutsa... *neyapsa,nekadarçabaveustalıkgösterse. ah *Sesintonunagörepişmanlık,öfke,özlem,beğenme,sevgigibiduygularanlatır. *(a:h)Ağrı,acıduyulduğundasöylenir. *(â:h)İlenme,beddua. ahalanonmaz *"kötülükettiğiiçinbedduaalaniflâholmaz"anlamındakullanılır. ahalmak *birininilenmesiniüstüneçekmek. ahçekmek *derinbirkederveyaözlemleiçtengelerekahdemek. ahetmek *acıileiçiniçekmek. *ilenmek. ahvahetmek * pişmanlığını,üzüntüsünüdilegetirmek. ahyerdekalmaz *"kötülükcezasızkalmaz"anlamındakullanılır. aha *İşteburada. ahacık *Dikkatiçokyakınbirnoktayaçekmekiçinkullanılır. ahali *Aralarındaaynıyerdebulunmaktanbaşkahiçbirortaknitelikdüşünülmeksizinbirülkede,şehirdeveya semtteoturanlarıntamamı. *Biryerdetoplanankalabalık,halk. ahar *Hattatlarınkâğıtcilâlamakiçinkullandıklarınişastaveyumurtaakındanyapılanözelbirkarışım. aharlama *Aharlamakişi. aharlamak *Aharsürmek. aharlı *Aharıolan,üzerineaharsürülmüşolan. ahbap *Kendisiyleyakınilişkikurulupsevilen,sayılankimse. *Seslenmesözüolarakdakullanılır. ahbapçavuşlar *hervakitbirliktegörülenvebirbirineçokbağlıolanarkadaşlariçinsöylenir. ahbapçıkmak * öncedentanışmışolmak. ahbapkusurunabakanahbapsızkalır *"dostlarınufaktefekkusurlarınabakmamakgerekir"anlamındakullanılır. ahbapolmak *arkadaşolmak,dostlukkurmak,yakınlıkkurmak. ahbapça *Dostça,içten,teklifsizce. ahbaplığadökmek *yerliyersizyakınlıkgöstermek. ahbaplık *Ahbapolmadurumu,ünsiyet. ahbaplıketmek *arkadaşlıketmek,arkadaşçakonuşmak. ahcar *Taşlar. ahçı *Aşçı. ahçıbaşı *Aşçıbaşı. ahçılık *Aşçılık. ahdevefa(etmek) *(devletlerhukukunda)devletlerin,katıldıklarımilletlerarasıantlaşmalarauymazorunluluğundaolduklarını belirtenkural. *sözündedurma. ahdetme * Ahdetmekişi. ahdetmek *Birşeyiyapmakiçinkendikendinesözvermek. *Yeminetmek. ahdî *Antlaşmayagöreolan,antlaşmagereğiolan. Ahdiatik *(Hristiyanlaragöreİbranilerde)İsa'danöncekikutsalkitaplar. Ahdicedit *(Hristiyanlaragöreİbranilerde)İsa'dansonrakikutsalkitaplar. ahengibozulmak *dirliği,düzenibozulmak. ahenk *Uyum. *Uyuşma,anlaşma. *Çalgılıeğlence. ahenkalmak *uyumluhâlegelmek. ahenkkaidesi *Bkz.ünlüuyumu. ahenkkurmak *uyuşmasağlamak,anlaşmasağlamak. ahenksağlamak *düzenesokmak,birliğisağlamak. ahenktahtası *Telliçalgılardanüzerinetellergerilmişbulunankapaktahtası. ahenkvermek * düzeni,uyumusağlamak. ahenkyapmak *çalgılıeğlencedüzenlemek. ahenkleştirme * Ahenkleştirmekişi. ahenkleştirmek *Ahenksağlamak. ahenkli *Uyumlu,düzenli. *Eğlenceli. ahenklilik *Ahenkliolmadurumu,uyumluluk. ahenksiz *Uyumsuz,düzensiz. *Eğlencesiz. ahenksizlik *Uyumsuzluk,düzensizlik. ahenktar *Ahenkli. aheste *Yavaş,ağır. ahesteaheste *Yavaşyavaş,ağırağır,usulusul. ahestebeste *Yavaşyavaş,ağırağır. ahfat *Torunlar,soy. Ahfeş'inkeçisigibibaşınısallamak *söylenensözüanlamadankafasallayarakonaylamak. ahıçıkmak *yaptığıilenmeetkisinigöstermek. ahıtutmak *birininilenmelerigerçekleşmek. ahıyerdekalmamak *yaptığıilenmeergeçetkisinigöstermek. ahımşahım *Beğenilecek,değerverilecekbirşeydeğil. ahımşahımbirşeydeğil *beğenilecek,değerverilecekbirşeydeğil. ahır *Evcilbüyükbaşhayvanlarınbarındığıkapalıyer,hayvandamı. ahıraçekmek *birsürüyüahırakapamak,birhayvanıahırabağlamak. ahıraçevirmek
|
*biryeripis,bakımsız,dağınık,harapdurumagetirmek. ahırlama *Ahırlamakişi. ahırlamak *(hayvan)Ahırdauzunsürekalıphamlaşmak. AhıskaTürkleri *Gürcistan'ınTürkiyesınırlarınayakınbölgelerindeyaşamışolan,ancak2.DünyaSavaşısonlarında SovyetlerBirliğinindeğişikbölgelerinesürülenTürkler. Ahi *Ahilikocağındanolankimse. ahi *Cömert,eliaçık. Ahilik *KöküeskiTürktöresindeolanveAnadolu'dayüksekbirgelişimgösterenesnaf,zanaatçı,çiftçigibibütün çalışmakollarınıiçinealanocak. ahilik *Eliaçıkolmadurumu,cömertlik. ahir *Son,sonraki,ahır. *Sonra,ensonra,sonunda. ahirvakit *İnsanömrününsonyılları. ahirzaman *Sonzaman. *(halkinanışınagöre)Dünyanınsongünleri,kıyametinkopmaküzerebulunduğugünlerveyayıllar. ahirzamanpeygamberi *MüslümanlarcasonpeygamberolduğunainanılanHz.Muhammed. ahiren *Sonzamanlarda,songünlerde,sonolarak,yakınlarda. ahiret *Bkz.ahret. ahiretlik *Bkz.ahretlik. ahit *Kendikendinesözvererekbirişiüzerinealma,ant. *Antlaşma. *Devir,zaman. ahitleşme *Ahitleşmekişi. ahitleşmek *Antlaşmak. ahitname *Antlaşmabelgesi,antlaşma,anlaşma. ahiz *Alma. *Kabuletme. ahize *Birelektrikakımınıalıpbaşkabirkuvveteçevirenâlet,alıcı,reseptör. ahkâm *Yargılar,hükümler. ahkâmçıkarmak *kendidüşüncelerinedayanarakbirtakımyargılaravarmak. ahkâmkesmek *çekinmedenkesinyargılardabulunmak,bilirbilmezkonuşmak. ahkâmyürütmek *(birsözden)kendianlayışınagöresonuçlarçıkarmak. ahlâf *Birininyerinegeçenler,halefler,kuşaklar,eslâfkarşıtı. ahlâk *Birtoplumiçindekişilerinbenimsedikleri,uymakzorundabulunduklarıdavranışbiçimlerivekuralları. *Bellibirtoplumunbellibirdönemindebireyselvetoplumsaldavranışkurallarınıtespitedenveinceleyen bilim. *İyinitelikler,güzelhuylar. ahlâkbilimi *Yarar,iyi,kötügibisorunlarıinceleyen,töreleredayananbirdavranışyasasıgeliştiren,neyinuğrunda savaşılmayadeğer,neyinhayataanlamkazandırdığı,hangidavranışıniyivehangisininkötüolduğugibisorunları kendinekonuedinenbilim,etik. ahlâkdışı *Töredışı. ahlâkdışıcılık *Ahlâkbilimineaykırıdavranma. ahlâkyasası *Ahlâkişlerinibelirleyen,kendineuyulmasıahlâkaçısındangerekliolangenelvegeçerkural. ahlâkzabıtası *Büyükşehirhalkınınsosyalvesağlıkdurumunukoruyan,şehirdüzeniiçinçalışanteşkilât. ahlâkça *Ahlâkanlayışınagöre,ahlâkdeğerlerinebağlılıkla. ahlâkçı *Ahlâkkonularınıinceleyenfilozofveyabukonularlauğraşankimse. *Herşeyiahlâkaçısındandeğerlendirenkimse. ahlâkçılık *Ahlâkıbiraraçdeğil,biramaçsayanöğreti,törecilik,moralizm. ahlâken * Ahlâkauygunlukla. ahlâkıyat *Ahlâkbilimi. ahlâkî *Ahlâkauygun,ahlâklailgili. ahlâkîvazife *Kanununzorlamasıolmaksızın,doğrubilindiğiiçinyapılmasıgerekenişler. ahlâklı *Ahlâkkurallarınabağlı,bunlarauygundavranan(kimse). ahlâklılık *Birinsanınveyabirinsangrubununiyivekötüaçısındandavranışbiçimiveahlâkîdüşünüşü. *Ahlâkkuralları,yasalarıileuyumiçindeolma. ahlâksız *Ahlâkkurallarınauymayan. *Dürüstdavranmayan,kötühuylu,terbiyesiz. ahlâksızca *Ahlâksızbiçimdeveyatarzda. ahlâksızlık *Ahlâksızolmadurumu. *Ahlâkkurallarınauymama,ahlâksızcadavranış. ahlâksızlıketmek *ahlâksızcadavranmak. ahlama *Ahlamakişi. ahlamak *İççekmek,ahetmek,ahçekergibisesçıkarmak. ahlat *Gülgillerden,kendikendineyetişen,üzerinearmutaşılananağaç,yabanarmudu(Piruspiraster). *Buağacın,armudabenzeyenveancakiyiceolgunlaştıktansonrayenilebilenyemişi. *Kabaadam,yolizbilmezkimse. ahlât *Birkarışımiçindekiparçalar,ögeler. *Bedenyapısınıntemelini oluşturanögeler. ahlâtıerbaa *Bedendebulunduğuvarsayılandörtöge. ahlatın(veyaarmudun)iyisini(dağda)ayılaryer *kendilerineyakışmayangüzelbir şeyielinegeçirenleriçinkullanılır. ahmağayüz,abdalasözvermeyegelmez *ahmağagereğindençokilgigösterirsenizsizisıksıkuğraştırır. ahmak *Aklınıgereğigibikullanamayan,bön,budala,aptal. ahmakyerinekoymak * birkimseyeaptalmış,anlamazmışgibidavranmak. ahmakça *Birazahmak. *(ahmak'ça)Ahmağayakışırnitelikte,aptalca. ahmakıslatan *Yavaşyavaşveinceinceyağanyağmur,çisenti. ahmaklaşma *Ahmaklaşmakdurumu. ahmaklaşmak *Ahmakdurumagelmek,aptallaşmak. *Biraniçinşaşalayıpbocalamak. ahmaklaştırma *Ahmaklaştırmakişi. ahmaklaştırmak *Ahmaklaşmasınasebepolmak,aptallaştırmak. ahmaklık *Zekâsıazgelişmişolmadurumu,budalalık,anlayışsızlık,akılsızlık. ahraz *Dilsiz,sağırvedilsiz. ahret *Dinîinanışagöre,insanınöldüktensonradirilipsonsuzadekkalacağıveTanrı'yahesapvereceğiyer,öbür dünya. ahretadamı * Dünyaişlerindenelçekipsürekliibadetleuğraşankimse. ahretkardeşi *İnançveibadettebirbirindenayrılmayanvebuilişkiyiahrettedesürdüreceklerinidüşünenkadınlara verilenad. ahretsuali *Gereksizveusandırıcısoru. ahretyolculuğu *Ölüm. ahreti(veyaöbürdünyayı)boylamak *ölmek. ahretiniyapmak(veyazenginleştirmek) *hayırişleriyaparaksevapkazanmak. ahretlik *Beslemekız. *Ahretkardeşiolankadınlardanherbiri. ahretteonparmağıyakasındaolmak *kendisinekarşısorumluolankimsedenahrettedavacıolmak. ahşa *İnsanınveyahayvanıngöğsüvekarnıiçindekiorganlar,bağırsak,ciğergibişeyler. ahşap *Ağaçtan,tahtadanyapılmış. ahtapot *Kafadanbacaklılardan,dokunaçlıbirmürekkepbalığıtürü(Octopus). *Genellikleburunzarıüzerindeçıkanbirçeşitur,polip. ahtapotgibi *sırnaşık,yapışkankimse. *sömürmekamacıylabirçokişe,konuyaelatan,yayılan. ahu *Ceylan,karaca. *Güzel,ince,zarifkadın. ahugibi *çokgüzel,çekici. ahugözlü *Güzelgözleriolan. ahuparçası *Çokgüzel,çekici. ahududu *Gülgillerden,dikenlibirbitki(Rubusidaeus). *Bubitkinindutabenzeyen,kırmızırenkli,suluvekokuluyemişi,ağaççileği. ahval *Durumlar,hâller,vaziyetler. *Davranışlar. *Olaylar. ahzetme *Ahzetmekişi. ahzetmek *Almak,kabuletmek. ahzüita *Alışveriş,alımsatım,aksata. ahzükabz *Kendinemaletme. aidat *Ödenti. *Kesenek. aidiyet *Aitolmadurumu,ilişkinlik. aile *Evlilikvekanbağınadayanan,karı,koca,çocuklar,kardeşlerarasındakiilişkilerinoluşturduğutoplum içindekienküçükbirlik. *Karı,kocaveçocuklardanoluşantopluluk. *Aynısoydangelenkimselerzinciri. *Aralarındakandaşlık veyahısımlıkbulunankimselerintümü. *Birlikteoturanhısımveyakınlarıntümü. *Eş,karı. *Aynıgayeüzerindeanlaşanvebirlikteçalışankimselerinbütünü. *Temelniteliğibirolandil,hayvanveyabitkitopluluğu. aileadı *Soyadı. ailebahçesi *Ailelerinrahatlıklagidebileceği,genellikleiçkisizyer. ailebütçesi *Kısabirsüreiçindebirişçininveyaişçiailesininhayatseviyesindemeydanagelendeğişmeleribelirlemek amacıylayapılanistatistikçalışması. ailedostu *Ailecetanışılanveevlerinegidilipgelinenahbap,yakın. ailegazinosu * Sadeceevlileringirebildiğivebirlikteeğlendikleriyer. ailehayatı * Ailebireylerininbütünişlerinidüzenliolarakeviçindeyapmadurumu. ailehukuku *Aileyioluşturankişilerinkarşılıklıhakvegörevlerinidüzenleyenhukukdalı. ailemeclisi *Ailemakamınıngöreviniyerinegetirenkanveyasoyhısımlarındanenazüçkişidenoluşanheyet. aileocağı *Aileninkurduğu,yerleştiği,geliştirdiğiev. aileplânlaması *Ailedeçocukedinmeyisınırlama,doğumkontrolu. ailereisi *Kanunlaragöreaileyükümlülüğünütaşıyankimse. ailesaadeti *Genelliklekarı,kocabazendebüyüklerveçocuklararasındakiuyum,anlaşma,sevgivehoşgörü. ailece *Bütünailebirlikte. ailecek *Ailece. ailelik *Ailesayısınınbütünü. ailesiz * Ailesiolmayan. ailevî *Aileileilgili. ait *İlgilendiren,ilişkin,ilişik,ilgili,için,-edüşen. aitolmak *ilgilendirmek,birininolmak,birinedüşmek. ajan *Birdevletveyakuruluşungizliamaçlarıiçinçalışankimse,casus. *Birkimsenin,birortaklığınveyabirdevletinbazıişlerinigörenkimse,işgörevlisi,temsilci. ajanda *Unutulmamasıiçingereklinotlarıyazmayayarayantakvimlidefter,andaç. ajanlık *Ajanolmadurumu. *Ajanıngörevi. ajans *Habertoplamaveyaymaişiyleuğraşankuruluş. *Birticarîkuruluşutanıtan,onunlailgilibilgiaktaranvebuyollakazançsağlayanişkolu. *Buişkollarınınçalıştığıbüro. ajitasyon *Ruhsalgerginliğindışavurması. ajur *Delikliörgü,gözenek. ajurlu *Ajuruolanveyaheryanıajurbiçimindeişlenmişbulunan,gözenekli. ak *Kar,sütgibişeylerinrengi,beyaz,karavesiyahkarşıtı. *Burenkteolan. *Temiznamuslu. *Sıkıntısız,rahat. *Beyazleke. *Bazışeylerdebeyazbölüm. -ak/-ek *İsimdenisimtüretenek(küçültmeeki):baş-ak,ben-ekvb. -ak/-ek *Fiildenyerisimleritüretenek:dur-ak,yat-akvb. -ak/-ek *Fiildenaletisimleritüretenek:or-ak,bıç-ak,tara-k,ele-k, küre-kvb. akağa *Saraylardahizmetgörenhadımağalarınınbeyazırktanolanı. akArap *Arapsözcüğü"zenci"anlamınadageldiğindenasılAraplarınsözkonusuolduğuanlatılmakistenirken kullanılır. akbasma
|
*Aksu,perde,katarakt. akbasmak *Gözebeyazlekeinerekgörmeyetisiniyitirmek. akbenek *Gözünsaydamtabakasındabiryaraveyaçıbansonucundaoluşmuş,görmeyiderecedereceazaltanbeyaz benek. akdemir *Dövmedemir. akdonkaradongeçittebelliolur *Bkz.akıkarasıgeçittebelliolur. akdüşmek *(saçvesakal)tektükağarmayabaşlamak. akgözlü *Gözlerininrengipekaçıkolanvenazarınınhemendeğdiğineinanılan(kimse). akgünağartır,karagünkarartır *mutlubiryaşayışkişiyidinçkılar,mutsuzbiryaşayışiseyıpratır. akkan *Lenf. akkanyangısı *Adenit. akkoyununkarakuzusudaolur *iyibirailedenkötübirçocukdaçıkabilir. akköpekkaraköpekgeçitbaşındabelliolur *kiminneolduğudeneyveyasınavsonundaanlaşılır. akmadde *Demetdurumundakisinirliflerindenoluşanbeyniniç,omuriliğindıştabakası. akmıkaramıönünedüşüncegörürsün *şimdidenboşunadüşünme,sonuçbelliolduğuzamananlarsın. akpak *tertemiz. *saçısakalıağarmış. akpak * Bembeyaz,temiz,parlak. akpas *Lâhana,turp,şalgam,karnabahargibibitkilerinkökdışındakibütünbölgelerineyerleşebilen,özellikle semizotugillerdekarşılaşılanyosunumsumantar(Albugocandida). aksakaldanyoksakalagelmek *çokyaşlanıpiyicekuvvettendüşmek. aksülümen *Cıvaileklorunbirleşimiolan,çokzehirli,beyazbirtoz,süblime,sülümen. akyazılı *Bahtlı,şanslı. akyel *Güneydenesenrüzgâr,lodos. akyem *İzmarit,istavrit,uskumrugibibalıklarınbeyazetindenyapılanveoltadakullanılanyem. akyıldız *Çobanyıldızı. aka *Büyükkardeş,ağabey. akabe *Tehlikeli,sarpvezorgeçit. akabinde *Arkasından,hemenarkadan,ardından,hemenardından. akacakkandamardadurmaz *herhangibirzararkarşısındabununkaçınılmazolduğunuanlatarakavundurmakiçinsöylenir. akaç *Biryerdebirikipkalansıvıları,birişlemsonundageriyekalanartıkları,gereksiznesneleridışarıyaakıtmak içinkullanılanboru,olukveyabaşkaaraç. *Kanal,ark,suyolu. *Yeraltısuoluğu. akaçlama *Akaçlamakişi,tefcir,drenaj. *Yeraltısularınıtoplayantesisat. akaçlamak *Biryerdebirikmişsularıakıtmak. *Bataklıklarıakaçyoluylakurutmak. akaçlatma *Akaçlatmakişi. akaçlatmak *Akaçlamaişiniyaptırmak. akademi *Bilginler,yazarlar,sanatçılarkurulu. *Yüksekokul. *Çıplakmodeldenyapılmışinsanresmi. akademici *Kurallarabağlıresimveheykelçalışmasıyapankişiveyasanatçı. akademicilik *Resimveyaheykelçalışmasındakurallarabağlılık. akademik *Akademiileilgili. *Bilimselniteliğiolan. akademisyen *Akademiüyesi. akağaç *Gürgengillerin,kerestesindenyararlanılanbeyazkabuklubirtürü(Betulaalba). akait *Birdininöğrenilmesigerekeninançlarınınvetapınmakurallarınıntümüveyabunlarıtoplayankitap. akaju *Maun. *Maundanyapılmış. akak *Akarsuyatağı,yatak,mecra. *Irmak,dere,çay,küçükakarsu. *(suiçin)İvintiyeri. *Eğimi,inişifazlaolanyer. akala *Amerikantohumundanyurdumuzdaüretilenbirpamuktürü. akamber *Özellikleamberbalığınınbağırsaklarındançıkarılan,külrenginde,yapışkan,bükülgenvemiskgibikokulu olanbirtaş. *Sıcaküİkelerdeyetişenbirağaçtan(Hymenea)eldeedilenkatı,güzelkokulureçine. akamet *Kısırlık,verimsizlik. *Başarısızlık,sonuçsuzluk. akameteuğramak *başarısız,sonuçsuzkalmak. akansulardurmak *itiraza,söyleyeceğisözeyerkalmamak. akanyıldız *Güneşsisteminebağlı,kesinyörüngesibulunmayanvebusebepleatmosferinüstkatmanlarınagirinceateş külçesidurumunadönüşenküçükgökcismi,ağma,şahap,meteor. akar *Kirayaverilerekgelirgetirenev,dükkân,tarla,bağgibimülk. akaramber *AsyaveAmerika'dayetişen,odunucevizağacınınkinebenzeyen,güzelkokuluözsuyuolanbüyükbirağaç (Liquidambarorientalis). akarca *Kemikveremi. *Sürekliişleyençıban,fistül. *Küçükakarsu. *Kaplıca. akaret *Kirayaverilerekgelirgetirenev,dükkângibimülk. akarlar *Tıknazyapılı,gövdelerihalkasız,başlarıgöğüslebirleşik,ağızyapılarıısırıcı,sokucuveyaemici örümceğimsilertakımı. akarsu *Yeryüzündeveyeraltındabelirlibiryatakiçinde,eğimboyuncasürekliveyazamanzamanakansu. *Teksıraelmastanveyaincidengerdanlık. * Kesintisiolmayan,aralıksız. akaryakıt *Benzin,gazyağı,mazotgibisıvıdurumundaolanyakacak. akaryakıtistasyonu *Benzin,gaz,motoringibiyakıtlarınsatıldığıyer. akasma *Düğünçiçeğigillerden,beyazçiçekveren,bahçelerdesüsçiçeğiolarakyetiştirilensarılıcıbirbitki;yaban asması,Meryemanaasması(Clematisvitalba). akasya *Baklagillerden,sıcakiklimlerdebirçokçeşitleriyetişenvetanen,zamk,boyagibimaddelerinden yararlanılanbirağaç(Acacia). *Baklagillerden,yurdumuzdayetişenbirsüsvegölgeağacı,salkımağacı(Robiniapseudoacacia). akbaba *Akbabagillerden,başıveboynuçıplakolan,dağlıkyerlerdeyaşayan,leşlebeslenen,çokyüksektenuçarak keskingözleriyleçokuzaklarıgörebilen,iriveyırtıcıbirkuş(Vulturmonachus). * İhtiyar. akbabagiller *Gündüzyırtıcılarıalttakımının,kanatlarıgenişvebüyükolan,iyiuçanbüyükkuşlarıiçinealanbir familyası. akbakla *Kurufasulye. akbalık *Sazangillerden,etikılçıklı,yumurtasıiletaramayapılanbirbalık(Leuciscus). *Akyabalığı. akbalıkçıl *Leyleksilerden,bataklık,ırmakvegölkıyılarındayaşayan,oldukçabüyük,akrenklibirkuştürü(Egretta alba). akbaş *Yazınkutupbölgelerindeyaşayan,kışınılıkkıyılaragöçen,kısaveincegagalı,siyahbacaklıyabanîbirtür kuş,denizkazı(Bemicla). akbuğday *Kurakiklimedayanıklı,beyazkabuklu,ekmeklikbuğday. akburçak *Baklagillerden,burçağayakınbirbitkicinsi(Lathyrussativus). akciğer *Göğüskafesininbüyükbirbölümünüdolduranvesolunumorganınıntemeliolan,sağlısolluikiparçalı organ. akciğergöbeği *Akciğerin,içyanyüzününhemenarkasındabronş,sinirvedamarlarıngiripçıktığıyer. akciğerkesecikleri *Akciğerlopçuğununparçaları;bronşçuklarınsonbölümü. akciğerlopçuğu *Birçokakciğerkeseciğininbirleşerekoluşturduğuparça. akciğerpeteği *Akciğerlerdesolunumdagazalışverişinisağlayan,havaborucuklarınınsonunuoluşturankesecik. akciğerzarı *Göğüsboşluğununiçinivebuboşluğuniçindebulunanakciğerindışınıkaplayanincezar,plevra. akciğerliler *Karındanbacaklıyumuşakçalarıntekciğerlesolukalanbirtakımı. akça *Oldukçabeyaz,beyazca. akça *Bkz.akçe. akçaarmudu *İncekabuklu,sarı,etlivesulubirtürarmut. akçapakça *Beyaztenli,güzel(kadın). akçayel *Güneydoğudanesenyel,keşişleme. akçaağaç *Akçaağaçgillerdensüsağacıolarakdadikilentahtasıhafifvesağlambirağaç,isfendan(Acer). akçaağaçgiller *İkiçeneklilerden,örneğiakçaağaçolanbirbitkifamilyası. akçakavak *Akkavak. akçalı *Parayabağlı,paraylailgili,malî. akçe *Küçükgümüşpara. *Hertürmadenîpara. akçıl *Renginiatmış,ağarmış,içindeakrenkbulunan. akçıllanma *Akçıllanmakişi. akçıllanmak *Akçıldurumagelmek,renginiatmakveyaatmışgibiolmak. akçıllaşma * Akçıllaşmakişiveyadurumu. akçıllaşmak * Akçıldurumagelmişolmak. akçıllık *Akçılolanındurumu. akçöpleme *Zambakgillerden,yapraklarınınuzun,genişolması,çiçekleriningüzelliğidolayısıylabahçeçiçekleriarasına girenzehirlibirbitkicinsi(Veratrumalbum). akdarı *Buğdaygillerden,biryıllıkveyadahauzunyaşayabilenotsubirbitkitürü(Panicummiliaceum). akdedilme *Akdedilmekdurumu. akdedilmek *Akdetmekişiyapılmak. Akdenizhumması *Maltahumması. Akdenizmavisi *Parlakvecanlıgörünümdemavirenginbirtürü. akdetme *Akdetmekişi. akdetmek *(mukavele,muahede,ittifakgibikarşılıklıbağlanmaanlamıtaşıyanArapçasözlerle)Yapmak. akdiken *Hünnapgillerden,hekimlikteveboyacılıktakullanılanbirbitkicinsi,güvemeriği,geyikdikeni(Rhamnus cathartica). akdoğan *Kartalgillerdenbirdoğantürü,aksungur. akdut *Beyazrenkteolandut. akemi *İkielemanlımermeryapıştırıcısı. akgünlük *Tütsüolarakyakılanbirtürağaçsakızı. akhardal *Hekimlikteiçsürdürücüolarakkullanılanhardaltürlerindenbiri(Sinapisalba). akı *Herhangibirkuvvetalanında,bellibirdüzleminbellibirbölümündengeçtiğivarsayılangüççizgileri, seyelân. akıakkarasıkara *beyaztenli,karagözlü,karasaçlı. akıkarasıgeçittebelliolur *biriddiadakidoğruluğunancakdeneyveyasınavsonundabelliolacağınıanlatmakiçinsöylenir. akıbet *(birişveyadurumiçin)Son,sonuç. *Sonunda,enindesonunda. akıbetineuğramak *birininiçindebulunduğukötüdurumadüşmek. akıcı *Akmaözelliğiolan. *Kolaysöylenebilen,okunabilen,anlamcaaçık(anlatım),selis. akıcıünsüz *Ciğerlerdengelenhavanın,ağızboşluğundakiyarıkapalıbirengeleçarpmasıylaoluşanbolsesliünsüz(r,l, ğ,y). akıcılık *Akıcıolmadurumu. *Söz,yazıveanlatımınakıcıolmaözelliği,selâset. akıcılıkölçeği *Birsıvınınbellisıcaklıktakiakıcılığınıölçmektekullanılanalet. akıl *Düşünme,anlamavekavramagücü,us. *Hafıza,bellek. *Öğüt,salıkverilenyol. *Düşünce,kanı. akılakıl,gelçengeletakıl *birsorununnasılçözümleneceğinidüşünememedurumu. akılakıldanüstündür *birkimseninaklınagelmeyenbirçare,herhangibirininaklınagelebilir. akılalmak *danışmak, görüşalmak. akılalmamak *inanılacakgibiolmamak,aklauygungelmemek. akılalmaz *inanılacakgibiolmayan,inanılmaz. akıldanışmak *birkonudabiriningörüşünüsormak. akıldefteri *Hatırlanıpyapılmasıgerekenşeylerin yazıldığıküçükdefter,notdefteri,muhtıradefteri,ajanda. akıldışı *Akla,gerçeğe,uygunolmayan. *Usdışı,gayriaklî,irrasyonel. akıldışıcılık *Akıldışıdavranmayanlısıgörüş,usdışıcılık,irrasyonalizm. akıldişi *Yirmiyaşsıralarındaaltlıüstlüvesağlısollu,eniçerideçıkanazıdişi,yirmiyaşdişi. akıldoktoru *Psikiyatrist.
|
akıldurdurmak *birşeyçok şaşırtıcınitelikteolmak,insanışaşırtmak. akılerdirememek(veyaermemek) *neolduğunuanlayamamak,sırrınıçözememek. akılerdirmek * anlamak,sırrınıçözmek. akıletmek *herhangibirönlemveyaçareyizamanındadüşünmek,vaktindehatırlamak. akılhastahanesi *Akılhastalarınınyatırıldığıhastahane. akılhastası *Ruhhastası,deli. akılhavsalaalmamak *aklamantığasığmamak. akılhocası *Birineyolgösteripakılöğretenkimse. *Herkeseakılöğretmeyemeraklıkimse. akıliçinyol(veyatarik)birdir *iyidüşünülünceayrıayrıkimselercevarılacaksonuçhepaynıdır. akılişideğil *aklauygundeğil,doğrudeğil. akılkârıolmamak *akıllıbirkişininyapacağıişolmamak. akılkethüdası *Herkeseakılöğretmemerakındaolankimse. akılkumkuması *Çokbilmişkimse. akılkutusu *Çokakıllı,zekikimse. akılöğretmek *nasıldavranacağınıgöstermek,yolgöstermek,akılvermek. akılsırermemek *birişinniteliğini,gizliyönlerinianlayamamak. akılterelelli *pekdelişmen,kendisindenciddîbirdüşünce,davranışbeklenmeyen(kimse). akılvar,yakınvar(veyaakılvar,izanvar) *kafayormayagerekyok. akılvermek *birkonudayolgöstermek,akılöğretmek. akılyaştadeğil,baştadır *akıllıolmaileyaşlıolmaarasındailgiyoktur;bazıküçüklerbüyüklerdendahaakıllıolabilir. akılyormak *hatırlamayaçalışmak,zihnini zorlamak. akılyürütmek *herhangibirkonudafikirvermek. akılzayıflığı *Deliliğekadarvarmayanakılbozukluğu. akılcı *Akılcılıklailgili. *Akılcılıktanyanaolankimse,usçu,rasyonalist. akılcılık *Akladayanan,doğruluğunölçütünüduyulardadeğil,düşünmedevetümdengelimliçıkarmalardabulan öğretileringeneladı,usçuluk,akliye,rasyonalizm. *Aklaveakılyoluilevarılanyargıyainanma,aklaaykırıveyaakıldışıhiçbirşeyitanımamadavranışıve tutumu,akliye,rasyonalizm. *Bilgininevrensellikvezorunluluğunundeneydenvedeneyedayanangenellemedendeğil,yalnızcaakıldan çıkartılabileceğinisavunanöğreti,rasyonalizm. akıldakalmak *akıldayeretmek,unutulmamak. akıldatutmak *unutmamak. akıldançıkarmak *düşünmemek,unutmak,umudunukesmek. akıldançıkmak *unutulmak. akıldançıkmak *unutmak. akıldançıkmamak *unutamamak. akıldangeçirmek *birşeyyapmayıdüşünmek,tasarlamak. akıllandırma *Akıllandırmakişi,durumu. akıllandırmak *Aklınıkullanmasınısağlamak,aklınıbaşınagetirmek. akıllanma *Akıllanmakişi. akıllanmak *Karşılaşılanolaylarınsonuçlarındanyararlanarakdavranmak. *Uslanmak. akıllaradurgunlukvermek *çokşaşılacakbirseyolmak. akıllarıpazaraçıkarmışlar,herkesyinekendiakılınıalmış(veyaakıllargelinolmuş,herkeskendininkinibeğenmiş) *"insankendiaklınıbaşkasınınkindenüstüngörür"anlamındakullanılır. akıllı *Gerçeğiiyigörenveonagöredavranan. *Karşısındakinindüşüncesizliğinibelirtmekiçinsöylenilenuyarmasözü. *(alayyollu)Düşüncesiz,aptal. akıllıdüşününceyekadardeliçocuğunu(veyaoğlunu)everir *kendiniakıllısananlarçokkezakılsızdiyetanınanlardandahaazbaşarıgösterir. akıllıgeçinmek *kendiniçokakıllısanmak. akıllıköprüarayıncayadekdelisuyugeçer *atakkişitehlikeyigözealarakişegirişirveçabuksonuçalır. akıllıolmak * gerçeklereuygundavranmak. akıllıuslu *Akıllıolarak,yaramazlıketmeyerek,dengeli. akıllıca *Aklayakın,doğruolarak. *Aklayakın,doğru,makul. akıllılık *Akıllıolmadurumu;uyanıklık. akıllılıketmek *yerindeveuygundavranmak. akılsal *Düşünceyivegerçeğisomutdeğerlerlebirbirinebağlayanhakikatiiçinealanşey. akılsallaştırma *Akılsallaştırmakdurumu. *Bilinçdışıolaylarınmantıkveakladayalıolarakaçıklanması. akılsallaştırmak *Birşeyiakılsadurumagetirmek. akılsız *Aklı,gerçeğigörüponagöredavranmayaelverişliolmayan,anlayışıkıt. akılsızbaşıncezasınıayakçeker(veyaakılsızitiveyaköpeğiyolkocatır) *düşüncesizlikveyatedbirsizlikyüzünden,gereksizyeregidipgelmezahmetinekatlanılır. akılsızlık *Akılsızolmadurumu. *Akılsızcayapılanişveyadavranış. akılsızlıketmek *düşüncesizveyersizdavranmak. akım *Akmakişi. *Hava,sugibiakışkanmaddelerinveyaelektrikyüklerininbellibiryöndeakışı,yerdeğiştirmesi,cereyan. *Sanatta,siyasette,düşüncehayatındaortayaçıkanyenibirgörüş,yöntem,hareket,cereyantarz. *Debi. akımderkenbokumdemek *sözünüyoluncasöyleyememek,düzensizşeylersöylemek. akımölçümü *Birakarsuyunveyakanalınsuyolundabirsaniyedeakansuhacminiölçme. akımcı *Bellibirakımabağlıkişi. akımölçer *Birelektrikakımınınşiddetiniölçmeyeyarayanaraç,amperölçer. akımtoplar *Akü,akümülâtör. akın *Kalabalıkbirşeyinarkasıkesilmeyenbirgelişdurumundaolması. *Düşmantopraklarınatedirginetme,yıldırma,çapulgibiamaçlarlatopluolarakyapılanbaskın. *Futboldasayıyapmakamacıylakarşıtakımkalesinedoğrugenellikletoplucagirişilensaldırı,hücum. akın *Kazak-KırgızTürklerininsazşairlerineverdiğiad. akınakın *Arkasıkesilmeyenkalabalıköbeklerdurumunda. akınetmek *topluolarakgitmek,üşüşmek. *düşmanülkesinesaldırmak,baskınyapmak. akıncı *Düşmanülkesineakınyapansavaşçı. *Görevikarşıtarafatopsürmekvesayıyapmakolanönsıradakioyuncu,forvet. akıncılık *Akıncıolmadurumu. akıncılıketmek *düşmanülkesindekarşıgüçleriyıldırmak,tedirginetmek. akındırık *Reçine,çamsakızı,akma. akınkayası *Kayabalığıgillerfamilyasındanderinveuzaklardayaşayanince,uzunbirbalıktürü. akıntı *Akmakişi. *Havanınveyasuyunherhangibiryönedoğruyerdeğiştirmesi,akım,cereyan. *Hastalıksebebiylevücudunbiryerindensulumaddeakması. *Eğiklik,eğim,meyil. *Çamtürüağaçlardabulunanreçinenineriyerekakmasıolayı. *Sıvıyapıştırıcılarınağaçyüzeylerinegereğindençoksürülmesiileoluşandurum. akıntıbilimi *Denizakıntılarınıincelemekonusuedinenbilimdalı. akıntıçağanozu *Akıntıyakapılmışyengeç. *Vücudundagözeçarpacakbirçarpıklıkbulunankimseleriçinkullanılır. akıntılı *Akıntısıolan,eğik,meyilli. akıntıölçer *Birakarsuyunvekanalınakıntıhızınıvedüzeyiniölçmeyeyarayanalet. akıntıyakapılmak *birakıntınınetkialanınagirmek,akıntıilebirliktesürüklenmek. *etkialtındakalarakbirtopluluğundavranışınakatılmak. akıntıyakürekçekmek *olmayacakbirişuğrundaboşunaçabalamak. akıpgitmek *(zamaniçin)çabukgeçmek. akış *Akmakişiveyabiçimi. *Geçipgitme,sürüpgitme. * Akın. akışkan *Kendilerineözgübirbiçimleriolmayıpiçindebulunduklarıkabınbiçiminialanveyığınoluşturmayan(sıvı veyagaz),seyyal. akışkanlaşma *Akışkandurumagelme. akışkanlaşmak *Akışkandurumagelmek. akışkanlaştırıcı *Akışkandurumagetirmeözelliğiolan. akışkanlaştırıcılık *Akışkandurumagetirmeözelliğiolma. akışkanlaştırma *Akışkanlaştırmakişi. *Akışkanlarınniteliğinidüzeltmekiçinyoğunlaşanakımıiçindeparçacıklarınasıltısınısağlayanyöntem. akışkanlaştırmak *Akışkandurumagetirmek. akışkanlık *Akışkanolmadurumu. akışma *Kulağahoşgelenveyakolaycasöylenenseslerinözelliği. akışmalı *Akışmaözelliğiolan. akışmaz *Dışetkenlerintesiriyleakışmazlığıdeğişmeyen,durağan. akışmazlık *Akışmazveyadurağanmaddenindurumu. akıtma *Akıtmakişi. *Hayvanların,özellikleatlarınalınlarındabulunanveburunlarınadoğruuzananbeyazleke. *Un,süt,yağ,yumurta, şekerveyapekmezleyoğrularakcıvıkbirdurumagetirilenhamurunkızgınsaç üzerindepişirilmesiyleyapılanbirçeşittatlı. *Enlibilezik. akıtmak *Akmasınısağlamak,akmasınayolaçmak,dökmek. akıtmalı *Alnındaakıtmasıolan(hayvan). akide *Birşeyeinanarakbağlanış,inanç,dininancı. akide *Şekerinkaynatılarakağdadurumunagetirilmesiyoluileyapılmışrenklivekokulu,ağızdagüçeriyenşeker; dahaçokakideşekeriyerinekullanılır. akideşekeri *Bkz.akide. akidesibozuk *İnancızayıfolan(kimse). akideyibozmak *doğrubilinenbirinanışveyagidiştenayrılmak. akik *Yüzüktaşı,mühürgibişeyleryapmaktakullanılan,türlürenklerde,yarısaydam,parlakvedeğerlibirtaş; kalseduankuvarsınınbirtürüdür. akil *Akıllı. akilbaliğ *Dölverebilecekdurumagelmişolan,erin. akilbaliğolmak *dölverebilecekerişkindurumagelmişolmak. *rüştünüispatetmeyaşınagelmişolmak. akilâne *Akıllıca. akim *Kısır,verimsiz,dölveremeyen. *Sonuçsuz,başarısız. akimkalmak *sonucaulaşamamak,başarısağlayamamak. akis *Işıkveyasesdalgalarınınyansıtıcıbiryüzeyeçarparakgeridönmesi,yansıma,yankı. *Bircismin,parlakbiryüzeydegörünmesi. *Birşeyinbaşkabirşeyüzerindeyarattığıetki. *Evirme,evirtim. akisuyandırmak *birkonununüzerindedüşünülmesine,tartışılmasınayolaçmak,ilgiveyatepkiyaratmak. akit *Hukukîsonuçdoğurmakamacıileikiveyadahaçokkimseninveyakuruluşunkarşılıklıvebirbirineuygun iradebeyanlarıilegerçekleşenişlem,sözleşme,mukavele,kontrat. *Nikâh. âkit *Birişikarşılıklıolarakkararlaştırıpüstlerinealantaraflardanherbiri,sözleşmeveyamukaveleyapan. akitvaadi *Önsözleşme. akkaraman *Vücudubeyaz,ağız,burun,gözetrafı,kulakveayaklardasiyahlekelerbulunabilen,kabakarışıkyapağılı, OrtaAnadoluveDoğuAnadolu'nunbatıkesimlerindeyaygınolarakyetiştirlenyerlibirtürkoyun. akkarınca *Düzkanatlılardan,sıcakveyaılımanülkelerdeyaşayan,bitkilereçokzararverenbirböcekcinsi,termit (Termes). akkarıncalar *Ağızparçalarıiyigelişmiş,iribaşlı,ısırıcıböceklertopluluğu,termitler. akkavak *Söğütgillerden,yapraklarınınaltıbeyazolanbirkavaktürü,akçakavak,Hollandakavağı(Populusalba). akkefal *Sazangillerdenbircinstatlısubalığı(Alburnus). akkelebek *Hemenbütünmeyveağaçlarındatomurcukdüşmanısayılan,iriakkanatlarıkalın,karadamarlıbirkelebek (Aporiacrataegi). akkirpani *Ak,fakatkirli. akkor *Işıksaçacakbeyazlığavarıncayadeğinısıtılmışolan. akkorluk *Akkorolmadurumu. akkuş *Atmaca,yırtıcıbirkuş. akkuyruk *Tadınıartırmakiçinçayharmanınakatılanbeyazbirçaytürü. -akla/ -ekle *Bazıfiillerinsıklıkçatılarınıtüretenek:tart-akla-,it-ekle-vb. aklafenalıkvermek *
|
çokşaşırmak,çıldıracakgibiolmak,zıvanadançıkmak. aklagelmedik *düşünülemeyen. aklagelmeyenbaşagelir *insanummadığı,düşünmediğişeylerledaimakarşılaşabilir. aklagelmez *hatırlanamaz,düşünülemez. aklahayalegelmez *inanılmaz. aklakarayıseçmek *(birişibaşarıncayadeğin)çoksıkıntıçekmek,güçlüklerlekarşılaşmak. aklasığargibi *aklınkabuledebileceğibiçimde,makul. aklasığmak(veyasığmamak) *inanılacakgibiolmamak. aklayakın *aklınbenimseyebileceği,aklınkabuledebileceği. aklayatkın *uygun,akıllıca,makul. aklazarar(veyaziyan) *çokşaşılacak,şaşkınlığauğratacak(şey). aklama *Aklamakişi,ibra. aklamabelgesi *Alacakverecekkalmadığınıgösterenbelge,ibraname. aklamak *Suçsuzveyaborçsuzolduğuyargısınavararakbirinitemizeçıkarmak,tebriyeetmek,ibraetmek. * Başarılıgösterilmek,değerliolaraknitelendirilmek. aklan *Sularınıbirdenizeveyagölegönderenbölge,maile. *Birdağsırasınınyamaçlarındanherbiri. aklanma *Aklanmakişi. aklanmak *Akolmak,temizlenmek. *Birdavasonundatemizveilişiksizçıkmak,temizeçıkmak,beraatetmek. aklaşma *Aklaşmakişi. aklaşmak *Akdurumagelmek,ağarmak,beyazlaşmak. aklaştırma *Aklaştırmakişi. aklaştırmak *Aklaşmasınısağlamak,beyazlaştırmak. aklen *Akılicabı,akılgereğince. aklevrek *Tatlısulevreği. aklı *Akıbulunan,akrenkli. aklıalmamak *anlayamamak,kavrayamamak. *birşeyinolabileceğineinanmamak. *uygunbulmamak. aklıbaşınagelmek *davranışlarınınyanlışlığınısezerekdoğruyolubulmak. *ayılmak,kendinegelmek. aklıbaşında *sürekliakıllıdavranan. *doğrudürüst,kusursuz. aklıbaşındaolmamak *iyidüşünebilirdurumdaolmamak. aklıbaşındanbirkarışyukarı(veyayukarıda) *düşünmedenaklınageleniyapan. aklıbaşındangitmek *çoksevinçtenveyaçokkorkudanneyapacağınışaşırmak. aklıbaşkayerdeolmak *başkaşeylerdüşünmek. aklıbiryerdeolmak *düşünülmesigerekendenbaşkabirşeydüşünmek. aklıbokunakarışmak *korkudanşaşırıpneyapacağınıbilememek. aklıçıkmak *titizlikleüzerindedurmak,çokkorkugeçirmek,çokkorkmak. aklıdağılmak *düşünceyibellibirkonu,sorunüzerindetoplayamamak. aklıdurmak *düşünemezbirdurumagelmek,şaşırmak. aklıermek *anlayabilmek. *akılcaolgunlaşmak. aklıevvel *Akıllıgeçinen. aklıfikribir şeydeolmak *bütündüşündüğübirkonudayoğunlaşmak. aklıgitmek *şaşırmak,korkmak. *çokbeğenmek,bayılmak. aklıkalmak *beğenilenbirşeyidüşünmektenkendinialamamak. aklıkaralı *Akıvekarasıolan,beyazlısiyahlı. aklıkarışmak *neyapacağınıbilememek,şaşırmak,bocalamak. aklıkesmek *birşeyinolabileceğineinanmak. aklıkesmemek * sonucutahminedememek,ilerisinigörememek. aklısıra *aklınca,sandığınagöre,düşünüşünegöre,umduğunagöre. aklısıra *Aklınca. aklısonradangelmek *verdiğikararınyanlışolduğunuanlayıpvazgeçmek. aklıtakılmak *zihnibirşeyleuğraşmak. aklıtamayar *aklıyerinde. aklıyatmak * anlamayabaşlamak,olacağınainanmak,tatminolmak. aklızıvanadançıkmak *delirmek,aklınıoynatmak. aklıevvel *Densiz,münasebetsiz,sağduyusahibiolmayan. *Kendisinienakıllısanan. aklık *Akolmadurumu. *Kadınlarınmakyajiçinyüzlerinesürdükleribeyazbirsıvı,düzgün. aklımagelenbaşımageldi *olmasındankorktuğumşeyoldu. aklımda! *lâdesoyununakatılanlardanbiriötekinebirşeyverirkenkarşıdakinin"unutmadım"anlamındasöylediği söz. aklınabirşeygelmek *şüphelenmek. aklınadüşmek *hatırlamak. *kafasındabirdüşüncedoğmak. aklınaesmek *dahaöncedüşünmemişolduğuşeyibirdenyapmayakararvermek. aklınagelenisöylemek *rastgelekonuşmak. aklınageleniyapmak *heristediğinidüşünmedenyapmakistemek. aklınagelmek *hatırlamak,anımsamak. *birşeyiyapmayıdüşünmek,tasarlamak. aklınagetirmek *hatırlatmak. *düşünmek. aklınakoymak *birşeyyapmayakesinolarakkararvermek. *kararlaştırmak,çokistemek. aklınakoymak *birkimsebirine,birşeytelkinetmek. aklınasığdırmak *birşeyinolabileceğineinanmak,aklıalmak. aklınasığmamak *anlayamamak,kavrayamamak. *olabileceğineinanmamak. aklınaşaşayım(veyaşaşarım) *adıgeçenkimseninakılsızcabirdavranıştabulunduğunuanlatır. aklınatakmak(veyaaklınıtakmak) *sürekliolarakbirşeyidüşünmek,birdüşünceyesaplanıpkalmak. aklınaturpsıkayım *birinindüşüncesiniveyaptığınıbeğenmemek. aklınatükürmek *birinindüşüncesinibeğenmemek,kınamak. aklınauymak *birininuygunolmayangörüşünegöreişyapmak,davranmak. aklınavurmak * birdendüşünüvermek. aklınayelkenetmek *düşüncesizcedavranmakveyaaklınagelenihemenyapmak. aklınca *(küçümsemeyollu)Düşüncesinegöre,aklısıra. aklındakalmak *unutmamak. *hatırlamak. aklındaolsun! *unutma!. aklındatutmak *öğrenmek,bellemek. *unutmamak. aklındançıkarmamak * devamlıhatırlamak,hiçunutmamak. aklındançıkmak *unutmak. aklındangeçirmek *birşeyyapmayıdüşünmek,tasarlamak. aklındangeçmek *düşünmek. aklındantutmak *birşeydüşünmek. aklındanzoruolmak *aradabirdurumveşartlarıngerektirdiğigibidavranmamak. aklını(bir şeyle)bozmak *birşeyüzerinedüşerekheponunlauğraşıpdurmak. aklınıbaşınaalmak(veyatoplamak,devşirmek) *akılsızcadavranışlardabulunmaktankendinikurtarmak. aklınıbaşındanalmak *düşünemeyecekbirdurumagetirmek,çokşaşırtmak. aklınıbaşkayerevermek *konuşulankonudanbaşkabirşeydüşünürolmak. aklınıçalmak *ilgisiniaşırıderecedeçekmek. aklınıçelmek *niyetinden,kararındancaydırmak. *ayartmak,baştançıkarmak. aklınıkaçırmak *delirmek. *gereksiz,yersizişyapmak. aklınıoynatmak *çıldırmak. *akıldışıişleryapmak. aklınıpeynirekmekleyemek *şaşkıncaveakılsızcaişleryapmak. aklınışaşırmak *yerindeolmayanbirişyapmak,yersizdüşünmek. aklınıtakmak *sürekliolarakaklıbirşeyleuğraşmak. aklınınköşesindengeçmemek * hiçbirzamandüşünmemek. aklınınterazisibozulmak *akıllıcaolmayandavranışlardabulunacakbirdurumadüşmek. aklınlabinyaşa *aklayakıngörülmeyenbirdüşünceilerisürenesöylenir. aklıselim *Sağduyu. aklî *Akıllailgili,akladayanan. akliyat *Akılyoluilekazanılanbilgiler. akliye *Akılhastalıklarıileilgilihekimlikkolu. *Akılhastalıklarıileilgilihastahanebölümü. *Akılcılık,usçuluk,rasyonalizm. akliyeci *Akılhastalıklarıuzmanı. akma *Akmakişi. *Reçine,çamsakızı,akındırık. akmahançer *Ortasıolukluhançer. akmasınırı *Malzemeninbelirlibirgerilmeuygulanmasıylasınırlıvekalıcıdeformasyonauğramasıveyabelirlenen toplamuzamayamaruzkalmasıdurumundakimukavemeti. akmak *(sıvımaddelerveyaçokincetanelikatımaddeleriçin)Biryerdenbaşkabiryeredoğrugitmek. *(bugibimaddeler)Aşağıya,yeredüşmek. *(sıvıbirmaddeiçin)Biryerdençıkmak. *(birkapveyabiryer)İçindekiveyaüstündekisıvıyısızdırmak. *Çabucaksavuşmak;ortadankaybolmak. *Artardavetopluolarakgitmek. *(kumaşiçin)Yıpranıpipliklerierimeyebaşlamak. *(zamaniçin)Çabukgeçmek. *(boyaiçin)Birbirinekarışmak. *Karışmak,katılmak. * Sürüpgitmek. akmantar *Tadıgüzelvebesleyicibirtürmantar,keçimantarı(Agaricuscampestris). akmasadadamlar *çokdeğilsebile,azçokbirgelirveyakazançsağlar. akmaz *Durgunsu,gölet. akompanyatör *Birparçaçalındığızamansesveyabirâletleonakatılankimse,eşlikeden. akonitin *Boğanotundançıkarılanvehekimliktekullanılanzehirlibirmadde. akont *Birborcakarşılık,hesabıdahasonragörülmeküzereyapılankısmîödeme. akordeon *Üstündekidüğmelereveyatuşlara basarak,metaldilciklerititretmeyoluileçalınankörüklü,eldetaşınabilir birçalgı. *Kumaşlardamakineileyapılmışkırma. akordeoncu *Akordeonçalankimse. akordiyon *Bkz.akordeon. akordiyoncu *Bkz.akordeoncu. akordubozuk *Birbirinitutmayan,uyumsuz,akortsuz. akort *Birçalgıyıdoğrusesvermesiiçinayarlama. *Armoniyisağlayanseslerinbirleşmesi. akortetmek *çalgılarınsesleriniayarlamak,düzenlemek. akortyapmak *çalgılarıntellerini,sesverenaraçlarınıayarlamak. akortçu *Piyanoveorggibimüzikaletleriniayarlamayımeslekedinmişkimse. akortlama *Akortlamakişi. akortlanma *Akortlanmakişi. akortlanmak *Akortlanmakişiyapılmak. akortlatma *Akortlatmakişi.
|
akortlatmak *Akortlamakişiniyaptırmak. akortlu *Akorduolan,akortedilmiş. akortsuz *Akorduolmayan,akortedilmemiş. *Birbirinitutmayan,uyumsuz. akortsuzlaştırmak *Radyodabirayarfrekansındasapmameydanagetirmek. akortsuzluk *Sesdüzensizliğiveyaayarsızlığı. *Radyodagerçekayarfrekansıiledoğrudeğeriarasındakisapma. akraba *Kanveyaevlilikyoluylabirbirinebağlıolankimseler,hısım. *Oluşmayönündenaynıkaynağadayananşeyler. *Biri,diğerininsonucuolanşeyler. akrabaçıkmak *öncedentanışmadanveyabilmedenkonuşarakakrabaolduklarınıanlamak. akrabadiller *Aynıanadildengelendiller. akrabaolmak *evlilikyoluylayakınlıkkurmak. akrabalık *Akrabaolmadurumu. akran *Yaşçadenk,yaşıt,boydaş,öğür. akranlık *Akranolmadurumu,yaşıtlık. akreditif *Belirlibirniceliktekiparaiçin,birbankanınyükümlülüğüaltında,üçüncübirkişiyararınabirbaşka bankadaveyaaracısındaaçtırılankredi. *Kredimektubu. Akrep *ZodyaküzerindeTeraziileYayburçlarıarasındayeralanburç.Zodyak. akrep *Akreplerden,sıcakvenemliyerlerdeyaşayan,kıvrıkvekalkıkkuyruğundazehirlibiriğnesiolanböcek (Scorpio). *Saatinikiibresindenküçüğü. akrepgibi *herfırsattasözleriylebaşkalarınıincitmeveyaonlarakötülüketmedurumundaolan. akrepler *Örümceğimsilerin,örneğiakrepolantakımı. akrobasi *Cambazlık,akrobatlık. akrobat *Cambaz. akrobatlık *Cambazlık. akromatik *Beyazışığıçözümlemedengeçiren,renksemez. *Hücredeboyayıkabuletmeyen(bölüm). akromatikiğiplik *Mitozunilkevresisonundabütünhücrelerdebelirenvehücreboyalarıylapekboyanamayaniğbiçimindeki oluşum. akromatin *Hücreçekirdeğiiçindekiinceiplikçiklerdenyapılmış,kromatinileboyanmamışolankromozomları oluşturanbölüm. akromatopsi *Bkz.renkkörlüğü. akromegali *Genelgelişmebittiktensonrael,çene,burungibivücudunsivrikısımlarındakikemiklerinkalınlaşması, büyümesiveyauzaması. akropol *EskiYunanşehirlerinde,enönemliyapılarınvetapınaklarınbulunduğuiçkale. akrostiş *Herdizeninilkharfiyukarıdanaşağıyadoğruokununcaortayabirsözçıkacakbiçimdedüzenlenmiş manzume,muvaşşah,tevşih. aks *Dingil. aksak *Aksayan,hafifçetopallayan. *İyigitmeyen,iyiişlemeyen. *Türkmüziğindeoldukçakıvrakbirusul. *EskiYunanveLâtinşiirölçüsünde,sondanbiröncekihecesikısaolacakyerdeuzunolandize. aksakeşekleyüksekdağaçıkılmaz *eksikaraçlarlasağlıklıişyapılmaz. aksakal *Köyünveyamahalleninihtiyarheyetindeolankimse. *Ermiş,evliya. aksaklık *Aksakolmadurumu. aksam *Kısımlar. aksama *Aksamakişi. aksamak *Hafiftopallamak. *(biriş)Gereğigibiyürümemek,gerikalmak. aksan *Birülkenininsanlarınaveyabirçevreyeözgüsöyleyişözelliği. *Vurgu,kelimevurgusu,grupvurgusu. aksanıbozuk *Birdildekikelimeleridoğrusöyleyemeyen. aksata *"almaveverme"Alışveriş. aksatış *Aksatmakişiveyabiçimi. aksatma *Aksatmakişi. aksatmak *Aksamasınayolaçmak,birişigereğigibiyürütmemek. aksayış *Aksamakişiveyabiçimi. akse *Hastalıknöbeti,kriz. aksedir *Kaplamasımobilyacılıktakullanılan,açıkkahverengiözodunluolanbirağaç(Thuyaoccidentalist). akselerograf *İvmeyazar. akselerometre *İvmeölçer. akseptans *Yabancıülkelerdeokuyacaköğrencileriçingönderilenkabulbelgesi. *Poliçelerinüzerine"kabulümdür"biçimindeyazılarakaltıimzalananaçıklama. aksesuar *Biraletin,birmakineninişlevinekatılmayan,ancakkendineözgüayrıbiryararıbulunanalet,araçveya nesne. *Konunungerektirdiğiölçüdekullanılan,birsahneiçindeyeralanveyaoyuncunundekorgereğikullandığı çeşitlieşya. *Kadıngiyimindegiysiyibütünleyenayakkabı,çanta,kemer, şapka,eldiven,mücevhergibi eşya. aksesuarcı *Aksesuarıhazırlayankimse. *Aksesuarkullanmasınıseven. aksetme *Aksetmekişi. aksetmek *(ses)Biryereçarpıpgeridönmek,yankılanmak,yankıvermek. *(ışık)Biryerevurmak. *(birışıkveyabirşekil)Düzveparlakbiryüzeyeçarpıporadaaynengörünmek,yansılanmak. *Ulaşmak,yayılmak,duyulmak. *Evirmek,tersineçevirmek. aksettirme *Aksettirmeişi. aksettirmek *(sesi)Yankılamak. *(ışığı)Yansıtmak. *Haberi,durumu,ulaştırmak,yaymak,duyurmak. aksırık *Herhangibirsebepleburunzarınıngıcıklanmasısonucusolunumkaslarınınbirdenbirekasılmasıylaağızve burundanhızlı,gürültülüsolukboşalmasıolayı,aksırma,hapşırma,hapşırık. aksırıklı *Aksırığatutulmuş,aksırığıolan,sıksıkaksıran,hapşırıklı. aksırıklıtıksırıklı *Yaşlı,hastalıklı. aksırış *Aksırma,aksırmabiçimi. aksırma *Aksırmakişi. aksırmak *Burunzarlarınıngıcıklanmasıilesolunumkaslarınınbirdenbirekasılmasıüzerine,ağızveburundanhızlı, gürültülüsolukboşaltmak,hapşırmak. aksırtma *Aksırtmakişi. aksırtmak *Birininaksırmasınasebepolmak,hapşırtmak. aksi *Ters,zıt,karşıt,olumsuz,menfi. *Uygunolmayan. *İnatçı,hırçın,huysuz. aksiaksi *Olumsuzbirbiçimde,tersvekızgınolarak. aksigibi *istenmediğihâlde,aksilikolarak. aksihâlde *yoksa,öyleolmazsa. aksişeytan *işleryolundagitmediğizaman"nekadarilgisiz,münasebetsiz"anlamındakullanılır. aksitakdirde *yoksa,aksihâlde. aksitesadüf *"şanssızlığabak"anlamındakullanılır. aksilenme *Aksilenmekişi. aksilenmek *Aksileşmek,huysuzlanmak. aksileşme * Aksileşmekişi. aksileşmek *Huysuzlanmak,huysuzluketmek,tersdavranmak,inatçılıketmek. aksiliğitutmak *güçlükçıkarmak,inadındadirenmek. aksiliğiüstünde *olumsuzdavranışlı. aksilik *Terslik,inatçılık,huysuzluk. *Birişinyolundagitmemesidurumu,uygunsuzluk,elverişsizlik. aksilikçıkmak *engelortayaçıkmak. aksiliketmek *güçlükçıkarmak,uyuşmayayanaşmamak,huysuzluketmek,inatçılıketmek,tersdavranmak. aksine *Tersine. aksiseda *Yankı. aksiyom *Kendiliğindenapaçıkolanveböyleolduğuiçinötekiönermelerinöndayanağıolantemelönerme,belit, mütearife. aksiyon *Birkuvvetin,maddîbiretkenin,birdüşünceninortayaçıkması. *İnsanetkinliğininveyairadesininaçığaçıkması. *Hareket,iş. *Biroyuncununsahneüzerindekihareketi,buharekettenortayaçıkangelişim. *Oyununtemasınıgeliştirenbaşlıcaolay,hikâye,gelişim. *Sermayeninbelirlibirbölümü. *Hissesenedi,paysenedi. aksoğan *Adasoğanı. akson *Siniruyarmalarınısinirhücresindenileriyeuzatmayayarayan,sinirhücrelerininuzantılarındanenbelirlive uzunolanı. aksona *Vurgunhastalığınakarşıuygulananemniyetdurakları. aksöğüt *Söğütgillerden,kabuklarıeczacılıktakullanılanbirsöğüttürü(Salixalba). aksu *Gözdekibillûrcisminsaydamlığınıyitirerekağarmasındanilerigelenkörlük,akbasma,perde,katarakt. aksungur *Akdoğan. aksülâmel *Tepki,reaksiyon. akşam *Gündüzünsonvegeceninilksaatleri. *Gece. *Akşamvaktikılınannamaz. akşamahırasabahçayıra *hayattayiyipiçipyatmaktanbaşkakaygısıolmayanlariçinsöylenir. akşamakşam *Akşamınolduğuşudarzamanda. akşamazadı *Dersçıkışı,derspaydosu. akşamezanı *Günündördüncünamazvaktinibildirenezan;güneşinbattığısıralar. akşamgazetesi *Baskısıöğledensonra,özellikleakşamadoğruyapılangazete. akşamgüneşi *Etkisiazalmışgünışığı. *Yaşlılıkdönemi. akşamkaranlığı *Alacakaranlık. akşamnamazı *İkindiileyatsınamazıarasındakılınannamaz. akşampazarı *Pazarlarda,işportalardaakşamadoğrutezgâhtakalmışmallarınucuzfiyatlasatılışı. akşampiyasası *Akşamüzerleribellibiryerdeyapılangezinti. akşamsaati *Akşamvakti,akşamleyin. akşamsimidi *İkindiüzeriçıkarılansıcak,susamlısimit. akşamyeli *Akşamlarıesenserinrüzgâr. AkşamYıldızı *Venüs,Çulpan. akşamadoğru *Gündüzünakşamayakınbirzamanında. akşamakadar *bütüngün,aravermeden. akşamakalmak *(iş)gecikmek,bitmemek. akşamasabaha *Neredeyse,pekyakında,kısabirzamaniçinde. akşamcı *Akşamlarıiçkiiçmealışkanlığındaolankimse. *Çalışmasıakşamarastlayan. *Çalışmalarınıdahayoğunolarakakşamsaatlerindeyapan. akşamcılık *Akşamcıolmadurumu. akşamcılıketmek *akşamcılariçkiiçmekamacıylabirarayagelmek. akşamdan *akşamolmaküzereiken,akşamadoğru. akşamdanakşama *Herakşamüstüste. akşamdankalmış(veyakalma) *gecekisarhoşluğunmahmurluğunutaşıyan. akşamdankavur,sabahasavur *kazandığınıgünügününeharcayantutumsuzkimselerindurumunuanlatmakiçinkullanılır. akşamdansonramerhaba(veyasabahlarhayrolsun) *işiştengeçtikten,olanolduktansonragösterilenilgiiçinsöylenir. akşamıbulmak(veyaakşamıetmek) *akşamlamak,günübitirmek. akşamınişinisabaha(veyayarına)bırakma *bugünyapılmasıgerekenbirişiertesigünebırakmaksakıncalıdır. akşamki *Akşamolan,akşamyapılan. akşamlama *Akşamlamakdurumu,işi. akşamlamak *Bütüngünübiryerdeveyabiriştegeçirerekakşamaerişmek,akşamıbulmak. *Akşamıbiryerdegeçirmek. *(ay)Dolunaydurumundansonrageçdoğmak. akşamlar(veyaakşamşerifler)hayrolsun! *akşamvaktikullanılanesenlemesözü,iyiakşamlar!. akşamları *Akşamvakti. *Herakşam. akşamlatma
|
*Akşamlatmakişi. akşamlatmak *Akşamıyaptırmak,akşamıbuldurmakveyaettirmek. akşamleyin *Akşamsaatlerinde,akşamolduğunda,akşamvakti. akşamlısabahlı *Herakşamvehersabah. akşamlık *Akşamaözgüolan,akşamiçin. akşamlıksabahlık *Neredeise,kaçınılmazsonuçpekyakın. akşamsefası *Gecesefası. akşamüstü *Güneşinbattığısıralarda,akşamadoğru,akşamyaklaşırken. akşamüzeri *Bkz.akşamüstü. akşın *Kıllarındavegözlerinde,bazendederisindedoğuştanboyamaddesibulunmadığıiçinheryanıakolan (hayvanveyainsan)çapar,albino. akşınlık *Akşınolmadurumu. aktar *Baharat,evilâçları,gereçlerisatankimseveyadükkân. *Anadolu'daiğne,iplik,baharat,zarf,kâğıt,tütünvb.satankimseveyadükkân. aktarıcı *Damkiremitleriniaktarıpkırıklarıyenileyenkimse. *Voleyboldaöbüroyuncularınvurmasıiçintopu,ağınüzerineyükseltenoyuncu. *Görüntüyübirbölgedenbaşkabirbölgeyeiletenaraç. aktarılma *Aktarılmakişi. aktarılmak *Aktarmakişinekonuolmak. aktarım *Aktarmaişi,nakil. aktarış *Aktarmakişiveyabiçimi. aktariye *Aktarınsattığışeyler. aktarlık *Aktarınyaptığıiş. aktarma *Aktarmakişi. *Birtaşıttanbaşkabirtaşıtageçme. *Sürülmemiştarlayıilkveyaikincikezsürme. *Alıntı,iktibas. *Biroyuncununtopukenditakımındanbirbaşkaoyuncuyagöndermesi. *Arılarıbirkovandanötekinegeçirme. *Birhesaptanbaşkabirhesabaparahavaleetme,virman. aktarmaetmek *aktarmak. aktarmayapmak *birtaşıttanötekinegeçmek. *bütçedebirbölümdenbaşkabirbölümeödenekgeçirmek. aktarmacı *Aktarmaişiniyapankimse. aktarmacılık *Aktarmaişi,aktarmaişiyleuğraşma. aktarmak *Biryerden,birkaptanbaşkabiryereveyakabageçirmek. *Birşeyinyolunu,yönünüdeğiştirmek. *Birkitaptanveyabiryazıdanbirbölümüalmak,iktibasetmek. *Birdildenbaşkabirdileçevirmek,tercümeetmek. *Çatıkiremitlerinigözdengeçirerekkırıkvebozukolanlarınınyerlerinesağlamlarınıkoymak. *Sürülmemiştarlayıilkveikincikezsürmek. *İletmek;bildirmek. *Birtekniğegörebiçimlendirmek,uyarlamak. *Birkitabı,dahaçokKur'an'ıbaşındansonunakadarokumak. aktarmalı *(taşıtlariçin)Bellibirsüresonrainilipbaşkabirtaşıtabinilmesinigerektiren. aktarmasız *(taşıtlariçin)Bellibirsüresonrainilipbaşkabirtaşıtabinilmesinigerektirmeyen. aktartma *Aktartmakişiyaptırmak. aktartmak *Aktarmakişiyaptırtmak. aktavşan *Bircinsiriçölsıçanı(Jaculus). aktif *Etkin,canlı,hareketli,çalışkan. *Etkili,etken. *Birticarethanenin,ortaklığınparailedeğerlendirilebilenmalvehaklarınıntümü. *Etken. aktiffiil *Etkenfiil. aktifmetot *Öğrencilerin,kişiselçalışmalarınıveişyapmayeteneklerinigeliştirmeyisağlayanbilimselyöntem. aktifroloynamak *etkiliolmak. aktiftaşıma *Birmaddeninhücrezarındanenerjiharcanarakhücreiçineveyadışınataşınması. aktifleşme *Aktifdurumagelme. aktifleşmek *Canlıhareketli,etkiliolmak,aktifdurumagelmek. aktifleştirme *Aktifleştirmekişi. aktifleştirmek *Aktifleşmesinisağlamak,aktifdurumagetirmek. aktiflik *Etkinlik. aktinit *Aktinyum,toryum,protaktinyum,tulyum,plûtonyum,amerikyum,küryumveberkelyumradyoaktif elementlerininortakadı. aktinoloji *Güneşışınlarınınheminsanhemdebütüncanlılarüzerindeetkisiniinceleyenbilimdalı. aktinyum *Atomnumarası89,atomağırlığı227olan,radyoaktifbirelement.KısaltmasıAc. aktinyumlu *Özündeaktinyumbulunduran. aktivite *Etkinlik. aktivizm *Etkincilik. aktör *Erkekoyuncu. *Olduğundanbaşkatürlügörünenkimse. aktöre *Ahlâk. aktörlük *Aktörüngörevi,aktörünyaptığıiş. *Olduğundanbaşkatürlügörünme,kendinibaşkatürlügösterme. aktris *Kadınoyuncu. aktüalite *Güncellik. *Gününolayıveyakonusu. aktüalitesinikaybetmek *güncelliğiniyitirmek. aktüalizm *Geçmişjeolojikolaylarınbugünkülerebakarakaçıklanabileceğiniilerisürenöğreti,edimselcilik. *Kuvvedenfiilegeçmişolanhâl(Aristofelsefesi). aktüel *Güncel,şimdiki. *Edimsel. akur *Azgın,kızgın(hayvan). akustik *Fizikbilimininkonususesolankolu,yankıbilimi. *Kapalıbiryerdeseslerindağılımbiçimi,sesdağılımı,yankılanım. akut *İlerlemiş,şiddetli,acil(hastalık). akuzatif *Yüklemedurumu. akü *Akümülâtörünkısaltılmışadı. akümülâtör *Elektrikenerjisinikimyasalenerjiolarakdepoeden,istenildiğindebunuelektrikenerjisiolarakverencihaz, akımtoplar. aküpunktür *VücudunbelirlinoktalarınagenelliklealtıniğnebatırarakyapılanÇin'deyayılmışolantedavi. akva *Kuvvetli,sağlam. *Birtürsırmalıveköstekli bıçak. akvam *Kavimler. akvarel *Suluboyaresim. akvaryum *Tatlıveyatuzlusuhayvanlarının,subitkilerininyapaybirortamdabeslendiğicamsukabı. akvaryumcu *Akvaryumişiyleuğraşankimse. akvaryumculuk *Akvaryumcununmesleği. *Süsbalığıbeslemeciliği. akyabalığı *Uskumrugillerden,ufakpullu,10-15bazende50-60kggelenbirbalık,akbalık(Lichiaamia). akyuvar *Kanvelenfgibivücutsıvılarındabulunançekirdekli,yuvarlakhücre,lökosit. akzambak *Zambakgillerden,süsbitkisiolarakyetiştirilen,çiçeğidişveyüzşişlerinintedavisindekullanılanbirbitki (Liliumcandidum). Al *Alüminyum'unkısaltması. al *Aldatma,düzen,tuzak,hile. al *Kanınrengi,kızıl,kırmızı. *Burenkteolan. *(atdonuiçin)Dorununaçığı,kızılaçalan. *Yüzesürülenpembedüzgün,allık. al(veyaalın) *işte. al(veyakanlı)gömlekgizlenemez *gizlitutulmasıeldeolmayanşeyleriçinsöylenir. -al-/ -el- *İsimdenfiiltüretenek. -al/ -el *İsimdensıfattüretenek:gen-el,gövel(<gök-el),güz-el(<gözel),doğ-al,öz-elvb. albasmak *loğusaalbastıhastalığınatutulmak. albayrak(veyasancak) *Türkbayrağı. albendendeokadar *bendeaynıdurumdayımveyabendeaynıdüşüncedeyim. albirini,vurötekine(veyabirine) *hiçbiriişeyaramaz,hepsibirayarda. alelmayataşatançokolur *değerlikimseleresataşançokolur. algiymedimkialınayım *"buişlehiçbirilgimolmadığıiçinsöylenensözlerikendiüzerimealmadım"anlamındakullanılır. algülümvergülüm *ikisevgilininbirbirinesevgigösterisindebulunmaları. *birkimseyeyapılanhizmetinhemenkarşılığınıbeklemedurumu. alkan *Doymuşalifatikhidrokarbonlarıngeneladı,parajin. alkanlaraboyanmak *yaralanmak,vurularakölmek;şehitolmak. alkarısı *Loğusalaramusallatolarakonlarıboğduğusanılangörüntü. alkirazüstünekaryağmış *düşünülmeyen,beklenilmeyenşeylerindeolabileceğinianlatır. alsanabirdaha *yenibiraksilikoluncabezginlikbildirmekiçin"işte"anlamındasöylenir. altakkeverkülâh *uzunbirçekişmedensonra,çekişeçekişe. *aralarındakisenlibenliilişkiyisürdürerek. ala *Karışıkrenkli,çokrenkli,alaca. *Açıkkestanerengindeolan,elâ(göz). *Kekliğinboynundakisiyahhalka. *Alabalığınkısaltılmışadı. âlâ *İyi,pekiyi. -ala-/-ele- *Fiildensıklık(tekerrür)çatısıtüretenek:çalk-ala-,şaş-ala-,silk-ele-,it-ele-,kak-ala-,kov-ala-vb. alaala *Topluolarakyapılanişlerdebağrışaraksöylenenalaalahey!ünlemindegeçer. alaalayakalkmak *bağrışarakgürültüetmeyekalkmak. alagün *Yazıngüneşbulutarkasındakaldığındaoluşangölgelidurum. alasulu *Yeniolgunlaşmayabaşlamış(meyve). *İyipişmemiş,suluca(yemek). alatav *Aztavlı,yarıyaşyarıkuruolan(toprak). alatavlı *Bitkininçimlenmesiiçinyeterlitavıbulmamış(toprak). *İyicepişmemiş(yemek). AlaYuntlu *OğuzTürklerinin24boyundanbiri. alabacak *Ayağısekili(at). *Arabozucu,dönek,uğursuz(kimse). alabalık *Alabalıkgillerden,soğukvedurusulardayaşayan,etituruncuvelezzetli,250grdan2kgakadargelenbir tatlısubalığı(Truttafaris). alabalıkgiller *Omurgalıhayvanlardan,kemiklibalıklarınbirfamilyası. alabanda *Denizteknelerininiçyanları,bordakarşıtı. alabandaateş *Gemininbiryanındabulunantoplarlabirdenateşedilmesikomutu. alabandaetmek *dümenisağaveyasola,sonunakadarçevirmek. alabandaiskele *Dümenisolyanadoğrusonunakadarçevirmekomutu. alabandasancak *Dümenisağyanadoğru,sonunakadarçevirmekomutu. alabandavermek *azarlamak,paylamak,haşlamak. alabandayıyemek *adamakıllıazarlanmak. alabaş *Turpgillerden,şalgamabenzeyenbirbitki. alabildiğine *Sınırsız,uçsuzbucaksız. *Aşırıderecede,gereğindençok. *Olancahızıile. alabora *Geminindevrilecekkadaryanyatması. *Birsereninyataydurumdandüşeydurumagetirilmesi. *Selâmlamakiçinfilikaküreklerininyukarıyakaldırılması. *Balığıtoplamakiçindalyanağınınyukarıyaalınması. alaboraolmak *tekne,sandalvb.denizaraçlarıdevriliptersdönmek. *işleraltüstolmak. alabros *Fırçagibidikkesilmiş(erkeksaçı). alaca *Birkaçrenginkarışımındanoluşanrenk. *İkiveyadahaçokrenkli. *Birkaçrenkliipliktenyapılmışdokuma. *Ağaçtailkolgunlaşanmeyve. *Keklik,bıldırcıngibikuşlarıavlamakiçinkullanılanikirenklibez. *Meyvelere,dahaçoküzümedüşenben. *Kötühuy. alacaaş *Aşure. alacabulaca *Çokkarışıkrenkli. alacadüşmek *(meyve)olgunlaşmayabaşlamak. alacakaranlık *Güneşdoğmadanönceveyabattıktanhemensonrakiaydınlık,yarıkaranlık. alacabalıkçıl
|
*Balıkçılgillerfamilyasından,uzunluğu50cm,külrengi,aklakarakarışık,sazlıklardayaşayanbirkuştürü (Ardeolaralloides). alacağıolmak *birindenalınacakparasıolmak. *vakitdarlığındanbiröneriyikibarcageriçevirmek. alacağıolsun! *"gününbirindeondanöcümüalırım"anlamındagözkorkutmasözü. alacağımolsundaalakargadaolsun *alacaklıolmakiyibirşeydir. alacağınaşahin,vereceğinekarga(veyakuzgun) *alırkenkolaylıkgösteren,verirkendegüçlükçıkarankimse. alacağınatutmak *birşeyivereceğeveyaborcakarşılıksaymak. alacak *Birhesapgereğincedahaalınmamışolanpara,malveyabaşkaşey,matlûp. *Paraverilerekalınacakşey. alacakverecek *alışverişilişkisi. alacakarga *Saksağan. alacaklı *Birindenalacağıolan,borçlukarşıtı. *Birindenalacağıolankimse. alacaklıçıkmak *alacağıvereceğindençokolmak. alacaklıolmak *birindenalacağıbirşeybulunmak. alacalama *Alacalamakişi. alacalamak *Renkrenk,benekbenekboyamak. alacalandırma *Alacalandırmakişi. alacalandırmak *Alacadurumagetirmek. alacalanma *Alacalanmakişi. alacalanmak *Alacabirdurumagelmek. *Eriyenkarlararasındanyeryertoprakgörünmek. *Herhangibirheyecandolayısıylabenzikızarıpbozarmak,renktenrengegirmek. alacalı *Alaca,rengârenk. alacalıbulacalı *Çokkarışıkveçiğrenkli,alacabulaca. alacalık *Alacalıolmadurumu. *Renkliverenksizkıllarınbütünvücuttadüzenlişekildedağılmayarakbüyükveküçükparçalarhâlinde birleşmesiylemeydanagelenbiratdonu. alacamenekşe *Hercaîmenekşe. alacasansar *Beneklisansartürü. alaçam *Rengikızılayakınbirçamtürü(Piceaexcelsa). alaçık *Üzeridalvehasırlaörtülmüşkulübe,çardak. *Keçedenyapılançadır. alafranga *Frenklerintöre,âdetvehayatınauygun,Frenklerleilgili,alaturkakarşıtı. *Avrupauygarlığınıbenimsemiş,Avrupaeğitimiyleyetişmiş(kimse). *Alafrangasaat. alafrangamüzik *Batıtarzındaveölçülerindeyapılmışmüzik. alafrangasaat *Günü24saatsayarak,gününbaşlayışınıgeceyarısı01olarakkabuledensaatsistemi. alafrangatuvalet *Batıtarzındakapaklı,üzerineoturulabilenklozetlituvalet. alafrangacı *Alafrangahayatıbenimsemişolan. alafrangacılık *Alafrangacıolmadurumu. alafrangalaşma *Alafrangausulleribenimseme,alafrangaolma. alafrangalaşmak *Alafrangaolmak,alafrangadavranmak. alafrangalaştırma *Alafrangalaştırmakişi. alafrangalaştırmak *Alafrangalaşmasınasebepolmak. alafrangalık *Alafrangaolmadurumu. alâgarson *Kısakesilmişsaç. *Oğlansaçıbiçimindekesilmiş(kadınsaçı). alageyik *Geyikgillerden,postubenekli,erkeklerininboynuzlarıucadoğrukürekbiçimindegenişleyen,Güney AvrupaveKuzeyAfrika'dayaşayanbircinsgeyik,sığın(Damadama). alâimisema *Gökkuşağı. -alak/ -elek *Fiildensıfattüretenek:yat-alak,as-alak,çök-elekvb. alâka *İlgi. *Gönülbağı. alâkaçekmek(toplamakveyauyandırmak) *ilgiçekmek. alâkaduymak *ilgiduymak. alâkabahş *İlgilendirici,ilgiçeken,ilginç. alâkadar *İlgili,ilgilibulunulan. alâkadar etmek *ilgilendirmek. alâkadarolmak *ilgilenmek. alâkalandırma *Alâkalandırmakişi. alâkalandırmak *İlgilendirmek. alâkalanma *Alâkalanmakişi. alâkalanmak *İlgilenmek. *Gönülbağlamak,yakınlıkduymak. *Birşeyçekicigelmek;zevkalmak. alâkalı *İlgili. alakarga *Kargagillerden,irigövdeli,ötücü,tüylerialacalıbirkuştürü,kestanekargası(Garrulusglandarius). *Saksağan. alâkart *Yemeklistesindenseçilen,fiyatlarıayrıayrıhesaplanan(yemek),tabldotkarşıtı. *Yemeklistesindenyemekseçerek. alâkasız *İlgisiz,ilgisiolmayan. alâkasızlık *İlgisizlik. alâkayı(veyaalâkasını)kesmek *ilgiyi,ilgisinikesmek,ilişkisikalmamak,ayrılmak. alâkok *Rafadan. alalama *Alalamakişi,kamuflâj. alalamak *Beneklerle,çizgilerleveyarenklerlebezeyerekbirşeyibulunduğuçevreyeuydurmak,maskelemek,kamufle etmek. alamana *Balıkavlamaktaveyayüktaşımaktakullanılanbüyükkayık. alamanaağı *Kıyılardanuzaksulardaavlanmakiçinikialamanakayığıtarafındankullanılan,uzunluğu200ile250, genişliği7ile25kulaçolanbüyükağ. alâmet *Belirti,işaret,iz,nişan. *Büyüklük,irilikbakımındanşaşılacakdurumdaolanşey. alâmetifarika *Bazıticareteşyasıüzerinekonulan,oeşyayıüretenveyasatanıtanıtanresim,harfgibiözelişaret,marka. *Ayırıcınitelik,ayırıcıözellik. alâmetifarikalı *Alâmetifarikasıolan. alâminüt *Çarçabuk,anında,hemen,şipşak. alâminütyemek *Kolaycahazırlanıptüketilebilenyemek. alan *Düz,açıkvegenişyer,meydan,saha. *Ormaniçindedüzveağaçsızyer,düzlük,kayran. *Birkonuveyaçalışmaçevresi. *Yüzölçümü. *İçindebirtakımkuvvetçizgilerininyayılmışbulunduğuvarsayılanuzayparçası. *EskiRoma'daaçıkhavagösterisiyapılangenişyer. *Biralıcımerceğininnetbirgörüntüsağlayabildiğiderinlikvegenişliğinbütünü. *Yarışmaların,karşılaşmalarınveoyunlarınyapıldığıyer,saha. alanhızı *Hareketedenbircismi,duranbirnoktayabirleştirendoğruparçasınınbirimzamandataradığıalan. alankorkusu *Bazıkişilerinalan,park,sokakgibiyerlerdeduyduklarıürkeklikhastalığı,agorafobi. alantalan *Karmakarışık,allakbullak,darmadağınık. alantalanetmek *allakbullaketmek,dağıtmak,altüstetmek,yağmaetmek. alantalanolmak *herbiribiryanadağılmak. alantopu *Tenis. alarga *Açıktangeç,yaklaşma. *Açıkdeniz,engin. *Uzaktan,açıktan. alargadurmak *uzakdurmak,karışmakistememek,ilgisizdavranmak. alargaetmek *açıkdenizeçıkmak,engineaçılmak. *geriçekilmek,uzaklaşmak. alargadadurmak *uzaktadurmak. alargadanseyretmek *Uzaktanbakmak. alârm *Birtehlikeolduğundabunuherkesinhaberalmasıiçinverilenişaret. alârmageçmek *belirentehlikeyekarşıdirenebilecek,dayanabilecekdurumagelmek. alaşağıetmek *birini,yetkilerinielindenalıpyerindenuzaklaştırmak,atmak,kovmak. *kapıpyerevurmak. alaşağıvuryukarı *çekişeçekişe(pazarlık). alaşım *İkiveyadahaçokmetalden,bazıdurumlardametallerle,C,P,Tegibielementlerdenoluşanmetal görünümündekatıveyasıvıkarışım. alaşımlama *Alaşımlamakişi. alaşımlamak *Çözenmetale,alaşımelementlerinieriterekkatmak. alaten *Cüzamlı,abraş. alaturka *EskiTürkgelenek,görenek,törevehayatınauygun,alafrangakarşıtı. *Butörevehayatıbenimsemiş(kimse). *Alaturkasaat. *Düzensiz,yöntemsiz. alaturkamüzik *Türkmüziği. alaturkasaat *Güneşinbatışında12'yigösterecekbiçimdeayarlanmışsaat,ezanîsaat. alaturkatuvalet *Tuvaletihtiyacınıgidermekamacıylaçömelmeusulünegöreyapılantuvalet. alaturkacı *Alaturkabilen,alaturkaeserverenkimse. *Türkmüziğindenyanaolan. *Butürmüziğiseslendirenveyaçalan,söyleyen. alaturkacılık *Alaturkacıolmadurumu. alaturkalaşma *Alaturkalaşmakdurumu. alaturkalaşmak *Alaturkaolmak. alaturkalaştırma *Alaturkalaştırmakişi. alaturkalaştırmak *Alaturkalaşmasınısağlamak. alaturkalık *Alaturkaolmadurumu. alavandalı *Bkz.andavallı. alavere *Birşeyineldenelegeçmesi. *Birşeyieldenelevererekaktarma. *Vapurlardabubiçimdetaşımaişiiçinbordalardakurulanbasamaklıiskele. *Kargaşalık. alaveredalavereyapmak(veyaçevirmek) *hileli,düzenlibirişyapmak,yalanladolanlaişgörmek. alaveretulumbası *Emmebasmatulumbası. alavereci *Piyasadafiyatıdüşünceyükselirumuduylamalalanvefiyatyükselincemalısatantoptancı,vurguncu, spekülâtör. alay *Herhangibirtörendeveyagösterideyeralantopluluk. *Çokkalabalık. *Bütünü,hepsi. *Genelolaraküçtabur(süvarilerdedörtveyabeşbölük)vebunlarabağlıbirliklerdenoluşanasker topluluğu. *Çokmiktarda,fazlasayıda. alay *Sestonu,söz,davranışgibiyollarlabiriyle,birşeyleeğlenme;onuküçümseme. alayalay *Kalabalıkolarak,pekçok. alaybeyi *Albayrütbesindejandarmaalaykomutanı. alayetmek *birkimsenin,birşeyin,birdurumun,gülünç,kusurlu,eksikvb.yönleriniküçümseyerekeğlencekonusu yapmak. alaygeçmek *alayetmek. alaygibigelmek *inanılacakgibiolmamak. alaymalay *hepbirden,birlikte. alayaalmak *alayetmek,eğlenmek. alayabozmak *alayniteliğivermek. alayaçıkmak *askerîbirokuldabaşarıgösteremeyerekkıtayagönderilmek. alaybozan *Birçeşitfitillitüfek. alaycı *Alayetmehuyuolan,müstehzi. *Alayeden,küçümseyen,küçümseyerekeğlenen. alaycılık *Alayetmeyihuyedinmişolmadurumu. alayındaolmak *işiönemvermeyerekyapmak,işişakakonusuyapmak. âlâyıvâlâile *bütüngösterişiile. alâyiş *Gösteriş,gözkamaştırma. alâyişli *Gösterişli. alaylı *Erliktenyetişmişsubay. *Gerekliokuleğitiminigörmedenkendiniyetiştirmişolan(kimse),mekteplikarşıtı. *Gösterişli,görkemli,debdebeli. alaylı *Alayedici,küçümseyici,müstehzi. alaysı
|
*Alayabenzer,ciddîolmayan. alaz *Alev,yalaz. alazalaz *Alevalev. alaza *Dökülentohumlarlaertesiyılkendiliğindençıkantahıl,soğanvb. alazlama *Alazlamakişi. *Vücuttakızıllıkveyakızıllekelerbelirmesidurumu. alazlamak *Birşeyinyüzünüalevdengeçirmek,alevetutmak. *Sızlatmak,yakmak,acıvermek. alazlanma *Alazlanmakişi. alazlanmak *Alazlamakişinekonuolmak. *İnsanderisiiçin,üstündekızıllıkveyakızıllekelerbelirmek. albasma *Albastı. albastı *Doğumsırasındatemizliğedikkatedilmemesiyüzündenloğusanıntutulduğuateşlihastalık,loğusa humması,albasma. albatr *Kaymaktaşı,sumermeri. albatros *Fırtınakuşugillerden,1muzunluğunda,AtlantikOkyanusu'ndayaşayaniribirkuştürü(Diomedea exulans). albay *Rütbesiyarbayiletuğgeneralarasındabulunanveasılgörevialaykomutanlığıolanüstsubay,miralay. albaylık *Albayrütbesiveyaalbayıngörevi. albeni *Alım,çekicilik,cazibe. albenivermek *çekiciliğiniartırmak,ilgitoplamak,hoşvegüzelgöstermek. albenili *Alımlı,çekici,cazibeli. albenisiolmak *çekiciliğibulunmak. albinos *Akşın. albüm *Resim,fotoğraf,pulgibişeyleridizipsaklamayayarayanbirtürdefter. *Herhangibirkonuileilgilikısaaçıklamalarverilerekresimlerbasılmışolankitap. *Birsanatçınıneserlerininbirbölümününyeraldığıkaset,uzunçalar,tekerçalar. albümin *Bitkilerin,hayvanlarındokuvesıvılarındabulunan,birleşimikarbon,oksijen,azot,hidrojenvekükürt olan,sudaeriyen,beyazayakınrenkte,yapışkanmadde. albüminişeme *Birçokhastalıklarda,özellikleböbrekhastalıklarındaidrardaalbüminbulunmasıdurumu,aktutma. albüminli *İçindealbüminbulunan. alçacık *Çokalçak. alçacıkdağlarıbenyarattımdemek *çokkurumluolmak,kendiniçokbeğenmek. alçak *Yerdenuzaklığıazolan,yüksekkarşıtı. *Aşağı,yüksekolmayan(yer). *(boyiçin)Kısa. *Bilebileenkötü,enahlâksızcadavranışlardabulunan, aşağılık,soysuz,namert,rezilhain. alçakbasınç *Barometrede760mmaltındabulunan,kötühavayaişaretolanhavadurumu. alçakgerilim *Düşükvoltajlıelektrikhattı. *Değerivegücüazolanelektrikpotansiyeli. alçakgönüllü *(makam,paravb.durumlarda)Aşağıolanlarıkendisiyleeşittutanveyakendideğeriniolduğundanaşağı gösteren(kimse),mütevazı. alçakgönüllülük *Alçakgönüllüolmadurumu. alçakkabartma *Heykelsanatında,yüzeydençıkıntısıazolankabartma. alçakkavuşum *Kavuşumdagezegeningüneşleyerarasındabulunması. alçakses *Hafifses. *Kalınses. alçakyaylak *Devamlıoturmabölgesinde,normaltahılziraatıyapılanalanlarınbitişiğindegenellikledenizseviyesinden 900-1200metreyüksekliktekiyaylak. alçakça *Oldukçaalçak. *Alçak,aşağılıkkimselereyaraşırcasına. alçaklaşma *Bayağılaşmakdurumu. alçaklaşmak *Bayağılaşmak. alçaklaştırma *Alçaklaştırmakdurumu. alçaklaştırmak *Alçaklaşmasınasebepolmak. alçaklık *Alçakolmadurumu. *Alçakçadavranış,şenaat. alçalış *Aşağılaşma,bayağılaşma,mezellet. alçalma *Alçalmakişi,inme. *Toprağınçöküpoturması. *Kabarmaalçalmaolayındasularınindiğidönem,cezir. *Düşkünlük,zül. alçalmak *Alçakdurumagelmek,yüksektenaşağıdoğruinmek. *(insaniçin)Değeriazalmak. alçaltı *Küçükdüşürme,horgörme,zillet. alçaltıcı *Küçükdüşürücü. alçaltış *Alçaltmakişiveyabiçimi. alçaltma *Alçaltmakişi. alçaltmak *Alçakdurumagetirmek. *Değeriniazaltmak. alçarak *Azalçak. alçı *Alçıtaşınınpişiriliptozdurumunagetirilmesindeneldeedilenmadde. alçıkalıp *Birşeyinüzerinealçıdökülerekalınankalıp. alçıtaşı *Toprakiçindekatmanolarakbulunanvepişiriliptozdurumunagetirilerekalçıyapmayayarayanhidratlı kalsiyumsülfat,jips. alçıcı *Alçıtaşınıçıkarankimse. *Tavanveduvarlarınalçıilekaplanmasındaçalışanişçi. alçılama *Alçılamakişi. alçılamak *Alçıilesıvamak. *Alçıkarıştırmak. alçılanma *Alçılanmakişi. alçılanmak *Alçılamakişinekonuolmak. alçılatma *Alçılatmakişi. alçılatmak *Alçıilekapattırmak,sıvatmak. alçılı *İçindealçıbulunan. *Alçıilesarılmışolan. alçıpan *Tavansüslemelerindekullanılanveçeşitlidesenleriolanalçıdanyapılmışkalıp. alçıyaalmak(veyakoymak) *kırılanbirkemiğigereğigibikaynamasıiçinalçıyabatırılmışsargıilesarmak. aldanç *Çabukvekolayaldatılankimse. aldangıç *Üzeriotveyakumlaörtülmüşçukur,tuzak. aldanış *Aldanmakişiveyabiçimi,kanma. aldanma *Aldanmakişi. aldanmak *Görünüşekapılarakyanlışbiryargıyavarmak,yanılmak. *Birhileye,biryalanakanmak. *Düşkırıklığınauğramak. *Avunmak,oyalanmak. *(bitkileriçin)Havanınbirdenısınmasıylazamansızaçançiçek,soğuksebebiyledonmak. aldatıcı *Aldatmaniteliğiolan,yanıltıcı,kandırıcı. aldatılma *Aldatılmakişi. aldatılmak *Aldatmakişinekonuolmak. aldatış *Aldatmaişiveyabiçimi. aldatma *Aldatmakişi. aldatmaca *Aldatmayadayanandavranış,aldatıcıoyun. aldatmak *Beklenmedikbirdavranışlayanıltmak. *Karşısındakinindikkatsizliğinden,ilgisizliğinden,gereğigibiuyanıkolmayışındanyararlanarakonun zararınakazançsağlamak. *Birineverilensözütutmamak,yalansöylemek. *Birşeyingörünürdekidurumu,oşeyinniteliğibakımındanyanlışbirkanıvermek. *Ayartmak,kötüyolasürüklemek,baştançıkarmak,iğfaletmek. *(karıveyakoca)Eşinesadakatsizliketmek,ihanetetmek. *Oyalamak,avutmak. aldehit *Alkollerioksitlendirmeveyaasitleriindirgemeyoluileeldeedilenuçucubirsıvı. aldı *(halkedebiyatında)söylemeyebaşladı. aldığıabdestürküttüğükurbağayadeğmemek *sağladığıyarar,verdiğizararıkarşılamamak. aldırış *Aldırmakişiveyabiçimi. aldırışetmemek *önemvermemek,aldırmamak,ilgigöstermemek,ilgilenmemek,ilgisizkalmak,umursamamak. aldırışsız *Aldırmaz,umursamayan. aldırma *Aldırmakişi. aldırmak *Almakişiniyaptırmak. *Getirtmek. *Vücuttanherhangibirparçayıveyaorganısağlıksebebiyleoperasyonlaçıkartmak. *Önemvermek,değervermek(bufiil,buanlamıileancakolumsuz,soruveyaşartbiçimlerindekullanılır). *Elindekinibaşkasınakaptırmak. *Sığdırmak. aldırmaz *Birşeyeönemvermeyen;umursamayan,kayıtsız,lâkayt. aldırmazlık *Aldırmazolmadurumu,tasasızlık,kayıtsızlık,lâkaydî. aldırtma *Aldırtmakişi. aldırtmak *Aldırmakişinibaşkasınayaptırmak. alegori *Birgörüntü,biryaşantıveyabirdavranışındahaiyikavranmasınısağlamakiçingözönündecanlandırıp dilegetirme. alegorik *Alegoriileilgili. aleksi *Okumayitimi. alelâcayip *Acayipüstüçokacayip,tuhaf,garip,bambaşka. alelâcele *Çokaceleederek,çarçabuk,ivedilikle. alelâde *Herzamangörülen,olağan. *Bayağı,sıradan. alelâdelik *Alelâdeolmadurumu. alelhesap *Hesabasayarak. alelhusus *Hele,özellikle,ençok. alelıtlak *Genelolarak. alelumum *Genelolarak,genellikle. alelusul *(yöntemgereği,yöntemüzere)Yolyordamgereğince,kuralauygunbirbiçimde. alem *Bayrak. *Minare,kubbe,sancakdireğigibiyüksekşeylerintepesindebulunan,madendenyapılmışayyıldızveyalâle biçimindesüs. âlem *Yeryüzüvegökyüzündekinesnelerinoluşturduğubütün,evren. *Dünya,cihan. *Aynıkonuileilgilikimselerveyabukimselerinuğraşlarınınbütünü. *Hayvanveyabitkilerinbütünü. *Durumveşartlar. *Herkes,başkaları. *Ortam,çevre. *Eğlence. *Kendineözgübirçokniteliğibulunanşeyveyafarklıdavranışiçindebulunankimse. *Duygu,düşünce,düşgücü. alemolmak *sembololmak. âlemyapmak *sazlısözlüeğlenmek. alemci *Camilerinkubbelerine,minarelerinealemyapanveyatakankimse. alemdar *Bayrağıveyasancağıtaşıyan,bayraktar,sancaktar. *Önder. âlemedalmak *çevreileilgisinikesipiçdünyasınakapanmak. *eğlenceye,zevkusefayakapılmak. âlemivarmı? *yakışıkalırmı,uygunolurmu?. âleminağzıtorbadeğilkibüzesin *Bkz.elinağzıtorbadeğilkibüzesin. âlemşümul *Dünyaölçüsünde,evrensel,üniversel. alenen *Açıktanaçığa,herkesingözüönünde,herkesiniçinde,gizlemeden,açıkça. alengirli *Gösterişli,yakışıklı. alenî *Açık,ortada,meydanda,herkesiniçindeyapılan. alenîleşme *Alenîleşmekişiveyadurumu. alenîleşmek *Herkesçebilinirdurumagelmek. aleniyet *Açıkolmadurumu,açıklık. alerji *Bazıcanlılarınbirtakımyiyeceklere,ilâçlara,toz,kokugibinesnelerekarşıhastalıkderecesindegösterdikleri aşırıtepki. *Birkimseyeveyabirşeyekarşıolumsuzyöndeduyulanaşırıduyarlık. alerjik *Alerjiileilgiliolan. *Herhangibirmaddeyeveyakimseyekarşıolumsuzduygularıolan,alerjisibulunan. alessabah *Sabaherkenden. alesta *Hareketehazır,tetikte. alestabeklemek *hazırdurumdabeklemek. alestadurmak *tetiktebeklemek.
|
alestatutmak *hemenkullanılabilecekdurumdabulundurmak. alet *Birelişiniveyamekanikbirişigerçekleştirmekiçinözelolarakyapılmışnesne. *Birsanatıyapmaya,uygulamayayarayanözelaraç,aygıt. *Birmakineyioluşturanveişlemesineyardımedenparçalardanherbiri. *Hoşgörülmeyenbirişeyardımcıveyaaracıolmayıkabuledenkimse,maşa. aletedevat *Buelişiniveyamekanikbirişigerçekleştirmekiçinkullanılanaraçlar. aletetmek *biriştebiriniuygunolmayanbirbiçimdekullanmak. aletolmak *bilerekbirçıkarkarşılığıveyabilmeyerekkötübiriştearacılıketmek,vasıtaolmak. aletli *Aletiolanveyaaletleyapılan. aletlijimnastik *Birtakımaletlerkullanılarakyapılanjimnastik. alev *Yananmaddelerinveyagazlarıntürlübiçimlerdeuzananışıklıdili,yalım,yalaz,alaz. *Ateş,sıcaklık,kıvılcım. *Aşkateşi. *Mızrakuçlarınatakılanküçükbayrak,flâma. alevalev *Alevliolarak. *Vücutısısıherhangibirsebepleartmışvebusebeplekızarmışolarak. alevalmak *tutuşmak,yanmayabaşlamak. *coşmak,heyecanlanmak,heyecanagelmek,telâşlanmak,öfkelenmek. alevbacayı(veyasaçağı)sarmak *ateşbacayısarmak. alevgibiparlamak *canlı,ışılışılolmak. alevkırmızısı *Alevrengi. alevlâmbası *Gazveyabenzinleçalışan,ucundanbiralevpüskürterekyananvekurşunboruişlerindekullanılanbiraraç. alevmakinesi *Düşmanüzerinealevlisıvılarpüskürtentaşınabiliralet. alevsaçağısarmak *birolay,önünegeçilemez,tehlikelibirdurumagelmek,ateşbacayısarmak. Alevî *Alevîliğebağlı(kimse). Alevîlik *HalifeAliyanlısıolmadurumu. alevlendirme *Alevlendirmekişi. alevlendirmek *Alevlenmesinisağlamak,tutuşturmak. *Etkisini,şiddetiniartırmak,çoğaltmak. alevlenme *Alevlenmekişi. alevlenmek *Alevçıkarmayabaşlamak. *Zorlu,öfkeliveyaheyecanlıbirdurumalmak. *Parlamak. alevli *Aleviolan,alevlenmiş. *Şiddetli,hararetli. aleyh *Karşı,karşıt,zıt. aleyhedönmek *karşıdurumalmak,karşıdurumageçmek. aleyhinde(veyaaleyhine)söylemek(veyabulunmak) *çekiştirmek,yermek. aleyhindeolmak *birinekarşıolumsuzduyguvedavranışiçindebulunmak. aleyhinedönmek *destekvermektenvazgeçipkarşıdurumageçmek. aleyhineolmak *biriş,birininzararınaolmak,onuniçiniyiolmamak. aleyhtar *Karşıolan,karşıtçı. aleyhtarlık *Birişe,hareketeveyadüşünceyekarşıolma,karşıtçılık. aleyhteolmak *karşıdurumalmak. aleykümselâm *Arapçaselâmünaleykümselâmlamasözüneverilen"esenlik,selâmetüzerinizeolsun"anlamındakarşılık. alfa *Yunanalfabesininbirinciharfi. alfa *KuzeyAfrika'daveİspanya'dayetişenvekâğıt,ip,halıyapımındakullanılanbirbitki. alfa ışınları *Radyoaktifmaddelerinyaydıklarıüçışındanbiri. alfabe *Birdilinseslerinigösteren,belirlibirsırayagöredizilmişbellisayıdaharflerinbütününeverilenad. *Birdilinharflerinitanıtarakokumaöğrenmeyisağlayankitap. *Birişinbaşlangıcı. alfabedışı *Birmilletinalfabesindebulunmayanharf,Türkalfabesindebulunmayanx,w,qharflerigibi. alfabesırası *Harflerinalfabedekibelirlidüzenegöredizilişi. *Eşitlikilkesinisağlamakiçinuyulandüzen. alfabetik *Alfabesırasınagöredizilmiş. alfabetikkatalog *Eserleriyazarlarınsoyadlarınaveyaadlarınagöresırayasokankatalog. alfabetiksıralama *Bkz.alfabesırası. alfaterapi *Alfaışınlarınıntedavidekullanılmasınaverilenad. alfenit *İçindebakır,çinko,nikelbulunanveçatalbıçaktakımıyapmaktakullanılangümüşlübiralaşım. alg *Suyosunu. algarina *Ağırbirşeyidenizdençıkarmakveyadenizeindirmekişindekullanılanbüyükvinçlidenizteknesi. *Bazıgemilerinbaşveyakıçtarafındaneğikolarakuzatılmışbulunanmakaralı,kısavekalındikme. algı *Kazanç,alacak. *Rüşvet. *Vergi. algı *Haşhaşsütünütoplamaktakullanılankaşık. algı *Birşeyedikkatiyönelterek,oşeyinbilincinevarma,idrak. algıbıçağı *Haşhaşkozasınıçizmeyeyarayanalet. algılama *Algılamakişi,idraketme. algılamak *Birolayıveyabirnesneninvarlığınıduyumyoluileyalınbirbiçimdebilinçalanınaalmak,idraketmek. algılanma *Algılanmakişiveyadurumu. algılanmak *Algılamakişinekonuolmak,idrakedilmek. algılatma *Algılatmakişiveyadurumu. algılatmak *Algılamakişinibirineyaptırmak,idrakettirmek. algılayıcı *Algıyetkisiolan. algın *Cılız,zayıf,hastalıklı. *Birinegönülvermiş,tutkun,vurgun. algler *Suyosunları. algoritma *IX.yüzyılınbaşındayaşamışolanTürkmatematikçilerindenMusaoğluHarezmliMehmed'eArapların unvanolarakverdiğiElharezmîadındanbatıdayapılanbirterim.OrtaÇağdaondalıksayısisteminegöreyapılanve sonzamanlardabelirliherhangibirkuralabağlıbulunanhertürlühesapişlemineverilenad,Harezmliyolu. -alı/-eli *"...-denberi"anlamındazarf-fiileki:al-alı,gid-eli,görme-y-elivb. alıal,morumor *telâşveyayorgunluktanyüzükıpkırmızıkesilmiş(olarak). *sağlıklı,canlıkanlı. alıcı *Satınalmakisteyenkimse,müşteri. *Kendisinebirşeygönderilenkimse. *Birelektrikakımınıalıpbaşkabirkuvveteçevirencihaz. *Ahize,almaç. *Azrail. *Görüntülerialancihaz,kamera. alıcıbulmak *müşteribulmak. alıcıçıkmak *müşteribulunmak. *istemek,talipolmak. alıcıgözüylebakmak *incedeninceyegözdengeçirmek. alıcıkılığınagirmek *müşterigibidavranmak. alıcıkuş *Atmaca. alıcıverici *Bağışladığınıgerialan. alıcıyönetmeni *Alıcıyıdoğrudandoğruyaçalıştıranveyöneten,alıcıhareketlerinigerçekleştiren,görüntülerinfilme alınmasınısağlayankimse,kameraman. *Televizyonalıcısınıdoğrudançalıştırankimse,kameraman. alıç *Gülgillerden,kırlardayetişenyabanîbirağaç(Crataegus). *Buağacınmayhoşyemişi. alık *Akılsız,sersem,budala,ebleh. alık *Hayvançulu. *Eskimişgiyecek. alıkalık *Aptalca,şaşkınşaşkın. alıkalıkbakmak *aptalca,şaşkınşaşkın. alıksalık *Aptal. *Aptalca. alıklaşma *Alıklaşmakişi. alıklaşmak *Alıkdurumagelmek,birşeykarşısındaaptallaşıpşaşırmak,şaşkınlaşmak,aptallaşmak. alıklaştırma *Alıklaştırmakişi. alıklaştırmak *Alıkdurumagetirmek. alıklık *Alıkolmadurumuveyaalıkçabiriş. alıkonulma *Alıkonulmakişi. alıkonulmak *Alıkoymakişinekonuolmak,menedilmek,tatiledilmek. alıkoyma *Alıkoymakişi. alıkoymak *Birsüreiçinbiryerdetutmak. *Birini,yapmaktaolduğuveyayapmakistediğiiştengeritutmak. *Ayırıpsaklamak. *Mahrumetmek. *Maniolmak,engelolmak. alım *Almakişi. *Gözü,gönlüçekendurum,cazibe. *Kurum,çalım,gurur. -alım/-elim *İstekkipininçokluk1.kişieki:al-alım,gid-elim,başla-y-alım,bekle-y-elimvb. alımçalım *Gösteriş,çekicihareket. alımsatım *Satınalmavesatmaişi,alışveriş. alımsatımbürosu *Alışverişişlerininyapıldığıveyadüzenlendiğişube,yer. alımsatımofisi *Alımsatımbürosu. alımcı *Başkasınınhesabınaalacaktoplayanveyakabuledenkimse. alımlı *Alımıolan,çekici,cazibeli. *Kurumlu,çalımlı,gururlu. alımlıçalımlı *Gösterişli,güzel. alımlılık *Alımlıolmadurumu. alımsız *Alımıolmayan,cazibesiz. alımsızlık *Alımsızolmadurumu. alın *Yüzün,kaşlarlasaçlararasındakibölümü. *Birocaktahertürlüayak,galeri,baca,kuyuveyolunilerletilmekteolanyüzeyi. *(bazışeylerde)Ön,önyüz. *Karşı. alınçatısı *İkikaşınarası,alnınortası. alındamarıçatlamak *Bkz.ardamarıçatlamış. alınteri *Emek. alınteridökmek *çokemekvermek,zahmetlibirişgörmek. alınteriilekazanmak *hakederek,çalışarak,emekvererekkazanmak. alınyazısı *Yazgı,talih,kader,mukadderat. alındı *Paraveyabaşkabirşeyinteslimalındığınıgösterenbelge,makbuz. alındılı *Yerinegitmesinisağlamakiçingöndereninekbirücretödeyerekpostayaalındıkarşılığındaverilen (mektup,paketvb.). alıngan *Aşırıduygulu,çabukgücenen,kırılan. alınganlık *Alınganolmadurumu. alınlık *Kadınlarınalınlarınataktıklarıaltınveyagümüştensüseşyası. *Yapılardacephesüsü. alınma *Alınmakişi. alınmak *Almakişiyapılmak. *Birsözün,birdavranışınkendisinekarşıolduğunusanarakincinmek,kırılmakveyaöfkelenmek. *Eldeedilmek. *Uyarlanmak,adapteolunmak. alıntı *Biryazıyabaşkabiryazarınyazısındanalınmışparça,aktarma,iktibas. *Başkabirdildenalınmışkelime. alıntılama *Alıntılamakişi. alıntılamak *Biryazıyabaşkabiryazarınyazısındancümleveyacümleleralmak,alıntıyapmak,aktarmak,iktibasetmek. alıpsatmazgörünmek *ilgisizgörünmekveyadavranmak. alıpsattığıolmamak *hiçilgisibulunmamak. alıpvereceğiolmamak *birkimseylehiçbirilgisiolmamak. alıpverememek *anlaşamamak,çekememek,geçinememek. alıpvermek *yürekçarpıntısıgeçirmek. alıpyürümek *azzamandaçokilerlemek,yayılmak,çoğalmak,artmak. alıralmaz *hemen,derhal. alırlık *Duygusaluyarımlarıalabilmeyeteneği,idrakkabiliyeti. alış *Almakişiveyabiçimi. alışfiyatı *Birmaliçinalımkarşılığıödenenparaveüretimgereçlerifiyatı. alışveriş *Alımsatımişi.
|
*İlişki,münasebet. alışverişyapmak *alımsatımişinigerçekleştirmek. alışverişeçıkmak *alımsatımişiiçinçarşıyagitmek. alışverişikesmek *biriyleilgisikalmamak. alışık *Herhangibirdurumaalışmışolan. alışıkolmak *alışkanlıkdurumunagelmek. alışıklık *Alışıkolmadurumu. alışılma *Alışılmakişi. alışılmak *Birşeyealışmışdurumagelinmek. alışılmamış *Nadir,bilinmeyen,azrastlanan. alışılmış *Herzamanki,mutat. alışkan *Alışkın. alışkanlığındaolmak *iyicealışıkbulunmak,huyhâlinegetirmek. alışkanlık *Birşeyealışmışolmadurumu,itiyat,huy. *Yakınlık,arkadaşlık,ünsiyet. *İçvedışetkilerledavranışlarıntekrarlanması,hepaynıbiçimdegerçekleşmesisonucubeliren,şartlanmış davranış. alışkanlıkedinmek *birşeyisürekliyaparolmak,itiyatedinmek. alışkanlıktankopamamak *bellibirhuydanvazgeçememek,alışıklığıbırakamamak. alışkı *Yapılmayaalışılmışdavranış. alışkın *Birşeyeveyabirşeyyapmayaalışmışolan. alışkınolmak *iyicealışmak,hiçyabancılıkçekmemek. alışkınlık *Alışkınolmadurumu,alışkanlık. alışma *Alışmakişi. alışmak *Birişitekrarlayarakkolaylıklayapabilmek. *Yadırgamazdurumagelmek. *Uyardurumagelmek,uygungelmek,intibaketmek. *Sürekliisterolmak. *Bağlanmak,ısınmak. *Etkisiniyitirmek. *Evcilleşmek,ehlîleşmek. *Tutuşmak,yanmayabaşlamak. alışmışkudurmuştanbeterdir *alışılanbirşeydenkolaycavazgeçilmez. alıştırma *Alıştırmakişi. *Birbeceriyi,bilgiyikazanmakiçinyapılantekrar,temrin,egzersiz. *Vücudunbiyolojikyöndengelişiminisağlayançalışma,idman. alıştırmak *Alışmasınayolaçmak. *Uyardurumagetirmek. Ali *Kişiadıolarakaşağıdakideyimlerdegeçer. âli *Yüce,yüksek. AliCengizoyunu *"kurnazcavehaincedüzen"anlamındakullanılır. Alikıranbaşkesen *çokzorba. Alikıranbaşkesen *zorba. âlicenap *Cömert. *Onurlu,şerefli. âlicenaplık *Âlicenapolmadurumu. alifatik *Açıkzincirli(organikmadde). alil *Hastalıklı,sakat. alim *Bilen,bilici. âlim *Bilgin. alimallah *Allah"Allahbilir"anlamınagelenbusöz,söylenenbirsözündoğruluğunainandırmakiçinkullanılır. âlimane *Âlimeyakışan,âliminyaptığıgibi. âlimlik *Bilginlik. alinazik *Közlenmişpatlıcan,sarımsaklıyoğurtvekıymaileyapılanbirçeşityemek. Ali'ninkülâhınıVeli'ye,Veli'ninkülâhınıAli'yegiydirmek *(birkimse)birindenaldığınıötekine,ötekindenaldığınbirbaşkasınavererekişiniyürütmek. Ali'ninkülâhınıVeli'ye,Veli'ninkülâhınıAli'yegiydirmek *birindenaldığınıöbürüne,birbaşkasındanaldığınıdaonavererekişiniyürütmek. aliterasyon *Şiirvenesirdeuyumsağlamakiçinsözbaşlarındaveortalarındaaynıünsüzünveyaaynıhecelerin tekrarlanması. alivre *Üründahatarladayken,yetiştiğizamanteslimedilmeküzere,öncedenpeyverilerekyapılan(satış). *Dağıtım,dağıtma. alivresatış *Vadelisatış. aliyyülâlâ *Engüzel,eniyi,mükemmel. alizarin *Kökboyası,kökkırmızısı. alize *Tropikalbölgelerdekidenizlerdebütünyılsüresincedüzenliesenbirtakımrüzgârlar. AlkaEvli *OğuzTürklerinin24boyundanbiri. alkali *Alkalimetallerinhidroksitleriyleamonyumhidroksitingeneladı.Bumaddelerde,asitlerinkırmızıya çevirmişolduğubitkiselmavirengieskidurumunadöndürmeözelliğivardır. alkalimetaller *Oksitlenmelerinisodyum,lityum,potasyum,rubidyum,sezyumelementlerininsağladığımetaller. alkalik *Alkaliileilgiliolanveyaiçindealkalibulunan,kalevî,antiasit. alkalimetre *Bkz.alkalölçer. alkaloit *Özellikleriilealkalileriandıranorganikmadde. alkalölçer *Alkalilerinsaflıkderecesinibelirtmeyeyarayancihaz,alkalimetre. alkarna *İstiridye,midye,tarakgibikabukluhayvanlarıavlamakiçindenizdibinitaramaktakullanılan,ağızkısmı demirdenbirağ. alkım *Gökkuşağı. alkış *Bir şeyinbeğenildiğini,onaylandığınıanlatmakiçinelçırpma,alkışlama. alkışağası *Padişahıalkışlamaklagörevlikimse. alkışalmak *çokbeğenilmek. alkışkopmak *birdenbiregüçlübirbiçimdeelçırpılmak. alkıştoplamak *çokalkışlanmak. alkıştufanıkopmak *süreklivecoşkunalkışbaşlamak. alkıştutmak *elçırparakveyatopluca,yükseksesle"yaşa","varol"gibisözlerilebirinialkışlamak. *taraftarolmakbellibirgörüştenyanaolmak. alkışçı *Alkışlayan(kimse). *Şakşakçı,dalkavuk,yüzegülücü,yağcı. alkışçılık *Alkışçıolmadurumu. alkışlama *Alkışlamakişi. alkışlamak *Birşeyinbeğenildiğini,onaylandığınıanlatmakiçinelçırpmak. *Beğenmek,takdiretmek. alkışlanma *Alkışlanmakişi. alkışlanmak *Alkışlamakişinekonuolmak. alkil *Alkolkökü. alkol *Bira,şarapgibisıvılarınveyapancar,patatesnişastasınınşekeredönüştürülmesisonucuortayaçıkanglikoz çözeltilerinmayalaşmışözlerinindamıtılmasıylaeldeedilen,kokulu,uçucu,yanıcı,renksizsıvı,C2H5OH,ispirto, etanol,etilalkol. *Hertürlüalkollüiçki. alkolik *Alkollüiçkilereaşırıderecededüşkünolan(kimse). alkolizm *Alkollüiçkilerehastalıkderecesindedüşkünolmadurumu. alkollü *Alkoldenyapılmışveyaiçindealkolbulunan. *İçkili. alkolölçer *Sıvılardakialkoloranınıölçmeyeyarayancihaz. Allah *Kâinattavarolanherşeyinyaratıcısı,koruyucusuolduğunavetekolduğunainanılanyüceveüstünvarlık, Yaradan,Tanrı,Rab,Mevlâ. *Allahadıbazıisimtamlamalarındatamlanankelimeyigüçlendirir. *Enbüyük,enusta. Allah Allah! *şaşmaveyacansıkıntısıanlatanbirünlem. *Türkaskerininhücumnarası. Allah(binbir)bereketversin *birkazançkarşısındadurumundanhoşnutolmayıbelirtir. Allah(seni)inandırsın *inanılmasıpekkolayolmayanbirşeyanlatılırkenyeminyerinesöylenir. Allah(veyaAllahım) *birşeykarşısındahayranlıkveyayakarmabildirir. Allahacısınıunutturmasın *Tanrıbuacıyıunutturacakdahabüyükbiracıgöstermesin. Allahakılfikirversin(veyaAllahakıllarversin) *akılsızcabirdavranıştabulunanlariçinkullanılır. Allaharatmasın *yakınılacakbirdurumda"Tanrıdahakötüsünügöstermesin"anlamındakullanılır. Allahartırsın *(gerçekveyaalayanlamında)Tanrıdahaçoğunuversin. Allahaşkına *birliktesöylendiğisözünanlamınagöreantvermekveyayalvarmakiçin"Allah'ınıseversen"anlamında, şaşma,usançbildirir. Allahbağışlasın *(çocuğunu,sevdiğini)Tanrıkazadan,belâdankorusun,esirgesin. Allahbahtındangüldürsün *(evlenecekkıziçin)mutlulukdileğinibelirtir. Allahbana,bendesana *şimdisanaborcumuödeyecekparamyok,kazanırsamöderim. Allahbelâsınıversin *ilenmesözü. Allahbeterindensaklasın(veyaesirgesin) *Tanrıdahakötüdurumadüşürmesin. Allahbilir *bellideğil. *banaöylegeliyorki. Allahbir *yeminyerinekullanılır. Allahbirdediğindenbaşkasözüneinanılmaz *birininçokyalancıolduğunuanlatmakiçinsöylenir. Allahbiryastıktakocatsın *yenievlenenlere"biraradayaşlanın"anlamındasöylenenbiriyidileksözü. Allahbüyüktür *gününbirindehakkınıalacağına,kendineyapılmışolanhaksızlıklarındüzeleceğineinanmakgerektiğini anlatır. Allahcanınıalsın *ilenmesözü. Allahcezasınıvermesin(veyaAllahcezasınıversin) *yarışaka,yarışaşmayollu,bazendegerçeköfkeilesöylenenilenmesözü. Allahdağınagörekarverir *Tanrıherkesedayanabileceğiölçüdesıkıntıverir. Allahderim *pekbozukbirişiçinsorulan"nedersin?"sorusunakarşı"söyleyecekbaşkasözbulamıyorum"anlamında kullanılır. Allahdirlikdüzenlikversin *Tanrıailehuzuruversin. Allahdokuzdaverdiğinisekizdealmaz *alınyazısıneiseoolur. Allahdörtgözdenayırmasın *"Tanrı,çocuğuyetimveyaöksüzbırakmasın"anlamındabiriyidileksözü. Allahdüşmanımavermesin *anlatılanbirkötülüğünbüyüklüğünübelirtmekiçinsöylenir. Allahecirsabırversin *başsağlığıdileğiolaraksöylenir. Allaheksiketmesin *Tanrıyokluğunugöstermesin. *birininyaptığıbirhizmetanılırkenonuniçinteşekküryollusöylenir. Allaheksikliğinigöstermesin *pekgerekliolanbirşeyinkusuruanlatılırken,böyledeolsaonunvarlığınaşükredildiğinianlatır. Allahemeklerinielinevermesin *Tanrıemekleriniboşaçıkarmasın. Allahesirgesin(veyasaklasın) *Tanrıkorusun!Tanrıkötüdurumlakarşılaştırmasın!. Allahetmesin *olmasıistenilmeyenbirdurumdanveyabirolaydansözedilirkensöylenir. Allahgecindenversin *"çokyaşayasın"'anlamındakullanılanbiriyidileksözü. Allahgöstermesin *Tanrıkötübirdurumlakarşılaşmaktankorusun. Allahhakkıiçin *antiçmekveyaantvermekiçinkullanılır. AllahHalilİbrahimbereketiversin *Tanrıçokversin,bereketversin. Allahhayırlıetsin *genelliklebirolaybaşlangıcında"Tanrıuğurluetsin"anlamındasöylenir. Allahherkesingönlünegöreversin *Tanrıherkesindileğiniyerinegetirsin. Allahhoşnutolsun *birkimsenin,kendisineiyiliğidokunanbiriiçinkullandığıbiriyidileksözü. Allahiçin *gerçekten,doğrusu. Allahikiiyiliktenbirisiniversin *(ağırhastaiçin)yaölsünkurtulsun,yaiyiolsun. Allahiyiliğini(veyalâyığını)versin *hoşagitmeyenbirdavranışkarşısındahoşgörüilesöylenir. Allahkabuletsin *sevapsayılanbirişyapıldığındasöylenir. Allahkahretsin *"Tanrıcezasınıversin"anlamındabirilenmesözü. Allahkavuştursun *birininyakını,bulunduğuyerdenayrılıncakalanlarakavuşmadileğindebulunmakiçinsöylenensöz. Allahkazadanbelâdansaklasın *Tanrı'nıninsanıtürlükötülüklerdenkorumasıdileğiylesöylenenbiriyidileksözü. Allahkerim *Tanrıbüyüktür,Tanrı'yagüvenmeli. Allahkısmetederse *Tanrıizinverirse. Allahkorusun(veyasaklasın) *Tanrıtehlikeye,kötüdurumadüşürmesin!. Allahkuruiftiradansaklasın *birsuçlamakarşısındabununsırfiftiraolduğunuanlatmakiçinsöylenir. Allahmanda şifalığıversin *çokveyaağıryemekyiyenleriçinşakayollusöylenir. Allahmübareketsin *kutluolsun. *onaylanmayanbirdurumdaalayyollukullanılır. Allahmüstahakınıversin *(gerçekveyaalayanlamında)çıkışmaanlatanbirsöz. Allahneverdiyse
|
Turkish-English Basis Dataset
Overview / Genel Bakış
This dataset contains Turkish language content designed for training language models and natural language processing tasks. The dataset is structured to support Turkish language understanding and generation.
Bu dataset, dil modelleri ve doğal dil işleme görevleri için eğitim amacıyla hazırlanmış Türkçe dil içeriği barındırır. Dataset, Türkçe dil anlayışı ve üretimini destekleyecek şekilde yapılandırılmıştır.
Dataset Structure / Dataset Yapısı
The dataset is provided in JSON format with the following structure: Dataset aşağıdaki yapıda JSON formatında sunulmaktadır:
[
{
"text": "Turkish text content..."
},
{
"text": "Turkish text content..."
}
]
Usage / Kullanım
English
This dataset is intended for:
- Training Turkish language models
- Fine-tuning existing language models for Turkish
- Research in Turkish natural language processing
- Educational purposes
Important: This dataset is for personal use only. Commercial use is not permitted without explicit permission.
Türkçe (Turkish)
Bu dataset şu amaçlar için kullanılabilir:
- Türkçe dil modelleri eğitimi
- Mevcut dil modellerinin Türkçe için ince ayarı
- Türkçe doğal dil işleme araştırmaları
- Eğitim amaçları
Önemli: Bu dataset yalnızca kişisel kullanım içindir. Ticari kullanım açık izin olmadan yasaktır.
License / Lisans
License Terms (English)
This dataset is provided for personal use only. You may:
- Use the dataset for personal research and learning
- Modify and adapt the dataset for personal projects
- Train models using this dataset for personal use
You may NOT:
- Use this dataset for commercial purposes
- Redistribute this dataset without permission
- Use this dataset in commercial products or services
- Sell or monetize this dataset in any way
Lisans Koşulları (Türkçe)
Bu dataset yalnızca kişisel kullanım için sağlanmaktadır. Şunları yapabilirsiniz:
- Dataset'i kişisel araştırma ve öğrenim için kullanabilirsiniz
- Dataset'i kişisel projeler için değiştirebilir ve uyarlayabilirsiniz
- Bu dataset'i kullanarak kişisel kullanım için modeller eğitebilirsiniz
Şunları YAPAMAZSINIZ:
- Bu dataset'i ticari amaçlarla kullanamazsınız
- İzin almadan bu dataset'i yeniden dağıtamazsınız
- Bu dataset'i ticari ürün veya hizmetlerde kullanamazsınız
- Bu dataset'i herhangi bir şekilde satamazsınız veya para kazanma aracı olarak kullanamazsınız
Citation / Alıntı
If you use this dataset in your research, please cite:
Bu dataset'i araştırmanızda kullanırsanız, lütfen şu şekilde alıntı yapın:
Turkish-English Basis Dataset (2025)
Available at: https://huggingface.co/datasets/Axxmet/turkish-english-basis
Contact / İletişim
For questions about this dataset or to request permissions for commercial use, please contact the dataset maintainer.
Bu dataset hakkında sorularınız için veya ticari kullanım izni talebinde bulunmak için dataset sürdürücüsü ile iletişime geçin.
Disclaimer / Feragat
Disclaimer (English)
This dataset is provided "as is" without warranty of any kind. The dataset maintainer is not responsible for any damages or issues arising from the use of this dataset.
Feragat Beyanı (Türkçe)
Bu dataset "olduğu gibi" herhangi bir garanti olmaksızın sağlanmaktadır. Dataset sürdürücüsü, bu dataset'in kullanımından kaynaklanan herhangi bir hasar veya sorundan sorumlu değildir.
Version: 1.0
Last Updated: October 2025
Format: JSON
Language: Turkish (Türkçe)
- Downloads last month
- 14